81. Bölüm: "Senden etkileniyorum Aeron."

4.9K 339 300
                                    



Suna'nın gidişinden yarım saat sonra çalan kapıyla beraber elbiseyi kolinin içine sıkıştırdım ve odama götürerek yatağımın üzerine bıraktım. Israrla çalan zil sinirlerimi bozarken niyetim bir an önce gidip açmaktı. Kapı kolunu aşağıya indirmemle beraber boynuma sarılan kollarla duraksadım, karşılık vermek içimden gelmediği için ellerim havada kaldı.

Mira titreyen dudaklarıyla ve iç çekişleriyle geriye çekildi. "Salona geç." dedim. Kapı önünde konuşulmayacak konulardı hepsi. Kapıyı kapatarak onunla beraber salona girdim. Mira anında başladı. "Özür dilerim Ada."

"Hangisi için?" dedim mırıltıyla.

"Hepsi için."

"Neden üzgünsün ki? Telefonda çok memnun görünüyordun?" ofladı. "Sinirlerim bozuldu artık." deyip elimi tutmaya çalıştığında geri çekildim. "Neye sinirlerin bozuldu pardon?" dedim gülerek. "Tüm herkesin stres topu olan benim, bir oraya bir buraya savruluyorum bir de yetmezmiş gibi en yakın arkadaşım tarafından zorbalanıyorum. Aman ne güzel." dediğimde derin bir nefes aldı.

"Niyetimin bu olmadığını bil." dedi. "Çok zor bir dönemden geçiyorum. Sana yansıtmamaya çalışıyorum ama müdür beni çok sıkıştırıyor, sürekli beni şirketten atmakla tehdit ediyor...Sırf daha fazla sana sarmasın diye onunla uğraşmaya çalışıyorum ve.. ne bileyim işte senin Akın ile bağlantın var anladın mı? Bunu kullanarak ikimizi de bu bok çukurundan kurtarabilirsin ama hiçbir şey yapmıyorsun. Sinirleniyorum istemsizce, ki sinirlendiğim kişi sen değilsin benim hiçbir işe yaramamam. Baksana halime, sadece senin yardımcın Mirayım ben. Kimse için fazlası değilim." dedi ve soluklandı.

"Bunun suçlusu ben değilim." dedim sadece. "Biliyorum. Sadece diğerlerine olan sinirimi sana yansıttım. Seni seviyorum Ada, gerçekten seviyorum." dediğinde bakışlarımı kaçırdım. Bana öyle baktığında dayanamıyor, direkt yelkenleri suya indiriyordum. "Herkesi anlıyorsun, biraz da beni anla Mira. Bende bu iş için uğraşıyorum bir de yetmezmiş gibi Ata'nın saçma salak oyunlarıyla boğuşuyorum, ona karşılık vermek için çabalıyorum." dedim.

"En büyük düşmanı müdür olarak görebilirsin ama bizim tek düşmanımız Ata." dedim Mira'ya. "O müdürü kandırabiliriz ama Ata fazla sinsi, anlıyor musun? Onun oyunlarına karşılık vereceksek bir olmalıyız, beni üç beş kişi için satmamalısın." deyince başını salladım.

"Biliyorum yanlış yaptım ama ben senin gibi değilim işte. Böyle şeylere gelemiyorum, çok üzülüyorum. O an aklımdaki tek şey kaçmaktı, bende öyle yaptım. Yoksa bu haber için ne kadar uğraştığını buna rağmen altına imza olarak ikimizi yazdığın için ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin." deyince omuz silktim. "Artık bu dediklerinin hiçbir önemi kalmadı ama."

"Ya!" deyip kolumu sarstı. "Yapma böyle."

"Ben bir şey yapmadım." dedim. "Sen yaptın."

"Peki bunu nasıl düzeltebilirim?" dudaklarımı büzdüm. "Biraz Ata'nın halinden bahsedebilirsin bence." deyince sırıttı. "O mu?" kıkırdadı. "Bak şimdi..." deyip yanıma oturdu ve el kol hareketleriyle heyecanlı heyecanlı bir şeyleri anlatmaya başladı. "Sabah sarhoş kafayla uyanmışız zaten, Ata'nın telefonuna bildirimler yağıyor...şöyle bir kalktı. Kısık gözleriyle okudu okudu okudu...daha sonra küfür edip ayaklandı. Haliyle bizde kalktık soruyoruz işte ne oldu falan diye...Birden üzerime saldırdı senin de imzan var diye!" gözlerim kısıldı.

"Üzerine mi saldırdı?" başını salladı. Kuruyan dudaklarımı ıslattım. "Sonra?"

"Bende bir işim bir alakam olmadığını hararetle anlatınca inandı tabi..." dedi. "Çok sinirlenmişti resmen boğazı kulağı kıpkırmızı oldu." gülüyordu oysa ben hala Mira'nın neden yalan söylediğini düşünüyordum.

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now