idol あ vmin ✓

'1'

Dans pratikleri yeni bitmiş, kendimi nefes nefese yere atmıştım. Akşama kadar çalıştığımız yetmiyormuş gibi bir de gece de şirkette kalmıştık.

Terli sırtımı soğuk ve sert zemine yasladığımda aklıma saatler önce okuduğum haber gelmişti. Haberde ki tek bir kelime hala gülümsememe neden oluyordu.

Böylesine saçma bir şeyi haber niyetine kullanmaları çok saçmaydı.

"Hakkımızda bir skandal var."

Bulunduğumuz yerde yankılanan bu ses hiç şüphesiz Jin hyungun sesiydi. Benim saatler önce okuduğum haberi şimdi okuyor olmalıydı. Ama bozuntuya vermemiş, haberi sanki görmemişim gibi yatar vaziyetteyken ona bakmıştım.

Benim bakışlarım merakımı giderdiğimden dolayı normaldi. Fakat diğerleri -Taehyung hariç- merakla Jin hyunga bakıyordu.

Taehyung'da bir kaç gündür garip şeyler vardı. Ben önce bunu büyükannesinin ölümüne bağlasam da büyükannesinin ölümünün üzerinden uzun bir süre geçmesi ve bir ay önce gayet iyi olması bu düşüncelerimi köreltmişti.

Büyük ihtimal yine her zaman ki gibi birimiz onu yanlışlıkla (!) tınlamamış, bu yüzden trip yiyor olabilirdik.

Fakat öyle bir şeyde bize bunu söylemekten çekinmezdi. Daha farklı bir şeydi o zaman. Ve bunu bana anlatmaması garipti.

"Ne yapmış olabiliriz ki?"

Yoongi hyung umursamazca konuşup suyunu başına dikti ve telefonundan oyun oynayan Jungkook'a yandan bir bakış attı. Aklına bir şey gelmişçesine şişeyi dudaklarından ayırdı ve suyu yuttuktan sonra Jungkook'a ithafen konuştu.

"Kesin bizim ergen Jungkook'umuz sahnede bir kaç idol kızı süzmüştür."Jungkook oyununu unutup kaşlarını çatarak Yoongi hyunga baksa da Yoongi hyung onu pek takmayarak avuçlarını boş zemine yasladı ve kollarından destek alarak geriye doğru eğildi. "Jungkook ve sabit kalmamakta ısrarcı olan kızların sevgili dedikodusudur."

Onlar yeni bir atışmanın eşiğine geldiklerinde derin bir nefes verdim. Yoongi hyung lafını esirgemiyordu, Jungkook hiç esirgemiyordu.

Ondan sonra aralarında garip bir tartışma geçiyor, Yoongi hyung ciddi anlamda sinirlenince son buluyordu.

İşte Jungkook o sonunu bildiğimiz kavgayı başlatmaya hazırlanırken Hoseok hyung konuşarak onu susturmuştu. "Bir susun da şu haberi öğrenelim."

Jin hyung Hoseok hyungu başını hafifçe sallayarak onayladıktan sonra telefonuna odaklandı ve yazanları yüksek sesle okumaya başladı.

"Bangtan Boys grubunun genç üyelerinden olan Taehyung ve Jimin ikilisinin son zamanlarda birbirlerine olan davranışları oldukça dikkat çekmeye başladı.

Fan meetinglerde birbirlerine gösterdikleri ilgiler hayranların gözünden kaçmazken Taehyung'un Jimin için aldığı pahalı hediye gündemin ortasına oturmuş bulunmakta."

Hepimizin bakışları Taehyung'a kaydığında Taehyung bakışlardan rahatsız olduğunu belirtmek istercesine bakışlarını kaçırdı.

"Hayranlar şu sıralarda çift eşyalarından çok üyelerin birbirlerine olan davranışlarını incelerken Taehyung'un Jimin'e, Jimin'in ise Taehyung'a olan ilgisi gözden kaçmadı.

İkili son aylarda kameralara samimi pozlar verirken birbirlerine attıkları bakışlar hayranlar tarafından hayretle izleniyor.

Ve sosyal medyadan yapılan paylaşımlar senesi senesine incelenince aslında bu ilgilerin yıllar önce başlamış olduğu fark edildi.

Şimdi ise herkes şirketten bir açıklama bekliyor. Taehyung ve Jimin ikilisinin bu kadar yakın olmasının sebebi sevgili olmaları olabilir mi?"

Herkes birbirlerine garip bakışlar attıktan sonra hepimiz anlaşmış gibi bir kahkaha atmıştık.

Hoseok hyung yerde garip hareketler yapıyor, Jungkook'da ondan eksik kalmıyordu. Yoongi hyung sessiz sessiz gülerken, Jin ve Namjoon hyung bòğürmekten geri kalmıyorlardı.

Yerimden kalkıp kahkahalarımla onlara katılıyordum fakat bakışlarım Taehyung'a kayınca gülüşüm de yavaş yavaş sònmüştü.

Bizi umursamayan ve yüz ifadesi son günlerde ki gibi ifadesiz olan Taehyung bizi duymak istemezcesine kulaklıklarınî kulağına geçirmişti.

Benim dışımda kimse Taehyung'un farkında değildi. Onun meselesinin bu haberle ilgili olmadığı çok belliydi.

Onda farklı bir şeyler seziyordum. Bir şeylere sinirlenmiş, belki de canı sıkılmıştı.

Yoksa bu kadar komik bir habere neden gülmesin ki?

Yanına gitmek için ayağa kalktım ve bir kaç adım atıp yorgun bedenimi yanına bıraktım.

Hala bakışları beni bulmazken kulağında ki kulaklığîn birini çıkarıp kendi kulağıma taktım. Taehyung böyle sessizleşince onunla iletişime geçmek gerçekten güç oluyordu. "Ne dinliyorsun?"

Sağ kulağıma dolan yabancı melodi şuan için pek umurumda değildi. Sadece iletişim kurmaya çalışıyordum.

Ama tabi ki bir cevap alamamıştım. Bu sefer hem kendi kulağımda ki hem de Taehyung'un kulağında ki kulaklığı çekip çıkardım. Sonunda bakışları beni bulsada konuşmamıştı.

"Haber hakkında ne düşünüyorsun?"

Bir süre boş boş suratımı incelemiş, daha sonra elinde ki telefonun tuş kilidini kilitleyip ayağa kalkmıştı. Tam tepemden beni izlerken şakağından süzülen ter ve baygın bakışları onun da bayağı yorulduğunun kanıtıydı.

"Bir şey düşünmemi gerektirecek kadar önemli bir haber değil."