'62'

5.3K 457 590
                                    

harry styles - sing of the times

Yorucu geçen bir dönemi geride bırakmış, yoğun programımız biraz da olsa hafiflemişti. Taehyung ve ben şarkılarımızı yayımlayabilmiştik lâkin Taehyung benden bir ay kadar zaman geçtikten sonra yayımlamıştı ama sonuç olarak yayımlamıştı değil mi?

Ben birbirimize ithaflı olduğunu söylemek istemiştim. Bu konuyu da Taehyung'a açmıştım açmasına ama nazikçe red yanıtını almadan da geri durmamıştım. İstememişti benim inatçı sevgilim. Zamanında ben inatçılık yaptığım için şevki kırılmıştı, hevesi yoktu ithaf ettiğimizi söyleme konusunda. Biraz kırılmış hissetmiştim neyse ki üstelememiştim. Çünkü o zaman albümümüz yeni çıkmıştı ve Taehyung gergindi.

Gergin olduğu zamanlar zaten çatacak yer arardı. Ben de üzerine gitmiş, ısrarlarda bulunmuş olsaydım çatacağı ilk kişi olacaktım. Üstelemediğim için onun hedefinde olmamıştım ama garip bir şekilde kimse onun hedefinde olmamıştı. Gerginliğini kendi başına halletmiş, kimseye çatmamıştı.

O dönemi öyle böyle atlattıktan hemen sonrası da hızlıca geçivermişti işte. Sahne performansları, programlar, canlı yayınlar ve ödül törenleri derken yorucu ama bir o kadar da hızlı bir şekilde geçip gitmişti günler. Bu süre içerisinde endişelerim olmuştu biraz. Taehyung beni bir kere bıraktığından dolayı sanki en ufak bir kavga etsek yine aynı olayı yaşayacakmışız gibi hissetmiştim. Yersiz endişelerdi bunlar. Taehyung'la aram çok iyiydi. Ara ara ufak tefek kavgalar tabii ki etmiştik ama uzatmamasını da bilmiştik. Yine de ne yalan söyleyeyim endişelerim vardı. Taehyung birçok şeyi atlatabilmiş değildi. Babasının da olumsuz yorumunun üzerine daha bir yük binmişti omuzlarına. Her ne kadar yanında olmaya çalışsam bile yalandan attığı gülücüklerine kanmıyordum.

Bu süreç içerisinde bizimle alakalı haberler yapılmamıştı. Tam istediğimiz gibi grupça anılmıştık ama bir ara Namjoon hyungla ilgili birkaç kötü yorum dönmüştü sosyal medyada. Ben ve Taehyung görmüştük bunu. Yoğun olduğumuz için üyeler sosyal medyadan uzak kalmışlardı. Namjoon hyung da Yoongi hyungla beraber şarkı üzerinde çalıştığından dolayı o kötü yorumlardan uzak kalmıştı.

Benim görme sebebim de sürekli halde Taehyung ve benim hakkımda haberlerin çıkmasından dolayıydı. Haberleri kontrol eder olmuştum, kötü yorumlara bakıyor ardından Taehyung'un görmemesi için uğraş veriyordum. Rutinim gibi bir şey olmuştu telefonumdan haberleri kontrol etmek.

"Bir şey söylüyoruz sana, niye cevap vermiyorsun?" Yeni uyandığından mıdır bilinmez ama sinirliymiş gibi duran Hoseok hyung bir türlü konuşmayan Jungkook'u azarlar nitelikte konuşmuştu. Gerçi sinirli olmasa bile sabahtan beri çoğu şeyi duymamazlıktan gelen Jungkook yüzünden sinirlenedebilirdi. Ben de onun bu sinirinden dolayı yaptığı ani çıkışlar nedeniyle düşünce aleminden ayrılıp bulunduğum ortama dönebilmiştim.

"Ya hyung yorgunum ben." Jungkook'ta ters bir şekilde konuşur konuşmaz sertçe hemen kucağında duran çantasını kucaklayıp oturduğu yerden kalkmıştı. "Hadi gitmiyor muyuz? Bir biz kaldık şirkette."

Bir de bu vardı değil mi? Şirketteydik ama sadece Jungkook, Hoseok hyung ve ben vardık. Diğerleri işlerini çoktan halletmişlerdi. Yoongi hyung ve Namjoon hyung şarkı üzerinde çalıştıklarından dolayı  Yoongi hyungun evine gitmişlerdi. Jin hyung ve Taehyung ise işleri biter bitmez eve geçmişti. Bizim işlerimiz de yeni bitmişti ama biz de bitmiştik işte.

"Bence de gidelim artık hyung." Diye mırıldanmış, bir şey söylemek yerine ayaklanan Hoseok hyung'la beraber ben de yerimden kalkmıştım. Hiç kimseden ses çıkmıyordu ve neredeyse boş olan şirkette sadece yürürken çıkardığımız ayak seslerimiz vardı. Sessiz sakin bir şekilde şirketten ayrılır ayrılmaz arabaya yerleşerek başımı diğerleri gibi cama yaslamış, elime telefonumu alarak Tae'ye mesaj atmıştım.

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now