88. Bölüm: "Ada Ajans."

5K 451 407
                                    



Beni instagramdan takip edin cunku seytanin ciragi hakkinda bu aksam soru cevap yapicaz asklarrr > siladhikayeleri

☘️

"Şeytan kovuyorum şeytan." dedim kahkahalarının arasında. "Hm." dedi Akın. "Böyle mi kovuyorsun şeytanı?" Başımı salladım. "Olamaz mı? Neden gülüyorsun böyle kıs kıs?" omzunu silkti.

"Hiç." dedi. "Öylesine."

"Kabul ettin mi yani?" kaşlarını çattı. "Ben böyle bir şey demedim?" sevinçle ayaklarımı yere vurdum. "Ya Akıııın." dedim ona koşarak. Gövdesine doğru sarılıp "Çok iyisin, teşekkür ederim." öksürdü. "Yani çok kötüsün, teşekkür ederim." dedim kendimi düzelterek.

Elini alnıma yasladı. "Yavrum ne anlatıyorsun sen?"

"Kabul ettin ya bana kıyamayıp. İdeal sevgili resmen." dediğimde "Ah küçük hanım, sana kıyamadığım tek bir yer söz konusu olabilir ama onun bu olduğunu hiç sanmıyorum." dediğinde gözlerim kısıldı.

"İlla sapık sapık şeyler düşüneceksin değil mi?" dedim.

"Sapık mı?" cıkcıkladı. "Seni arzulamanın neresi sapıklık?"

Omzuna vurdum. "Baban duyacak." dedim. Güldü. "Babam çok daha ateşli şeyleri gördü küçük hanım." dediğinde koridorun ucundaki yatak odama bir baktım. Orada pekte masum olmayan şeyler yaşadığımız doğruydu.

"Aman." dedim. "Hangi kanalla anlaşacaklar acaba?"

"Yapmıyoruz program falan."

"Of ya. Şimdi sana bir yazı ayarlamam lazım."

"Küçük hanım!"

"Daha acılı bir şeyler yazalım da insanlar iyice üzülsün."

"Küçük hanım neyden bahsediyorsun?"

"Belki de baban ve annen vahşice katledildi ve sen onların başında sabaha kadar ağlayarak bekledin..."

"Yok artık."

"Bence de yok artık. Bunlar iyice bayatladı, daha iyi şeyler düşünmeliyim."

Akın başını iki yana salladı. İçten içe kıs kıs güldüm.


*


Çantamı koluma asarak gözlüklerimi çıkardım ve şirkete girdim. Ajansın katına geldir gelmez asansörden indim ve masama doğru ilerledim. Ofistekilerin bakışları üzerimdeyken onları çokta umursadığım söylenmezdi. Ata'nın ucuz oyunu yüzünden benden nefret edeceklerse edebilirlerdi. Sorun değildi.

Ata'nın masasının başında toplanmış Mira, Ata, Mert üçlüsüne sırıtarak yanlarından geçtim ve masama kuruldum. "Ne garip ya." diyen Mira'nın sesine kulak kesildim. "Hem insanların ekmeğiyle oyna hem de yüzsüz yüzsüz insanların ekmeğini yemeye gel." duraksadım.

Döner sandalyede oturduğum için rahatlıkla ona doğru döndüm ve "Ne garip ya." dedim alayla. "Hem en yakın arkadaşım dediğin insana ihanet et hem de sevgilim dediğin insana şiddet meyillisi de." Mira'nın gülen yüzü bozulduğunda Mert'in kaşları çatıldı.

"Ne demek istiyor?" dedi Mira'ya dönüp. "Şimdi sen, Mira'nın Aslıhan'ın içeceğine içki karıştırdığını da bilmiyorsundur." dediğimde diğerlerinin de şaşırmış tepkilerini duydum. Aslıhan "Ne demek oluyor ya bu?" dedi.

"Bilmiyor musunuz?" dedim dudaklarımı büzerek. "Mira, senin içeceğine içki karıştırdıktan sonra Fatihle seni yalnız bırakmak istemiş ama Mert izin vermemiş. Kavga etmişler sonra Mert, Mira'nın üzerine falan yürümüş. Neredeyse dövecekmiş." dediğimde Mert güldü ve "İnanamıyorum sana Mira." dedi.

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now