55. Bölüm: "Siyahın yanındaki beyaz."

5.1K 397 74
                                    




Cumartesi.

Akşam saat, yediyi gösteriyor.

Tırnaklarımı stresle kemirirken bir an önce bu gecenin olup bitmesi için her şeyimi verirdim. Dolabımdan siyah elbisemi çıkardım.

Oldukça sade bir elbiseydi. Yatağın üzerinde duran maskeye baktığımda gülmeden edemedim.

Maske kesinlikle elbisemin sadeliğini silip süpürecekti.

Elbisemi üzerime geçirdikten sonra makyaj masamın koltuğuna oturdum. Arka planda Taylor Swift'in bir şarkısı çalıyordu, onun şarkılarıyla hazırlanmayı ayrı bir seviyordum.

Saçımı yarım olarak topladım ve arkasına beyaz, büyük bir toka taktım. Kalın, inci bir kolyem vardı. Kenarları kırmızı bir boyaydı.

Bunu da boynuma taktıktan sonra siyah dumanlı bir göz makyajı yaptım. Ardından geceye yakışacak kırmızı bir ruj sürdüm.

Aslında korkuyor sayılır mıydım? Bilmiyorum. Yanımda Akın olacağı için miydi bu korkusuzluğum? Bilmiyorum. Benim bildiğim tek şey, bugün babamın hala içeride tıkılı kalmasına sebebiyet verenlerle aynı ortamda kalacak olmamdı.

Akın'ın bir şeyler planladığından neredeyse emindim ancak benimle hiçbir şey paylaşmıyordu.

Derin bir nefes alarak rujun kapağını kapadım ve masanın üzerine bıraktım.

Bu sırada çalan zille duraksadım ve telefonumdan bildirimlere baktım. Hiçbir mesaj yoktu. Kaşlarımı çatarak kapıya gittim.

"Kim o?" diye seslendim.

"Benim." kapıyı açtığımda Akın'ı, bir kolu duvara yaslanmış bir halde buldum. Siyah bir takım elbise giymişti.

Ceketinin içine beyaz bir gömlek -ki gömleiğinin üstten üç tane düğmesi açıktı- onun üstüne siyah bir yelek vardı. Pantolonu bedenine yakışacak kadar bol ve dardı.

Parmaklarında üç tane yüzük vardı. Sağ bileğinde demir bir kol saati duruyordu. Saatiyle oynamayı bırakıp ceketini çekiştirdi.

"Cidden salaksınız." diye homurdandığında şaşkınlıkla nefes aldım. "Ne alaka ya?" yanımdan geçtiğinde daha fazla kapıda durmadan kapadım ve ona döndüm.

"Cidden kim o sorusuna benim diyene kapıyı açıyor musunuz?" dediğinde karın ağrısını öğrenerek kıkırdadım. "Açıyoruz." dedim tıpkı onun gibi.

"Hatta benim hırsız diyene bile açıyoruz." gözleri kısıldı. "Hatta ve hatta bir şeytanı bile evimize alıyoruz." diyerek tek kaşımı kaldırdığımda sırıttı.

Dilini, üst dişlerinin üzerinde gezdirip "Bu güzeldi küçük hanım." dedi.

"Neyse." dedim. "Sen neden geldin?"

Bakışları yavaş yavaş yüzümden bedenime doğru dolaştığında bacak bacak üstüne atarak kollarımı göğsümde bağladım.

"Yakışmış." dedi kısaca. "Biliyorum." dedim kendimden emin bir sesle.

"Yerimi kapma!" diye sahte bir kızgınlıkla söylendi. Ardından ayağa kalkıp tam önümde durduğunda, oturduğum için ona alttan alttan bakmaya başladım. Akın, "Ayağa kalk." dediğinde, ayaklandım.

Boyu benden uzundu, onun omzuna geliyordum. Bir anda arkama doğru uzanıp tokamı çıkardığında saçlarım yüzüme doğru dağıldı.

Akın ne yapıyorsun dememe fırsat vermeden saçlarımı yüzümden çektiğinde "Böyle takarsan maske canını acıtır." dedi.

"Sağ ol." sesim içime kaçmış gibiydi. "Ben- ben hazırlanmaya devam etsem iyi olacak." onun yanından sıyrılıp koşar adımlarla odama gittiğimde derin bir nefes aldım. Bir sorun yok...kesinlikle bir sorun yok.

Kalın, bilekten bağlamlı topuklu ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve maskemi yatağın üzerinden aldım.

Onun ipini çözmeye çalışırken salona doğru ilerlerken "Sende hazırsın değil mi-" başımı kaldırır kaldırmaz Akın'ı, daha doğrusu yüzündeki maskeyi görmemle duraksadım.

Sadece gözlerini ve burnunu kapatan bir maske vardı. Simsiyahtı. Başka bir renk aradım ama yoktu.

Maske tamamen siyahtan oluşuyordu ve yüzüne öyle oturmuştu ki tüm çene hattının keskinliği iyice göze çarpıyordu. Kalın dudaklarını ıslattı. Olduğu yerden ayrılıp bana doğru yürüdü.

Tam önümde durdu. Elini bana doğru uzattığında sessizce maskeyi ona verdim.

Akın, ne yaptığını biliyordu sanki. Maskeyi, kafamdan geçirip yüzüme oturttu. Geriye çekilip bir süre inceledi. "Tahmin ettiğimden çok daha güzel oldu."

"Çok farklıyız." dedim gülerek. "Evet." dedi. "Beyazın yanına ancak siyah yakışırdı." alt dudağımı ısırdım.

Sahi, beyazın yanına siyah mı yakışırdı?

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now