79. Bölüm: "İntikam."

4.8K 315 241
                                    

Bolumun ismindan belli degil mi bir seylerin catirtadigiii yorumlarinizi merakla bekliyor olacagim. ayrica bolum atmayi da ozlemisim bes gun boyunca yine beraberiz❤️

*

Günlerden biri işte. Artık gün kavramını tamamen kaybettiğim dönemlerden birindeyim. Uyanıp olduğum yerde kıvrandığımda aklıma dün gece olanların üşüşmesi bir oldu. Hızlıca soluma döndüğümde boş çarşafa baktım. Elimi uzattığımda hala sıcak olduğunu fark ettiğimde kaşlarımı çataral yataktan kalktım. Ayaklarımın yorganda birbirine dolanmasıyla bir anda kendimi yerde buldum.

Ufak bir çığlık atıp ayaklandım hemen. İlk önce tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım. Kapıyı açarak mutfaktan gelen sese doğru gittim. Dün gecenin izi, mutfaktaydı. Akın, düşünceli ifadeyle bir elindeki yumurtaya bir de tavaya bakıyordu. Yanına adımladım. "Ne o?" dedim. "Ameliyat yapmayı mı planlıyorsun?" bana baktı huysuzca.

"Bu şey tavuktan çıkıyor..ve siz bunu yiyor musunuz?" yüz ifadesi dehşete düşmüş gibiydi. Kahkaha attım. "Aslında hayır." dedim ve alayla devam ettim. "Bizde ne ararsan var. Hayvan eti mi dersin? Boku mu dersi-" dudaklarıma elini kapattı.

"Tamam zihnimde çok iyi olduğunuz söylenemez ama daha fazlasına katlanamam." dediğinde kıkırdayıp geri çekildim. "Ay Akın ya." dedim. "Sen iyice delirdin."

Omuz silkti. "Atalım bunu. Sen yeme bundan." deyip yumurtları gösterince gözlerimi büyüttüm. "Saçmalama istersen! Yumurtanın tanesi ne kadar senin haberin var mı?" cıkladı.

"Hem sen az önce düştün mü?" diyerek gözlerini kıstığında dudaklarım büzüldü. "Ne düşmesi ya? Sen iyice delirdin." huysuz huysuz ters bir ifadeyle baktığımda sırıttı. "Bir daha göster bakalım nasıl düşüyorsun?" dil çıkardım.

"Aptal yorgan ayağıma takıldı."

"Belki de sen yorgana takılmışsındır." omuz silktim. "Daha neler?!" güldü.

Daha sonra oflayıp elinden tava ve yumurtaları aldım. "Ayrıca nereden çıktı şimdi bu yemek aşkı?" dediğimde "Bilmem. Acıktım." dedi.

"Sen mi?" diye sordum şaşkınlıkla. "Ama sen acıkmazsın ki."

"Belki sen acıkmışsındır?" dediğinde gülümsedim. "Tamam, otur. Ben yaparım." deyip bir kaseyi elime alınca arkama geçti. "Ne yapıyorsun?" dedim bir anda şok içinde. Akın, soğuk elletini belimin her iki tarafına bastırınca gözlerimi sıkkca yumdum. İrkilerek karnım kasıldığı sırada ellerini daha fazla sıkılaştırdı.

"Bende acıkamaz mıyım bebeğim?" diye fısıldadı kulağımın dibinde. "Acıkırsın." dedim tıpkı onun gibi. "Bak, hem bak." yumurtaları gösterdim. "Yemek yapıyorum."

Enseme dudaklarını bastırdı. "Sen kendi yemeğini ye, ben kendi yemeğimi ha?" gülümsediğini, ensemde gerilen dudaklarından anlayabiliyordum. "Hm..." deyip düşünür gibi yaptım.

"Hissedemeyen birine karşı fazla bir şeyler hissediyor gibisin." dedim imayla. Akın birkaç saniye duraksayıp geri çekildi. "Yine aynı konu mu?" dediğinde ellerimdeki eşyaları bırakıp ona döndüm ve kollarımo birbirine bağladım.

"Evet yine aynı konu." dedim. "Ben bir insanım biliyorsun değil mi Akın? Benim senin aksine duygularım var, birkaç konuşmayla geçip gitmeyecek kadar derin duygularım var. Benim kafamı karıştırma, benim kafamı karıştırmaya hakkın yok." dediğimde dudakları kıvrıldı.

"Bende bir şeytanım biliyorsun değil mi?" dedi üzerime yürüyerek. Bir elini yanağıma yasladığında tüm uvuzlarımın baştan aşağıya titrediğini hissettim. "Duygularım yok. Tüm vücudum baştan aşağıyla öfke ve intikamla yıkanmış gibi, başka hiçbir şeye yer yok. Kafanın karıştığı şeyi yaşarken beni biliyordun küçük hanım. Beni suçlayamazsın, benim bir şeytan olduğumu en başından beri biliyordun ve tüm bunları bilerek yaşadın. Şimdi beni, elimde olmayan bir şey yüzünden suçlu gösteremezsin." dedi tane tane.

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now