57. Bölüm: "Sarhoş olana kadar."

5.8K 439 88
                                    

iyi geceler❤️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

iyi geceler❤️

"Ağzın iyi iş yapıyor." diye mırıldandım. Kırmızı kapısı olan bir yerden içeriye girdiğimizde yüzümü buruşturdum.

Sanki binlerce kişi varmış gibi kalabalıktı ve gürültü oldukça yüksekti.

İnsanlar birbirine sürterek yarınları yokmuş gibi dans ederken merdivenin trabzasına tutundum.

"Gerçekten mi?" diye mırıldandım. "Beğendin mi?" diye sordu Akın. Tipime bakar bakmaz kahkaha atınca omzuna vurdum.

"Beğenmiş gibi bir halim mi var sence?" diye homurdandığımda "Burası tam benlik." dedi.

Merdivenlerden inerken başını omzundan hafifçe çevirip "Yani şeytan yuvası." diyerek düzelttiğinde başımı salladım.

"Kesinlikle şeytan yuvası." diyerek onu takip ettim. "E kimsede maske yok?" dedim yeni fark ettiğim şeyle.

Birkaç büyük adımda Akın'a ulaşmıştım. "Neden olsunlar ki?" diye mırıldanınca kaşlarımı çattım. "Sen bir şeyler çeviriyorsun." güldü.

"Evet evet." dedim yeniden.

"Kesinlikle bir şeyler çeviriyorsun." dedim tekrardan. "Hm..." yüksek müzikten zar zor duyabildiğim kadarıyla mırıldandı.

"Şeytanı tanımaya başlamışsın."cıkladı. "Bu hiç hoş olmadı." ne dediğini anlayamadığım vakit tuvaletlerin oraya gelmiştik.

"Benim tuvaletim yok." dedim homurtuyla.

Beni dinlemeden erkekler tuvaletine girince duvara yaslandım. Birkaç dakika geçmesine rağmen hala Akın'dan bir ses alamadığımda "Nerede kaldı bu ya?" diye söylenmeye başladım.

Birkaç dakika daha geçti.

Ve birkaç dakika daha.

Oflayarak içeriye girdim. Kapalı kabin kapılarına tıklatarak "Akın. Hadi deliğe mi düştün ya!" diye söylendim.

Hiçbir ses gelmediğinde kapıyı hafifçe ittirdim. Burada değildi, bunu diğer iki kabine de yaptığımda farklı bir sonuca ulaşmamıştım.

"Şaka mı bu ya?" diye söylendim. Topuklarımı yere vura vura dışarıya çıkacağım esnada içeriye gülüşerek gelen iki maskeli erkekle duraksadım.

Beni gördüklerine hiç şaşırmış gibi görünmüyorlardı, aksine oldukça sakinlerdi. "Oh!" dedi içlerinden biri.

"Müzayede daha başlamadı mı?" sertçe yutkundum. "Yok." dedim mırıldanarak. "Başlamadı." diğeri, arkadaşını dürttü. "Daha başlamamış, dışarıda bir tane daha tüttürsek ya?"

"Saçmalama lan, içtik yeterince." gülüştüler. "Girelim hadi." ikisi de farklı kabine girdiğinde kaşlarımı çattım.

Dakikalar sonra girdikleri kabine baktığımda bomboştu. Güldüm.

Kesinlikle gülünç bir durumdu. Burada bir gizli kapı olduğunu anlamıştım ki duvara elimi sürterken dakikalar içinde kendimi karşı tarafta bulmuştum.

Derin derin nefesler alırken "Sonunda." dedi tanıdık ses. Hızla arkama döndüm.

Akın, vücudunu duvara yaslamış elleri cebinde bekliyordu. "Sen..." dedim sinirle gözlerimi kısarak. İşaret parmağımı ona doğru salladığımda parmağımı tuttu.

"Bir an hiç bulamayacaksın sandım."

"Neden böyle bir şey yaptın ya?" dedim sinirle.

Parmağımı tutmayı bırakarak elini belime attı ve "Burada işler nasıl dönüyor biraz kendin anla istedim." dedi ve ekledi. "Ayrıca seninle uğraşmayı seviyorum."

Gözlerimi devirdim. Burası, az önceki yere istinaden oldukça sessizdi.

Yani, elbette ki insanlar konuşuyor gülüşüyordu ama rahatsız edici değildi. Dönen merdivenlerden indik, köşedeki masaya doğru yürümeye başladık.

Masaya ulaşır ulaşmaz diğerlerini incelemeye başladım. Hemen yanımızda oldukça kilolu bir adam, yanında ise oldukça genç bir kadın duruyordu.

Saçları altın sarısı gibiydi. "Bir şey içer misin?" diye sordu Akın.

"Viski olur." dedim kısaca. "Geliyorum, sakın kaybolma." dedi alayla ve yanımdan ayrıldı.

"Geri zekalı." diye söylendim. Bu esnada içeriye birkaç kişi daha girmişti. Sanırım zaman geçtikçe kalabalıklaşacaktı.

"Umarım sarhoş olmazsın." dedi Akın imayla. Sırıttım. "Sarhoş olursam ilk ne yapacağım biliyor musun?"

"Ne yapacaksın?"

"Seni öpeceğim." dediğimde duraksadı. "Sadece beynim yerinde değilken bunu yapabilirim." diye devam ettiğimde güldü.

"Peki ben gecenin sonunda ne yapacağım biliyor musun?" dedi aramızdaki sessizliği bozarak.

İçkimden bir yudum aldım ve "Ne yapacaksın?" diye sordum tıpkı onun gibi.

"Seni öpeceğim." dedi. Duraksadım. "Ve bunu sarhoş kafayla yapmayacağım." dedi kendinden emin bir sesle. "Ama seni sarhoş edene kadar," sırıttı. "Öpeceğim."

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now