66. Bölüm: "Beni öptü."

6.4K 420 138
                                    



Beni öptü.

Öyle bir hızla yapıştı ki dudaklarıma, bir an şaşkınlıkla inledim. Anında kollarındaki ellerimi omzuna çıkardığımda Akın, belimi kırmak istercesine sıktı. Başını biraz yana çevirerek öpmek için kolaylık sağladı.

Dudaklarımı öpüyor, sanki işkence etmek ister gibi ısırıyordu. Alt dudağımı dudaklarının arasına alarak ısırdığında dudaklarımın arasından tiz bir ses çıktı, Akın sanki acısını geçirmek istiyordu.

İyileştirmek istercesine acıyan yerlerimi öpüp diliyle ıslattı. Daha fazla sakin kalıp onun kolları arasında kendimden geçmek istemiyordum.

Bende hareketlerimi kontrol edemiyordum sanki. Hiç düşünmeden alt dudağını çekiştirmiş ve büyük bir iştahla öpmeye başlamıştım onu.

Bir süre duraksayıp onu öpmeme izin verdi, kendi kurallarımla onu sömürmeme karışmadı ama daha sonra kontrolü kısa süre içinde eline aldı.

Bir elim ensesini bulduğunda, Akın diliyle dudaklarımı aralayarak yavaşça içeriye sızdı. Dili ağzımın içini talan ederken daha büyük bir iştahla öpüşmeye başlamış boğukça inlemiştim.

Dudaklarımız ıslak bir sesle birbirinden ayrıldığında "Profesyonel..." dedim nefes nefese. "Biraz profesyonel olmalıyız." deyip sanki onları ben dememişim gibi yeniden öptüm onu. Akın çenemden daha sıkı kavradı beni, başımı hareket ettiremiyordum. Resmen onun kolları arasında hapis kalmıştım.

"Profesyonel." dedi tıpkı benim gibi. Elleri rahat durmuyordu.

Kalçama doğru inen eli, ilk önce sıkıp daha sonra baldırlarımdan tutarak kaldırdı beni. Makyaj masamın üzerine bırakıp üstündeki her şeyi, koluyla beraber iterek aşağıya bıraktı.

Bunları yaparken bile dudakları bir an olsun üzerimden ayrılmamıştı. Alt dudağımı emiyor, ısırıyor, diliyle talan ediyor ve bunların hoşuna gittiğine dair mırıltılar çıkarıyordu. Şu an yaşadığımız şey çok gerçekçi geliyordu ve onun dudaklarından ayrıldığımda bu rüyadan uyanacaktım.

"Ne düşünüyorsun?" diye fısıldadı dudaklarıma doğru. İkimizin de göğsü hızla inip kalkıyordu. "Hiç." dedim.

Eliyle çenemi yukarı kaldırdığında masanın kenarına sıkıca tutundum. Akın bu sefer boynuma dudaklarını bastırdı, dudakları arasına alıp tenimi kıstırdı ve emmeye başladı.

"Bunu sevdim." dedi bir anda. Dudakları teması çok kısa bir süre kesse de yerini almıştı. "N-ne?" dedim titreyen sesimle. Ona bakmak istiyordum ama elini boynumu sarmış, orada varlığını belli etmek istercesine sıkıyordu.

Köprücük kemiklerimi diliyle talan ederken başımı geriye attım. Başım aynaya çarptığında, köprücük kemiklerimden sıyrılıp yeniden dudaklarıma eğildi. "Böyle inlemeni." dedi ve sıkıca öptü beni. "Benim için inlemeni." diye düzeltti. "Sevdim."

Sertçe yutkundum. Tekrardan baldırlarımdan tutarak beni kucaklamasıyla küçük bir çığlık attım ve boynuna sıkıca sarıldım. Sırtıma değen yumuşak şeyle beni yatağa yatırdığını fark ettim. Akın'da üzerimdeki yerini aldı.

Kollarımı ona dolamak istediğimde bunu engelledi. Bir eliyle iki bileğimi avuçlayıp başımın üstüne yaslayınca mızırdandım. "İstiyorum." dedim fısıltıyla. "Ne istiyorsun?" dedi. Sanki istediğim şeyi bilmiyormuş gibi.

"Dokunmak." dedim. "Sana dokunmak istiyorum." dudakları şeytanice kıvrıldı. "Küçük hanım, küçük kız..." güldü. "Seni bu yatağa mıhlamak, hiçbir uvzunu hareket ettiremeyeceğin kadar çok sevmek istiyorum." duraksadım.

Sertçe yutkundum. Güldü. "Öp beni." dedim sadece. "Hay hay." yeniden üzerime eğildi ve beni öpmeye devam etti. Yarın sabah dudaklarımın şişeceğinden, kıpkırmızı olacağından emindim. Belki moraracaktı bile.

Başımı ona yükselttiğimde geri çekildi. "Ne yapıyorsun?" nefes nefese söylendim. "Duracağım." dedi. "Duracağım..." kaşlarımı çattım.

"Neden? Yoksa profesyonel mi olmak istiyorsun?" alayla güldüğümde hareleri kızardı ve boynumu tek eliyle sıkıca sıktı.

Hoşuma gidiyordu, üstünlüğünü bu şekilde taslaması, varlığını hissettiğim eli boynumu sıkıca kavrarken deliriyordum.

"Hoşuna mı gidiyor küçük hanım?" diye fısıldadı dudaklarıma doğru. Sanki bilmiyormuş gibi.

Beni o gece öpmeye devam etti çünkü her ikimizde biliyorduk ki büyü sabah bozulacaktı. Tıpkı pamuk prenses masalındaki gibi.

*

pek beceremiyorum bu bölümleri ama olabildiği kadar yazmaya çalıştım. umarım daha güzellerini yazarım da daha güzellerini okursunuz😭💘

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now