37.BÖLÜM

31.3K 1.5K 1.2K
                                    

                                                               37

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

                                                               37.BÖLÜM

Tuğkan: Unutmak O Kadar Kolay mı sandın
Koray Avcı: Arka Mahalle

Sevmek...

Birinin senden sonsuza kadar vazgeçememesi demekti. Koşulsuzca yanında olması demekti.

Sevmek hiç olmadık birinin hayatında ilk tercih olmayı istemek demekti.

Melih... Yüreğime yankınlar serpen adam; Ela gözleriyle beni yakan adam. Kendine beni mühürleyip cehenneminde saklayan adam...

Melih... Beni ben olmaktan çıkartan adam; Her çıkış yolumun en sonunda beni bekleyen adam. Kaçamadığım. Kaçmaya gücümün yetmediği adam...

Melih... Ateş olan bir adam ve o artık ateşinde yanmak istediğim adam...

Sol gözümden akan yaşı, sağ gözümden akan yaş takip ettiğinde, gözyaşlarım Melih'in koyulaşmış ela gözleri tarafından takip ediliyordu.

"İntikamın mı, ben mi?" diye sorumu bir kez daha yeniledim ve Melih'in koyulaşmaktan artık siyaha dönen gözleri gözlerimi buldu. Aramızda çözemediğim tuhaf bir bakışma geçti. Melih gözlerinin içinde adlandıramadığım bir duygu ile yaşlı gözlerimin en derinen bakarken sertçe yutkundu. Belirginleşen âdem elması boynunda inişli çıkışlı bir yol çizdiğinde gözlerimin odağı gözlerinden boynuna indi.

"Aptal!" dedi Melih inler gibi.

Bakışlarım tekrar gözlerini bulduğunda "Aptal kedi!" diyerek kalçamda duran elini bel oyuntuma yerleştirdi ve beni hafifçe kaldırdı. Şaşkın gözlerim ne yapmaya çalıştığını anlamak ister gibi kocaman açılmışken Melih'in boştaki eli eşofmanının lastikli kısmına gitti ve eşofmanını sıyırarak heybetli erkekliğini çıkarttı. Yuvalarından çıkacak kadar kocaman açılan gözlerimin en derinine bakarak pembe kilotumu parmaklarının yardımıyla kenara çekti. Heybetli erkekliğini kadınlığımın girişene yaklaştırdı ve birden sertçe içime girdi.

Acıyla "Melih" diye inlemem Melih'in nefes nefese kalmış erkeksi sesine karıştı. "Burnunun ucunu görmeyen aptal kedi!" bel oyuntumda olan eli kalçamı buldu ve beni hafifçe yukarı kaldırıp sertçe bir kez daha içime girdi. Kadınlığımda hissettiğim ölümcül acıyla çığlığım spor odasında yankılanırken, Melih bir kez daha beni kaldırıp sertçe içime girdiğinde daha fazla dayanamayarak ellerimle çıplak omuzlarına tutundum.

Nefesim kesilmek üzereydi ve hala kadınlığımın içinde olan Melih'in erkeliği yüzünden kadınlığım felaket derecede ağrıyor, ateş gibi yanıyordu. Melih'in kesik kesik çıkan nefesi yüzümü yalayıp geçerken gözleri "Sen" diye resmen haykırıyordu.

Gözleriyle beni seçtiğini haykıran Melih'in bana hissettirdikleriyle şuan da ilgilenmiyordum. Ben Melih'in beni seçtiğini bizzat dudaklarından çıkarken duymak istiyordum.

BUZ YANIĞIWhere stories live. Discover now