'48'

5.3K 546 713
                                    

"İnanamıyorum."

Jungkook heyecanla konuşup evin içinde oradan oraya koşuşturmuş, tüm odaları iyice bir turlamıştı. Bir de seke seke koşması yok muydu beni güldürüyordu. Ardından Taehyung koşuşturmuştu. O da aynı Jungkook gibi tüm odalara ağzını bir karış ayırıp bakarken Yoongi hyung onlara umutsuz vakaymış gibi bakmıştı. Ama onun da onları sevimli bulduğunu biliyordum. Yine de huysuzlanmadan edemiyordu.

"Bunlara en uzak odayı istiyorum."  Demişti huysuz huysuz. O sıra sevgilim ve Jungkook kendilerine has danslarını yapmaya başlamışlardı, Hoseok hyung ise durduğu yerden onların yaptıkları hareketlerin aynısını yapıyordu yüzündeki kocaman gülümsemesiyle beraber. "Hatta bunları evden atalım."

"Yoongi." Sejin hyung uyarırcasına konuştuktan sonra bir kaç saniye Taehyung ve Jungkook'a gülümseyerek bakmıştı. Biraz sonra Taehyung'un gelip kendisine saracağını bilse bile onları savunmaktan asla geri kalmıyordu. Bizi her zaman büyüklerin huysuzluklarından koruyan tek kişi olabilirdi belki de. "Çok rahatsızsan kendi evine gidebilirsin. O kadar parayı basıp ev almasını biliyorsun."

Yoongi hyung yüzünü buruşturup, ağzını eğerek Sejin hyungu taklit ettiğinde gülmemek için alt dudağımı dişlemiş yeniden Taehyung ve Jungkook'a bakmıştım. Kendi aralarında bir şey konuşuyorlardı.

"Oda seçimi mi yapıyorsunuz?" Sejin hyung onlara doğru sorduğunda Jungkook heyecanla başını sallamış ve hemen arkasında duran odayı göstermişti. "Bu oda benim, hemen yan odamda-" Derken kendi seçtiği odanın sağında kalan yani koridorun en sonundaki odayı göstermişti. "-burası da Taehyung hyungun."

İki dakikada oda seçen onlara astığım suratımla bakıyordum. Taehyung ise bunu fark etmişti ve bu halime sadece gülümsemişti. Tamam, bu aralar gereksiz bir şekilde fazla alınganlık gösteriyordum. Yerli yersiz sinirleniyor, Taehyung'u azarlayıp duruyordum. Ama özlemimden kaynaklıydı işte bu.

"Bu odada da-"  Jungkook'un Taehyung'un odası olarak gösterdiği odanın karşısını işaret etmişti Taehyung. "-Jimin kalacak."

"Onun yerine sen niye karar veriyorsun ki?" Namjoon hyung söylense bile ona bakmamıştım. Muhtemelen ya o odaya göz koymuştu ya da farklı bir nedeni vardı. Ama cümlesini kulak ardı ederek gülümsemeyi tercih etmiştim ben. "Seninle karşı karşıya mı olacak şimdi odalarımız?"

"Evet." Taehyung'da gülümsediğinde hemencecik yanıma doğru adımlamış ve sırnaşık hareketlerini yineleyerek beni yanağımdan öpüvermişti. Fakat bu, bizi ayıran Sejin hyung sayesinde son bulmuştu. Kıskanmış gibi davranıyor, kollarını açmış bir şekilde Taehyung'a bakıyordu. Tanrım, Sejin hyung bile normal davranmıyordu ki.

"O kadar yalvardınız bana." Demişti, ukala tavırlarıyla. Kolları hala açık bir şekilde Taehyung'u bekliyordu fakat Taehyung hareket dahi etmiyordu. "Sakin bir yere taşınmak istiyoruz demiştiniz. Ayrı odalarda kalmak istiyoruz demiştiniz. Bakın sizin yerinize konuşarak hallettim. Bir teşekkür sarılması yok mu?"

"Aslında bizim sorunumuz Taehyung, Jungkook ve Hoseok." Yoongi hyung koridorun duvarına yaslanıp kollarını gövdesinde birleştirmişti. Ayrıca her ne kadar Hoseok hyungun adını verse bile öldürücü bakışlarının hedef noktası Taehyung ve Jungkook'tu. "Onlardan kurtulursak eğer her yer sakin oluyor."

Jungkook keyifli olmalıydı. Aksi takdirde hayatta konuşmadan duramazdı. Hoseok hyung ise umursamıyordu onu. Bir tek Taehyung alınganlık yapıyordu. Bizim düşüncelerimizi pek önemsemezdi ama yine de bazı zamanlar istisnalar olabiliyordu. O zamanlar suratı hemencecik asılıyordu. Birbirimize takıldığımızı biliyordu, yine de ciddiye alıyordu işte. Garip bir kişiliği vardı.

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now