82. Bölüm: "Alaska'da Parti."

4.9K 296 216
                                    


Instagramdan takip etmeyi unutmayın tamam mı? Adım> siladhikayeleri

Instagramdan takip etmeyi unutmayın tamam mı? Adım> siladhikayeleri

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

☘️

Arabanın içine doluşan nefes seslerimize -ki benim seslerime desek daha doğru olurdu- odaklanmamaya çalışarak sertçe yutkundum ve camı açtım. Araba, hala yol kenarında farları kapalı bir biçimde duruyordu. "Bakmayacak mısın bana?" diyen Akın'ın sesiyle beraber ona döndüm.

Alt dudağını ıslattı. "Ne dedin az önce bana?" diye sorduğunda bakışlarımı kaçırdım. "Ne dedim?" güldü. "Çok iyi biliyorsun." dedi birden. "Bir şeytanı nasıl kandırabileceğini çok iyi biliyorsun, sanki şeytan senmişsin gibi." yutkundum.

Ona Aeron diye seslenmemden mi bahsediyordu? Dudaklarımdan dökülen basit bir kelimeden ibaretti oysa. Onu bu kadar kolayca etkileyebileceğimi daha önceden bilseydim eminim ki, daha önceden yapardım.

"Ben kazandım." dedim öylesine. Sırıttı. "Bir yarışta mıydık küçük hanım?" deyip birden üstüme doğru eğildiğinde tüm bedenim kasıldı. Fark ettiğine emindim ama bunu umursamadan iki elinin yardımıyla elbisemin her iki ucundan tutarak aşağıya doğru çekiştirdi. "Bir şeytanı baştan çıkarmaya utanmıyor musun, küçük?"

"Şeytan baştan çıkmaya çok meyilli sanırım..." diye mırıldandığımda geri çekilmeden, üstten bakışlarıyla bana baktı. "Şeytan baştan çıkmaz bebeğim, baştan çıkartır ama sen bir istisnasın." güldüm istemsizce. Ardından arabayı çalıştırarak sürmeye başladığında derin bir nefes almıştım.

"Beni deli ediyorsun." dedim.

"Sevindim."

"Bir dün ki halimize bak, bir de bugün ki." yandan bir bakış attı. "Ben hiç şikayetçi değilim bundan." deyip gözleriyle yüzümü işaret edince kaşlarımı çattım. "Alaska'ya az kaldı sayılır. Kimsenin seni, yüzünün her tarafına dağılmış rujunla veya dağılmış saçlarınla görmesini istemem." duraksadım.

Akın başka hiçbir şey demeden önüne döndüğünde kaşlarımı çatarak arabanın üstündeki cam bölmesini açtım. Gördüğüm yüzle küçük dilimi yutacaktım. Cidden dediği kadar vardı. Aslında öpüşmemiz küçük sayılırdı ama buna nazaran bir o kadar vahşiydi. Çünkü şimdiden kalçama bıraktığı elinin acısını hissedebiliyordum ve dudaklarım sızlamaya başlamıştı. İlk önce elimle saçımı düzeltmeye çalıştım.

"Mızmızlanmayacaksın değil mi?" kaşlarımı kaldırdım. "Ne için?"

"Seni..." dudağının kenarı kıvrıldı. "Biraz hırpaladığım için." elimin tersiyle dudaklarımı temizledim ve önemsiz bir şeyden bahsedercesine "Pek hırpalandım sayılmaz. Daha iyilerini görmüştüm." dedim sakince ve rujumu tazelemeye başladım. Arabanın birden çukura girmesiyle rujun yanağıma bulaşması kaçınılmaz olmuştu elbette. Akın'ın kısık sesli gülüşünü duyarken gözlerimi sıkıca yummuştum.

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now