96. Bölüm: "Sarman'ın daveti."

4K 272 510
                                    

SON 3!

Doğum günüsü kutlu olsunnnn öpüyorum seni❤️

Doğum günüsü kutlu olsunnnn öpüyorum seni❤️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Gizli yatırımcı mı?" dedim şok içinde. Ata başını salladı. "Nereden çıktı bu?" diye sordum bu sefer. Ne olursa olsun sanırım aklıma son gelecek kişi bile olmazdı, bu gizli yatırımcı dediği...

"Bunu sorgulayacağına birazcık araştır." imalı imalı söylemişti bunları. Ceketini koltuğun üzerinden aldığında gideceğini anlayarak önünü kestim ve başımı iki yana salladım. "Bana doğru düzgün bir açıklama yapmadan hiçbir yere gidemezsin!" sırıttı.

"Bak şimdi gidiyor muyum gitmiyor muyum?" arkamdaki kapıya yapışarak kilidini döndürdüm. Dudaklarındaki gülümseme büyüdü. "Ne bu? Bir çeşit fantezi mi?" bacağına tekme attım. "Geri zekalı sevgilim var benim." duraksadı.

"Doğru. Akın vardı değil mi?"

"Evet. Hatta hani bana şirket açan sevgilim." dedim gıcık bir halde. Derin bir nefes aldı. "Sana söylediğim için pişman olmaya şimdiden başladım." gözlerimi devirdim. "Pişman olmadığını her ikimizde biliyoruz."

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"Çünkü buraya gelmezdin."

"Geldikten sonra pişman olmuş olamaz mıyım?"

"Seni tanıyorum Ata, dünkü çocuk değilsin." dedim tersçe. "Hadi otur artık." deyip gözlerimle koltuğu işaret edince oflayarak oturdu. Bende sırtımı kapıdan ayırmadan ona bakmaya devam ettim. "Tamam tamam." dedi, eğleniyordu. "Kaçmayacağım."

"Sana o kadar da güvenmiyorum."

"Kırıldım."

"Biliyor musun? Umrumda bile değil." omuz silktim.

Ata, "Bir hafta önce falandı işte. Normal herkes kendi halinde çalışıyordu, tabii hafta başı olduğu için toplantımız olacaktı. Müdürün sürekli telefonda konuşup durduğunu gördüm, çok telaşlı ve stresliydi sanki. Tabii emin olamadım. Muhsin beyi biliyorsun, durduğu yerde bile stres yapabilecek bir bünyeye sahip." evet öyleydi.

Yine de sabırsızdım. Ata'ya devam etmesini istediğimi belirtir gibi bakınca konuşmaya başladı. "Toplantı saati gelince hep beraber odaya girdik, her zamanki şeylerden bahsettikten sonra müdür birden dökülmeye başladı. Önümüze bir kağıt itti, imzalamalıymışız." güldü. Sinirliydi sanki.

Gerçi bu Ata'ydı. Ona zorla bir şey imzalatmak zordu, daha doğrusu bu istemediği her şey için geçerliydi. Her zaman kendi isteklerine göre hareket eder, kimsenin ona bir şey dayatmasına izin vermezdi. Şimdi nasıl olurda bu sözleşmeyi imzalayabilmişti, asıl merak ettiğim konu buydu.

"Tabii herkes bir şaşırdı, neyin nesi diye sordular. Müdür, senin şirkete verdiğin zararın büyük olduğunu, bu dava sayesinde şirketin zararını karşılayabileceğini söyledi. Yine de biliyor musun? Kimse imzalamak istemedi." dediğinde şaşkınlıkla baktım. Benim bu halimi görerek güldü. "Evet evet, hala seviliyorsun." devam etti.

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now