Sözleşme yenilenmiş, her şey yeniden planlanmıştı. Çoğu aktiviteden uzak kaldığımız için yoğunduk. Bu sefer ki biraz farklıydı. Her şey üst üste gelmiş gibiydi. Üstelik sektörden uzaklaştığımız için kendi ülkemizde bir konser düzenlenmişti. Daha sonra fan buluşması yapacaktık. Bir nevi fanlarla yakından iletişime geçip iyi olduğumuzu birebir gösterecektik.
Yeni albüm çalışmalarına başlayacağımız için hepimiz gergindik. Tamam bunu bildiğimiz için hazırlıklıydık. Şarkılar tamamlanmıştı. Konsept şirket tarafından ayarlanıyordu. Ve tüm bunları konser ve programların ardından yerine getirecektik. O arada fotoğraf çekimlerimiz falan da olacaktı tabii. Tüm bunların ardından sahne alacak ve turlara çıkacaktık. Bu yoğun programa girmek hepimizin gözünü korkutuyordu.
Bundan dolayı biraz sinirli gibiydik. Konser vereceğimiz alandaydık, pratik yapıyorduk. Ve en ufak bir hata olduğunda birbirimize çatmaktan çekinmiyorduk. Konser zamanı yaklaşıyordu ve herkes hatasız performans sergilemek istiyordu.
"Yanlış yapıyorsun!" Ya da sadece ben sinirli gibiydim. Zaten daha fazla pratiğe ihtiyacım varmış gibi hisseden tek kişi de bendim. Ama neden etrafımdakilere çatıyordum, bir türlü anlayamıyordum. "Adımını geç attın."
"Sen dans ederken beni mi izliyorsun ne yapıyorsun?" Taehyung ona kızmamdan ve bu gürültülü müzikte bağırarak konuşmamdan dolayı kaşlarını çatarak sormuştu. Bizim ikimizin tartıştığını fark eden çalışanlar ise şarkıyı durdurmuşlardı. "Manyak mısın?"
"O ne demek ya?" Sinirle soludum ve sahne kenarında duran su şişesini elime alarak kapağını açmıştım. Zaten her yerim ağrıyordu. Bu da ayrı sinirlenmeme sebebiyet veriyordu. "Düzgün konuş benimle."
"Düzgün konuşmayan sensin Jimin." Taehyung'da aynı benim gibi bağırdığında suyu kafama dikmiştim bir çırpıda. Cevap vermemek için yapmıştım bunu. Ama kötü kötü bakmaktan geri kalmıyordum.
Diğerleri sanki bu duruma alışkınmışçasına bizi takmamışlardı. Suyumu içtikten sonra şişeyi dudaklarımın arasından uzaklaştırarak etrafı süzmüştüm. Jungkook yerde oturarak soluklanıyordu ve henüz yanına oturan Hoseok hyungla sohbet ediyordu.
Yoongi hyung ise kenarda bir çalışanla ciddi bir konu hakkında konuşuyor gibiydi. Bizi uyaran tek kişi Namjoon hyung olmuştu.
"Siz ikiniz." Bizden bıkmış gibi konuşan Namjoon hyung elindeki şişeyi gelişigüzel yere atmıştı. "Boş sebepler yüzünden kavga edip durmayın."
