85. Bölüm: "İhanetkar."

4.4K 372 354
                                    

Selam güzel bebeklerr

206 Bin okuyucuya ulaştık, çok mutluyum. Yanımda olup yorumlarınız ve oylarınızla beni desteklediğiniz için çok teşekkür ediyorumm. Keyifli okumalar.❤️

Medya: seyy Akin

Instagram: siladhikayeleri

*

Ekranıma düşen haberi belki de milyonuncu kez okumayı bıraktıktan sonra esnedim. Diğer sitelerde gezerken bizim sitemizde gördüğüm fotoğraflarla donakaldım. Bu, bizim Akın ile oldukça samimi çekinmiş fotoğraflarımızdan biriydi. Hemen altındaki yazıya tıkladım.

Medya ajansın çalışanı, Akın ile beraber samimi halleri kameramıza takıldı...

"Bu ne ya?" dedim şok içinde. Kim yapmıştı bunu? Fareyi oldukça aşağıya kaydırırken hemen isme bakmak istiyordum ki bu sırada Aslıhan nefes nefese içeriye girdi ve "Toplantı vakti! Müdür biraz sinirli gözüküyor." dedi. Derin bir nefes verdim ve bilgisayarımın kapağını kapadım. Ayağa kalkarak odaya doğru ilerledim ve her zamanki yerime oturdum. Ata'da yanıma oturunca ona şöyle bir göz ucuyla baktım.

Ata hiç pas vermiyordu bile.

"Pişş." dedim. "Alındın mı?" hiç bakmadı bile. Kaşlarımı çattım. Müdür, kapıdan sert ayak sesleriyle girdi ve yerine oturdu. "Çabuk başlayalım daha sonra bazı terfilerimiz ve işten çıkarmalarımız olacak." dediğinde kaşlarımı yukarı kaldırdım bu defa.

"Kim?" diye sorduğumda bana cevap vermedi. "Evet Ata, senden başlayabiliriz."  burada ne oluyordu Allah aşkına? Toplantı yaklaşık yarım saat sürdü. Herkes elindeki haberleri verdi, sıra Mira'ya gelince elindeki belleği salladı ve "Bu haberi göstererek yapmak isterim." dedi.

Müdürümüz, "Tabii." dedi. Stresle bacağımı oynatıyordum. Fotoğrafları görmüş müydü? Görmemelilerdi! Yoksa benim başım ağrıyordu bu sefer. Ofladım. Mira belleği taktıktan sonra bilgisayarın başına geçti ve dosyayı açtı. Ekrana yansıyan şeylerle şok içinde ona bakakaldım.

Bizdik.

Benim ve Akın'ın fotoğraflarını yayan, bizim haberimizi yapan kişi Mira'ydı!

Dilim tutulmuştu resmen. Herkesten beklerdim, bu odadaki herkesten ama Mira'dan mı? Hayır. Beni nasıl bir durumda bırakacağını bile bile nasıl yapardı bunu? "Muhabirimiz Ada'yı, Akın ile oldukça yakın bir şekilde fotoğrafladım ve asıl merak ettiğim şey, Ada bize nasıl yalan söyledi ve neden?" hiç bakmıyordu bile bana.

Madem bu haberi yapacak kadar güveniyordu kendisine, neden bana bakamıyordu? "Evet, bize bir şey söylemek ister misin Ada?" diye sordu müdür. Odadaki herkesin yoğun bakışlarını görebiliyordum ama onlara bakmamaya çalışarak "Benim özel hayatımdan kime ne?" diye sordum.

"Özel hayatın bize zarar veriyorsa gayette bizi ilgilendirir." kaşlarımı çattım. "Size zarar vermek mi? Ne alaka ya?" dedim sinirle. "Gizli yatırımcımız her an kaçabilir, bunu sana daha önce söylemiştim. O kaçarsa ne olur biliyor musun? Bu odadaki -sende dahil- herkes işsiz kalır. Hepimizin ekmeğiyle oynamış olursun." duraksadım.

"Akın ile beraber olmamış olsam hepimiz yine işsiz kalacaktık biliyorsunuz değil mi?" diye sordum. "Ayrıca bu zamana kadar şirketi ayakta tutan Akın mıydı?" dedim. "Bizdik. Hepimiz çalıştık Akın'da nereden çıktı şimdi?" diye devam ettim. "Gizli yatırımcı tuttu bizi ayakta." dedi müdür. "Şimdi onu kaybedersek, batacağız." başımı iki yana salladım.

"Saçmalık."

"Madem kimseyi umursamıyorsun..." dedi müdür ve önüme bir kağıt bıraktı. "Belki de artık buradan ayrılmanın vakti gelmiştir." yıllardır çabaladığım bir şirket, gecemi gündüzüme kattığım bir okul ve önüme gelen bir dilekçe.

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now