18. Bölüm: "Toplantı Odası."

8.4K 597 127
                                    

taylor switf - anti hero
instagram: siladhikayeleri
tiktok: silassen
dusunsenize bu kitap okunuyomus falan cok komik olmaz miydi pshdjwkdlsdk 😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭

*

Herkes şoktaydı. Odadan çıt çıkmıyordu ve eğer böyle bir şeyle karşılaşacağımı bilseydim ne yapar ne eder bunu daha önce başarırdım. Akın, üstündeki bakışların farkında değilmiş gibi herkese selam verip yanıma doğru adımlamaya başladığında diğerlerinin bakışları yavaş yavaş onu takip ediyordu.

"Müsaittim." dedim ayağa kalkarak. Ona doğru adımladım ve "Aslında tam da zamanında geldin." diye devam ettim. "Bizde tam senin hakkında konuşacaktık."

Akın'ın yüzünde eğriti bir gülümseme oluştu. Onu tanımasam ne kadar mutlu diye düşünüyor olurdum büyük ihtimalle.

"Öyle mi?" dedi sahte bir şaşkınlıkla. "Ne hakkında konuşuyordunuz?"

Müdürümün sesini duydum. "Ada kızım dur dur." deyip alel acele ayağa kalktı. "Öncelikle hoş geldiniz." yanıma gelip ceketinin düğmelerini ilikleyerek Akın'a elini uzattı.

Akın boş boş adamın eline bakarken gözlerimle işaret ettiğimde huysuzca elini sıktı. "Hoş buldum."

"Sizi uzun zamandır bekliyorduk." deyince gözlerimi devirdim. Müdür beyimin yine ilgi saati gelmişti anlaşılan. "Neden?" diye sordu Akın.

"Neden olacak efendim? Tüm Türkiye sizi konuşuyor. Sizinle tanışmak bir şeref."

"Ben sizi tanımıyorum."

"A-ah öyle mi? Ada bahsetmiştir diye düşünmüştüm. Ben ajans medyanın müdürüyüm."

"Yok." dedi Akın. "Küçük hanımı tanıyorum." deyince gözlerimi devirip sandalyeye geri oturdum. Anlaşılan buradan çıktıktan sonra Akın'a okumayı öğretecektim. Muhsin bey'in de kafası karışmış gibiydi. "Küçük hanım mı?"

"Benim." dedim bıkkın bir şekilde. "Anladım." dedi müdür. Zaten pek ilgilenmişe benzemiyordu, sonuçta karşısında Akın vardı değil mi?

"Küçük hanım mı?" güldü Ata. "Vahşi kaplancık sana daha uygundu." deyince "Kendini komik sanma Ata." dedim. "Belki de sadece komiğimdir." deyince onu cevapsız bıraktım. Şimdi bir de onun gereksiz egosuyla uğraşacak değildim.

Yeniden müdür beyle konuşan Akın'a döndü bakışlarım.

"Sizi nasıl ikna ettiler gerçekten çok şaşkınım." diyordu müdür bey.

"Küçük hanım ikna etti."

"O işinde gerçekten çok iyi. Buraya stajyerken geldiği ilk gün anlamıştım." diyerek gururla konuşan Muhsin beye kaşlarımı kaldırdım. Buraya geldiğim ilk gün senden bir bok olmaz konuşmasını yapan başkası mıydı acaba?

"Tahmin edebiliyorum." dedi. "Tuttuğunu koparan birisi olduğunu anlamak zor değildi." diye devam etti.

Bir anda "Pardon." dedi müdür bey . "Sizi de ayakta beklettik, buyrun oturun şöyle." Hala kapıda duran ve melül melül Akın'a bakan Aslıhan'a dogru, "Buraya bir tane daha sandalye getir." diye seslendi.

Aslıhan hemencecik başını sallayıp "Tabi efendim." dedi ve içeriye girdi. "Ada, kızım." müdür gülümsedi. Tabii işini yapınca nasıl da melek oluyordu.

"Efendim?" dedim.

"Neden söylemedin misafirimizin geleceğini?" diye devam etti. "Keşke söyleseydin, ona göre bir hazırlık yapardık." diye konuştuğunda omuz silktim.

"Böyle daha heyecan verici olur diye düşünmüştüm." diyerek hafifçe Ata'ya döndüm ve "Bence başarılı oldum sayılır." dedim. Ata başını sallayıp kahvesinden bir yudum aldı. "Bu sefer," dedi. "Kazandın. Küçük hanım." yüzümü buruşturdum.

"Onun adı küçük hanım değil." Aslıhan'ın getirdiği sandalyeye kurulup karşımıza geçen Akın'a doğru baktık. "Pardon?" güldü Ata.

"Samimi olmadığın herkese karşı bu kadar gevşek misindir?" Akın'ın devam etmesiyle gözlerimi açtım ve parmağımla sus işareti yaptım.

Odadaki herkes bir anda gerildiğinde kahkaha attım. "Ah." dedim. "İlahi Akın. Çok şakacısın." gülmeye devam ettiğimde müdür de bana katılıp gülmeye başladı.

Akın hala dik dik Ata'ya bakarken bana döndü ve "Ne?" dedi. "Yok bir şey Akın. Yok bir şey." masanın altından bacağına vurduğumda müdür bey bağırdı. "Kim vurdu ulan bacağıma?"

"Ata dikkat etsene ya!" diye yükseldim.

"Ulan ben ne yaptım?" dedi bu sefer Ata.

"Ne bağırıyorsun lan kıza?" dedi oradan Akın.

"Evet ne bağırıyorsun kıza?" diye destek çıktı Aslıhan.

Evet. Birdenbire karışan toplantı odası şaka olmalıydı. Ya da herkes bu anı beklemişti.

ŞEYTANIN ÇIRAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin