23. Bölüm: "Asıl Kötülük."

7.9K 475 92
                                    

taylor swift - style
instagram: siladhikayeleri
tiktok: silassen


Boğaz manzarasını süsleyen, oldukça şık bir restauranta gelmiştik. Buradan, İstanbul Boğazının ışıkları parlıyorken deniz gökyüzünün yansımasıyla parıldırıyordu.

"Aslında seni nereye götürmem gerektiğini bilemedim ama fark ettim ki insanlar böyle yerlerde baş başa yemek yemekten hoşlanıyorlar." düşüncesiyle kaşlarımı kaldırdım.

"Sen sevmez misin?" Akın düşünceyle elindeki kadehi sallayıp "O kadar vaktim olmuyordu." dedi.

"Nasıl yani?" diye sordum. "Şeytanların yemek yediğini de nereden çıkardın?" güldü. "Biz sizin kötülüklerinizden besleniyoruz zaten." bir an duraksadım.

"Doğru söyle..." dedim yalancı bir dehşet ifadesiyle. "Yoksa o siz misiniz?"

"Kim?" deyip arkasına yaslandı ve göz kırptı. "Annemin hep yemeğini bitir yoksa şeytan yer dediği şey siz misiniz?" dehşetle ağzımı açtım "Ama bak ben o kadar iyi birisiyim ki, sırf siz aç kalmayın diye yemek tabağımı hiç bitirmezdim."

Akın dalga geçtiğimi anlayarak güldü. "Şımarık." omzumu silktim. "Annem sırf yemeğimi bitireyim diye söylemişti ama...bende pek etki etmedi." güldüm ve öne doğru düşen saçımın bir tutamının kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Bende diyordum ki neden hiç acıkmıyorum..."başını salladı. "Neyse ki beni düşünen biri varmış."

"Hm..." beyaz şarabımdan bir yudum aldım. Aslında pek içki sevmezdim ama içtiğimde beyaz şarap içerdim. Kesinlikle tadı diğerlerinden çok daha güzeldi. Acıydı ama ağzımda bıraktığı acı tadı seviyordum.

"Mesela..." deyip bir süre düşündüm. "Annem beni küçükken zorla kuran kursuna göndermişti tamam mı?" Akın'ın kaşları merakla havalandı ve tıpkı benim gibi şarap kadehini eline aldı. "Orada derlerdi ki, eğer kitabı açıp gidersek şeytan okurmuş.." gözlerimi devirdim.

"Tabii durur muyum ben? Bilerek açık bırakırdım, belki şeytan okuduğunda pişman olurda yeniden melek olur diye." Akın gözlerini devirse de sırıtıyordu. Yanağında belli belirsiz bir kırışıklık oluyordu.

Gamze değildi bu ama onun kadar eşsiz bir şeydi.

"İşe yaramış mı?" dediğinde onu bir süzdüm. "Birazcık daha üstüne düşseymişim olabilirmiş." dedim ve "Baksana," diye devam ettim. "Buradasın. Saçma bir röportaj için benimlesin...o saçma bulduğun akşam yemeğinde benimlesin. Benimle şarap içiyorsun, dalga geçtiğin her şeyim ama buradayım." dedim kendimden emin bir sesle.

Akın duraksadı. Kuruyan dudaklarını diliyle ıslatıp çenesini kaşıdı ve "Küçük hanım," dedi her zamanki ses tonuyla. "Henüz bir şeytanla antlaşma yaptığının farkında değilsin ama sorun değil." bu sefer ki gülüşünü çok yakından tanıyordum.

Beni cehennemde yakaladığında, onun çırağı olmamı istediğinde, gerekirse beni orada tutmak istediğinde böyle gülüyordu. Ama Akın'dan korkmuyordum.

Benim korktuğum kişi Aeron olabilirdi ama Akın değil.

"Sonuçta bunu çok yakın zamanda anlayacaksın." deyince omuz silktim. "Umrumda değil." dedim. "Her neyse." diyerek konuyu değiştirdiğimde Akın şaraptan bir yudum alıp sertçe yutkundu. "Başka ne yapıyordun?" diye sordu.

"Gece tırnağını kesmekten de korkuyor muydun bari?" deyip alayla gülünce bakışlarımı kaçırdım. Bunu yapmamla beraber kahkaha attı.

"Lütfen şaka yapıyor ol." kızgınca kaşlarımı çattım. "Biz öyle büyüdük tamam mı?"

"Tamam." ellerini kaldırdı. "Sorun yok." ama hala gülmeye devam ediyordu. "Gülme!"

"Ama bir düşünsene...şeytanın senden uzak durması için gece tırnağını kesmiyorsun falan aşırı komik olmaz mıydı?" sinirle çatalı elime alıp ona doğru doğrulttuğumda "Siz insanlara gerçekten inanamıyorum." dedi.

"Tanrı, sizi tüm varlıkların en güçlüsü yaparken bu kadar aptal olmak sizi yormuyor mu?" gözlerimi devirdim. "Bilinmezlik böyle bir şey Akın." dedim. "En güçlü sandığını bir anda en aptala çevirir."

Cıkladı. "Bilinmezlikle ilgili olduğunu sanmıyorum." dedi. "Tanrıyı nasıl yok edeceğinizi bilseniz hiç düşünmeden öldürürsün onu değil mi?" diye sordu. "Çünkü dünyada güç her şeydir." ellerimi 'bilmiyorum' manasında kaldırdım.

"Dünya zaten var olduğundan beri hiç iyi bir yer olmadı ama gün geçtikçe daha da kötüleşiyoruz." dedim. "Kötü insanlar her yerde var..." bakışlarımı içerideki insanlarda gezdirdim.

Kimisi gülümsüyordu, kimisi her an ağlayacak gibiydi. Bazısının masasında renk renk çiçekler vardı, kimisi az önce ayrılık konuşması yapmıştı.

Sonra tam karşımda tüm heybetiyle oturan Akın'a döndüm.

Zaten asıl kötülük karşımdaydı değil mi?

ŞEYTANIN ÇIRAĞIWhere stories live. Discover now