37. Bölüm: İlaç.

28 5 19
                                    

Nihayet taburcu olmuştum iki günün sonunda. Bedenen daha iyiydim.

Ama ruhen?

Eve geldikten sonra herkes salona oturmuştu. Sohbet ediyorduk. Genelde aramızda olmayan Evgin bugün buradaydı, yanımdaydı...

Ben diğerlerinin konuşmasını gülümseyerek dinlerken Evgin fısıldadı.

"İyi misin?"

Başımı sallamakla yetindim. Gözüm Can'daydı.

"Bana çok gördüler ya şunu..." diye fısıldayarak başımı öne eğdim. "Ne diyebilirim ki..."

Can aniden gelip bana sarıldığında afallamıştım.

"Ezgi teyzeni mi özledin sen?" dedi Büge gülümseyerek.

Saatler sonra...
Evgin'den:
Mutfakta, dalgınca elimdeki ilaç kutusuna bakıyordum. Bunu yapabilecek miydim?

Bu ilacı ona verebilecek miydim, bilmiyordum. Çocuk konusu açılınca bile sinir krizi geçiriyordu Ezgi. Ben, onun anne olmasını engelleyemezdim.

"Hadi Evgin..." dedim kendi kendime. "İçeceğine katacaksın, bitecek gidecek..."

Kendimi toplamam gerektiğinin farkındaydım. Aniden gelen cesaretle bir hapı elime alıp portakal suyuna attım.

"Yapmak zorundayım..." dedim kendimi teselli edercesine. Bardağı elime aldığım gibi mutfaktan çıktım.

Merdivenlere geldiğimde duraksadım. Bunu, ona içirirsem, onun arkasından iş çevirmiş olacaktım ve yakalanırsam onu kaybedecektim. Eğer bunu öğrenirse evi terk ederdi. Beni yaşatmazdı.

Ama yapmak zorundaydım.

Odaya vardığımda Ezgi sırtını yatak başlığına vermiş, oturuyordu. Gülümsüyordu, ben gelince dikkati dağılmıştı.

"Ne düşünüyordun?" dedim gülümseyerek. Elimdeki bardağı komodine koydum.

"Bebeğimiz olsa..." dedi. "Ona nasıl bakardık, onu düşünüyordum."

Yüzüm asıldı. Ben o bebeğin olmasını engelliyordum. Onun gözlerinin içine baka baka...

"Zerya'yı duydun." dedim yumuşak bir şekilde. "Bir süre..."

"Evgin." diye sözümü kesti elimi tutarak. "Umurumda bile değil."

"Umurunda olmak zorunda." dedim, öfkeli değildim. Sadece kendini hiçe saymasına sessiz kalamıyordum.

Göz devirip omuz silkti ve komodinin üstündeki bardağı aldı. Birkaç yudumda bitirmişti.

"Özür dilerim..." diye geçirdim içimden.

Ezgi... Daha adını bile söyleyemeyen biri var karşında. Ve sen onu sevdin. Hem de çok sevdin...

Sen hep kaybettin. Ben hep kazandım.

Çünkü kazanmayı senden öğrendim.

Ama sana yaptığım kötülüklerin farkında bile değilsin,

Keşke kalbine sahip çıkıp beni sevmeseydin.

RastlantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin