47.BÖLÜM

27.4K 1.5K 1.2K
                                    

                                                               47

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                       
       47. BÖLÜM

Ferah Zeydan: Yanlışız Senle

"Baba..."

Gözlerimi açmama sebep olan bu ses küçük kızımıza aitti. Melih'in kollarının arasından çıkmaya çalıştığımda kapının ardından kızımızın sesi bir kez daha duyuldu.

"Baba..."

Melih bu defa kızımızın sesini duyarak gözlerini açtı. Gözleri kısa bir an benim gözlerimi buldu ve dudağının kenarını kıvırdı. "Kızım..." diyerek yataktan kalktı, kapıya ilerleyip kapıyı açtı. Kapıyı açar açmaz kızımız küçük kollarını Melih'e uzatıp "Babacığım..." diye çığlık attı. "Çok özledim seni."

Melih dizlerinin üzerine çökerek kızımızla aynı hizaya gelmesiyle kızımızın kolları Melih'in boynuna sarıldı. Kolları o kadar küçüktü ki Melih'in boynunu bile kavrayamıyordu. "Ben de seni çok özledim bebeğim." Melih kızımızı kucağına alarak ayağa kalktı ve yatağa doğru ilerledi.

"Biz buraya ne zaman geldik baba?" diye soran kızımıza "Akşam sen uyurken geldik bebeğim." Diye cevap verdi Melih.

Yatakta zar zor doğrularak sırtımı yatak başlığına dayadım ve hemen yanı başımda oturan kızıma ve kocama baktım. Melih'te tıpkı benim gibi yatak başlığına sırtını yaslamıştı ve karnının üzerine de kızımızı oturtmuştu.

Kızımızın elleri Melih'in kirli sakallı yüzünde gezerken, Melih'in büyük elleri kızımızın kumral saçlarında geziyordu. Kızımızın saçları, gözleri, ten rengi ve hatta kıskançlığı tıpkı Melih'e benziyordu. Tam anlamıyla babasının kızıydı.

"Ben sözümü tutup üç gün boyunca uslu durduğum için sen de beni uzaklarda ki evimize getirdin değil mi baba?"

Melih üç gündür şirkette oluşan bir sorunla uğraştığı için sabaha karşı eve geliyor, bir-iki saat uyuduktan sonra tekrar şirkete geçiyordu. Hal böyle olunca üç gündür baba kız bir türlü yan yana gelemiyordu. Melih şirketteki sorunları tamamen çözüme kavuşturup eve geldiğinde saat dokuz buçuktu ve kızımız çoktan uyumuştu. Melih'te sabah uyandığında ona sürpriz olsun diye akşamdan yola çıkarak bizi Mudanya'da ki evimize getirmişti. Sonuç ise Melih'in de tahmin ettiği gibi kızımızın bu sürprizle çok mutlu olmasıydı.

Melih başını sallayarak gülümsedi. Kızımızın yanağına bir öpücük kondurdu. Fısıltılı ama duyulur bir ses tonuyla "Verdiğim görevi de yerine getirdin mi çiçeğim?" diye sordu.

Kızımız heyecanlı bir şekilde başını hızla sallayarak "Evet..." diye çığlık attı. Sonra birden yanlış bir şey yapmış gibi küçücük eliyle küçük ağzını kapattı. Parlayan ela gözlerini bana çevirdi ve Melih'in kulağına doğru yaklaşarak daha kısık bir sesle "Görev tamam baba." dedi. Sanırım görev her neyse benden saklanıyordu.

BUZ YANIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin