'24'

7.3K 798 603
                                    

Bir dakika!

O bana az önce ne demişti?

Algılayamıyordum, algılayamamıştım. Ve sanırsam bu gidişle de algılayamayacaktım. Konuşmalarımızı düşündüm yeniden.

Onun sevdiği çocuk hakkında şanslı olduğunu dile getirmiştim ve Taehyung benim şanslı olduğumu söylemişti. Şuan ise garip bir şekilde yüzüme bakmıyordu. Gözleri ben hariç her yerde dolanıyordu ve ben ne kadar şaşkınsam o da bir o kadar gergin duruyordu.

Ne yani bunca zamandır sevdiğini iddia ettiği o kişi ben miydim?

Onu üzen, onu sessizleştiren, onun acı çekmesine sebebiyet veren aptal ben miydim?

Bunu fark etmeyen, sırf bu durum için gruptan ayrılmasına neden olan ben miydim?

Bugüne kadar kendimden mi nefret etmiştim ben?

Kendimi mi kıskanmıştım?

Dudaklarımı aralayacak gibi oldum ama ne diyeceğimi bilemediğimden durdum. Ne diyecektim ki?

Ne hissettiğimi bilmiyordum. Dakikalar öncesine kadar sevdiği çocuğu öylesine güzel, öylesine saf duygularla anlatmıştı ki kıskanmıştım, o kişiyi.

Sonra Taehyung'un cümleleri beni düşünmeye itmiş, ne hissettiğimi sorgulatmıştı. Ben sırf bu yüzden şanslı olduğunu dile getirmiştim. Konuyu kapatmaktı tek niyetim. Daha sonra oturup Taehyung'un söylediği cümleleri düşünecektim.

Çünkü kıskanmalarım falan hiç normal değildi. Ben bu durumu lisede de düşünmüştüm. Ama hem ergenliğimin verdiği durumla, hem yeni çıkış yapma durumunda olmamla, hem de bu tarz konulara insanların fazla tepki göstermiş olmasıyla hemen saçmaladığımı düşünmüş, konuyu kapatmıştım.

Fakat lisede ki durumuma geri döndüm derken ciddiydim. Konu yeniden açılmıştı. Ve ben uzun zamandır hislerimi yeniden sorgulamaya başlamıştım. Fakat ergen değildim ve insanların tepkilerini de umursamıyordum.

Tek düşündüğüm Taehyung'a karşı bu garip tavırlarım ona karşı olan hislerimden kaynaklı olabilir miydi?

"Taehyung-" Diyecek gibi olduysam da Taehyung beni konuşturmamış, gergince öksürüp bana bakmadan konuşmaya başlamıştı.

"Biliyorum şaşırdın. Bu yüzden bir şey demek zorunda değilsin." Aşırı gergindi. Onu hiç bu kadar gergin görmemiştim. Ama benim de ondan aşağı kalan yanım yoktu. Ortam bir an da fazla sıcak olmaya başlamıştı. "Normalde dile getirmeyecektim hislerimi."

"Neden dile getirdin peki?" Hemen lafa atladım ve dilimin ucuna gelen tonlarca sorudan birisini soruverdim, fısıltıyla.

"Neden dile getirdim?" Diye kendi kendine tekrarladı sorumu. Sonra bir süre kendince düşündü ve en nihayetinde bakışları yeniden gözlerime değdi. Kendinden emin durmaya çalışıyordu ama tepkimden korktuğundan dolayı gerginliğini gizleyemiyordu. Onu bu duruma soktuğum için üzülmüştüm. Gelen haberlere verdiğim tepkilerden dolayı böyle gergindi anladığım kadarıyla. Bilseydim asla öyle tepkiler vermezdim. Ben sadece bunun yanlış olduğunu düşündüğümden dolayı saçma sapan cümleler kurmuştum. Daha çok kendimi kandırmaya çalışıyordum işte.

"Senin gelip bugün benimle içini dökerek konuşmanın çok etkisi var. Beni kıskandığını söyledin. Biliyorum, ikimiz de birbirimizi hep kıskanmıştık. Ama senin kıskanmaların hep bir tık yukarıda olmuştu.

Lisede de beni çok kıskanırdın. Normaldi bu, yaşımızdan ötürü. Aynı zamanda ailemizden uzak bilmediğimiz bir şehirde yaşıyorduk. Yalnız kalmaktan korkuyorduk. Bu yüzden o kıskanmalarını garipsemedim pek. Ama bana açılan kızlardan da kıskanman beni bazen sinirlendiriyordu. Ve bu tavrını sergilememen için sürekli seninle konuşuyordum. Açıkçası o zamanlar cinsel yönelimimden bir haberdim. Ve seni böyle aşkla sevmiyordum. Arkadaşım olarak görüyordum."

idol あ vmin ✓Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora