13. BÖLÜM

30.8K 1.6K 997
                                    

             13

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


             13. BÖLÜM

Sezen Aksu: Vazgeçtim

İnsan insanı, bir fotoğrafa muhtaç eder bir anıya hapis edermiş...

Melih'te benim bütün anılarımı elimden almak istiyor, kendisinin merhametine muhtaç ediyordu. Benden ucunda cenneti vaat ettiği yolun başında değer verdiğim bir şeyimi feda etmemi istiyordu.

Levent'ten vazgeçmem karşılığında annemi vereceğini söylüyordu.

Kulağımın dininde nefes alıp veren Melih'i göğsüne ellerimi koyarak ittim. Ruhsuz gözlerle gözlerine baktım. Dudaklarımı zorlukla araladım "Anlamadım..." dedim. Aslında anlamıştım ama Melih'ten tekrar anlatmasını istiyordum. Melih bir cam gibi şeffaflaşan ela gözlerini gözlerimden çekti. Sırtını arabanın koltuğuna yasladı ve bakışlarını önüne çevirdi. Benim gözlerim onun üzerinden bir saniye bile ayrılmazken, o benimle göz teması kurmuyordu. Gözlerimin odağında olan Melih cebinden çıkardığı sigara paketinden bir dal sigara çıkararak dolgun iki dudaklarının arasına yerleştirdi ve sigarasının ucunu tutuşturdu. Sigaradan büyükçe bir nefes aldı, aldığı nefesi dumanla birlikte üfledi.

"Neyi anlamadın Ahu?" diye sordu konuştukça ağzından dumanlar çıkıyordu. "Söylediğin hiçbir şeyi anlamadım." Dedim sakince. Melih az önce benden çektiği gözlerini tekrar bana çevirerek, sigarasından büyük bir nefes daha aldı. Ciğerlerine çektiği dumanı diğer tarafa dönerek üfledi. Ve bu kısır döngüyü sigarasını bitirene kadar devam ettirdi. Biten sigarasının izmaritini pencereyi açarak dışarıya attı. Bedenini tamamen bana döndürdü.

"Levent'e onu hiç sevmediğini ve kalbinde asla ona yer olmadığını söyleyeceksin." Dedi az önce kulağıma fısıldadığı cümleyi tekrardan söyleyerek. "Anladın mı?"

"Anlamadım..." dedim ve devam ettim. "Levent'in bu konuyla ne alakası olduğunu anlamadım." Dedim. Melih kaşlarını alayla havaya kaldırdı. Gözlerine yansıyan şeytani kıvılcımlarla sanki ben aptalmışım gibi bakıyordu. Aptal değildim, sadece aptala yatıyor ve Melih'in ne demek istediğini anlamak istemiyordum.

"Demek anlamadın?" başımı evet der gibi salladım. Melih, büyük bir kahkaha attı. Biten kahkahasıyla "Affedersin benim hatam." Diyerek eliyle kendini gösterdi. "Ben sana anlayacağın şekilde anlatayım hemen." Dedi, sesinde alay rüzgârları eserken, yüzünde tehlikeli bir gülümseme vardı.

"Levent etrafımda çok dolanıyor ve ben bundan hiç hoşnut değilim Ahu!" hoşnut olmadığı sesine bile yansımıştı. "İkimiz de çok iyi biliyoruz Levent'in kim olduğunu değil mi? Onun buraya neden geldiğini, neden sürekli senin etrafında dolandığını ikimiz de çok iyi biliyoruz Ahu!" sesi sertleşmişti. Dudaklarından çıkan her bir kelime ölüme atlıyordu.

"Onu ortadan kaldırabilirim Ahu, ama ben insaflı davranarak onu senin bizden uzaklaştırmanı istiyorum. O buradan gitmeyecek bunu biliyoruz... Ama senden gidecek Ahu bunu sen sağlayacaksın!" dedi, ruhsuz buz gibi sesiyle.

BUZ YANIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin