20. Bölüm: Sınav.

36 8 32
                                    

"Ne oluyor sana geldiğinden beri, kafanı kaldırmadın kitaptan?" dedi Evgin.

Evet, ben derhal eve gitmiş ve sınava çalışmaya başlamıştım.

"Sonra konuşuruz, ders çalışıyorum." dedim önümdeki kitap yığınına bakarak."

"Onu görüyorum." dedi yanıma gelerek. "Niye çalışıyorsun?"

"Sınava çalışıyorum." dedim ona bakmadan. "Sonra anlatırım. Oyalama beni!"

Saatler sonra...

"Öyle işte." dedim. "Sınavı geçersem sınıf atlayacağım."

"Kıyak hocaymış." dedi gülerek. Ben ise aklımdaki şeyden dolayı durgundum.

Evgin somurttuğumu görmüş olmalı ki göz devirerek ayağa kalktı ve balkona yöneldi.

"Çıkar ağzındaki baklayı, hadi." dedi ve bir sigara yaktı. Onun peşinden balkona çıktım ve konuşmaya başladım.

"Ben bu okulla çok fazla meşgul oluyorum ya," dedim. "Sıkılıp Buse'ye kaçar mısın?"

Gözlerim dolmuştu.

"Hayır." dedi yumuşak bir sesle.

"Söz ver." dedim omuz silkerek.

"Söz." dedi sigarası parmaklarının arasındayken ellerimi tutarak.

Aniden gelen istekle ona sarılmıştım.

"Sözünü tutacağına da söz ver." dedim ona daha sıkı sarılarak. Başım omzundaydı.

Güldü ve kollarıyla bedenimi sardı.

"Tamam, söz." dedi gülerek.

Ertesi gün...
Bugün sınav günüydü ve ben oldukça heyecanlıydım!

Ama arkamda duran biri vardı:

Evgin.

"Bir şey unutmadın, değil mi?" diye sordu ilgiyle.

"Hayır." dedim başımı sallayarak.

Evden çıktık ve arabayla okula doğru gitmeye başladık.

Okula hızla vardığımızda arabadan indim ve Evgin'e son bir kez baktım. Gülümseyerek göz kırpıyordu bana.

Okula girdiğimde Kardelen'i karşımda gördüm.

"Hazır mısın sınava?" diye sordu gülerek.

"Hemde çok!" dedim heyecanla. Kardelen'in gözü dışarıdaki Evgin'e takıldı.

"Kocan, o mu?" dedi.

"Evet..." dedim.

"Çok yakışıyorsunuz." dedi gülerek.

Sınavdan çıktığımda yüzüm gülüyordu. Çünkü beklemediğim kadar iyi geçmişti.

Kardelen kapının önünde beni bekliyordu.

"Nasıldı?" dedi merakla.

"Çok iyi geçti!" dedim, gözlerimin içi parlıyordu.

"O zaman, son sınıfa geçtin." dedi heyecanla ellerimi tutarak.

"Umarım!" diye bağırdım gülerek. İçim içime sığmıyordu.

Okula girdikten iki saat sonra çıkmıştım. Çıkışta beni bekleyen biri vardı.

Evgin.

***

Ayçiçeği, Güneş'e aylarca bakmamış. Güneş yorulmuş artık ona yalvarmaktan.

Bir gün, Ayçiçeği, başka bir çiçekle tanışmış. Onunla hiç olmadığı kadar mutlu olmuş.

"Çiçek, bak, seni biriyle tanıştıracağım." demiş Ayçiçeği. Ardından Güneş'e bakmış. "Gördün mü? Tam orada."

"Ben onu tanıyorum." demiş Çiçek. Ayçiçeği şaşırmış.

"Nereden tanıyorsun?" demiş Ayçiçeği. Güneş araya girmiş ve konuşmaya başlamış.

"Beni herkes tanıyor, Ayçiçeği. Bir tek sen tanımak istemiyorsun."

RastlantıWhere stories live. Discover now