'39'

6.7K 618 572
                                    

Eşcinsel konulu izlediğim ilk film değildi.

Fakat Taehyung'la ilk defa izliyordum. Başlarda güzel, romantik ilerleyen film ortalarda cinselliğe doğru geçiş yapmıştı.

Ve ben ilişkiye başladığımız için gerilirken şuan deli gibi Taehyung'u öpmek istiyordum. Hani bahsettiğim şey duygulu bir öpücük değildi.

Böyle saatlerce yatakta yatıp öpüşmek, doya doya bu hissi tatmak istiyordum. Ne var ki film izliyorduk ve şuan filmde favori karakterimin hastaneye yatırılışına üzülüyordum.

"Çok kötü değil mi?" Film esnasında ne konuşmayı ne de konuşulmasını severdim. Aynı huy Taehyung'da da vardı ama ilk defa bu huyumdan vazgeçerek uzun süredir konuşmadığım için boğuk çıkan sesimle konuşmuştum. Ve Taehyung'da ilk defa buna sinirlenmeyip saçlarımın arasına öpücük kondurarak bana cevap vermişti. "Evet, öyle maalesef."

Film başladığından beri Tim'i Taehyung olarak hayal etmiştim. Garip bir şey olduğunun farkındayım. Ama karakter bakımından daha doğrusu sanatçı bir kişiliği olan Tim tam Taehyung'luk bir karakterdi.

Ve John..

Tamam yakından uzaktan alakamız yoktu. Ama John olmak bana düşüyordu. Bir kere birbirlerini çok seviyorlardı ve bilmiyorum karakterleri fazlaca sevmiştim.

Filmi de çok sevmiştim. Fakat Taehyung'u öpme isteğim gittikçe artıyordu. Garip bir şekilde kendimi durdurma konusunda zorlanıyormuş gibi hissediyordum.

İşte merak ettiğim konu bu sayede gündeme gelmiş bulunuyordu. Bu yüzden Taehyung'un elinde duran telefona uzanıp ekrana basmış ve filmin durmasına sebebiyet vermiştim.

Normal şartlarda Taehyung cidden böyle şeylere aşırı sinirlenir, söylendikten sonra surat yapardı. Ama şuan telefonu kucağına bırakarak o kolunu da göğüsünde yatan bana sarmıştı. "Ne oldu Jimin?"

"Merak ediyorum da.." diye mırıldandım. Bu sırada işaret parmağımla Taehyung'un göğüsüne görünmez şekiller çiziyordum, bilinçsizce. "Bu zamana kadar yanımdayken nasıl seni öpmeden durabilmişim?"

Güldü. Bunu o güzel tınısından ve titreyen vücudundan anlayabilmiştim. "Kabullenemeyişinden kaynaklı olabilir."

"Bilmiyorum." Derin bir nefes verip elimin hareketini durdurdum. Şimdi ne konuştuğumu veya ne konuşacağımı bilmiyordum. İçimden geçenleri dışarı vuruyordum. Kendimi salmış gibiydim. "Taehyung nasıl olur da seni sevdiğimi çok sonradan anlayabilirim ben hala anlam veremiyorum."

Konuyu uzatıyor gibiydim. Şuan ne istediğimi biliyordum. Fakat konuyu dallandırıp budaklandırıyordum.

Ve sonra Taehyung kucağına koyduğu telefonu alıp kenara koyduktan sonra şaşıracağım bir şey yapmıştı.

Ani bir hareketle beni altına almıştı. Sırtım yatakla buluştuğunda bakışlarım onun yüzünde dolandı bir süre.

Lakin konuşmadık.

Saniyelerce bana bakmış, sonrasında yüzüne ufak bir gülümseme eklemişti. Bu sessizliği daha fazla sürdürmek istemediğim için dudaklarımı aralamıştım. Taehyung ise sanki bunu bekliyormuşçasına hemen dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.

Evet, istediğim ana sonunda kavuşmanın huzuruyla kollarımı yavaşça Taehyung'un boynuna dolamıştım. Dakikalarca ağır hareketlerle beni öpmüştü.

Öğrendiğim bir ayrıntı vardı, o da Taehyung'un romantik bir kişiliğe sahip olmasıydı.

Çünkü öyle duygulu öpüyordu ki arkadaş kavramı bir an da kafamdan uçup gitmişti. Bu yüzden ellerim saç diplerine uzanmış, daha fazlasını istiyormuşçasına saç diplerine parmaklarımı geçirmiştim.

idol あ vmin ✓Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt