'43'

6.2K 565 344
                                    

Kim Taehyung eğlenceli bir insandı.

Grubumuzun en garip üyesi seçilen kişiydi. Gülerdi, güldürürdü. Bazı zamanlar çocuk gibi davranırdı. Alındığı zaman somurturdu ve birimizden biri onunla konuşana kadar da somurtmaya devam ederdi.

Ama Taehyung'a garip bir olgunluk gelmişti. Aslında olgunluk denemezdi tam olarak bildiğiniz Kim Taehyung değişmişti.

Çabuk sinirleniyordu, sürekli gergindi. Bakışlarında eski çocuksu ışıltıları göremiyordum. Aksine tamamen donuk bakıyordu.

Yaşadıklarından kaynaklıydı, biliyordum. Onu anlamaya çalışıyordum.

Beni sevdiğini kendine kabullendirme sürecini, sonrasında bunu öğrendiğim zaman aramızın açılma korkusunu yaşamıştı. Kafasını son aylar bu konular oldukça meşgul ettiğinden dalgındı. Bu dalgınlıkları sahnede hatalar yapmasına neden olmuştu.

Ve en sonunda o kötü yorumlar.

Kim Taehyung söylediği gibi yorulmuştu. Ama değişsin istemiyordum. Kameralar açık veya kapalı hiç fark etmez her zaman içten bir şekilde gülümserdi. Şimdi kameralar yokken somurtuyor veya hiçbir duygu barındırmayan surat ifadesiyle etrafta geziniyordu.

Bunu yeni anlamamıştım elbette. Farkındaydım. Ama bir ilişkiye başladığımız o ilk zamanlarda mutluydu. Eski Kim Taehyung gibi davranıyordu. Fakat can sıkıntısı devam ediyordu işte.

Sanki eski Kim Taehyung'u bir daha göremeyecekmiş gibi hissetmeme neden oluyordu. Onun üzüntülerine çok şahitlik etmiştim fakat bu kadar uzun sürenine ilk defa şahitlik ediyordum.

Bu üzücüydü.

"Ne düşünüyorsun Jimin-ah?" Diye soran Kim Taehyung'a baktım dalgın bakışlarımla. Hala daha surat ifadesi donuktu ve benden cevap beklerken üzerinde ki eşofmanını baksırıyla beraber çıkararak bir kenara atmıştı. "Duş alacak mısın?"

Onu başımı aşağı yukarı sallayarak onayladığımda üzerimdeki tişörtü çıkarıp onun kıyafetlerinin üzerine atmıştım. Fakat Taehyung'u böyle durgun görmek beni de durgunlaştırıyordu.

"Ne oldu birden bire?" Suyu hazırlarken bana bu soruyu sordu. Ona cevap vermek yerine altımdakileri de çıkarmıştım. Şimdi aynı onun gibi çıplaktım artık. Ve sonrasında Taehyung'un açık bıraktığı banyo kapısını kapatmış ve kilitlemiştim. "Neden bana değişik bakıyorsun?"

Suyu hazırlayan Taehyung, büyük küvetin dolmasını beklerken bana dönmüştü.

"Çok üzülüyorsun biliyorum." Uzun bir süre sonra kurduğum ilk cümle buydu. Belki hemencecik mutlu olmasını beklemem saçmaydı ama işte ben korkuyordum. Onun tamamen kendi kişiliğinden uzaklaşacak olmasından korkuyordum. "Uzun bir süredir aşırı sessizsin. Çabuk sinirleniyorsun, sürekli gerginsin. Biz bir şeyleri netleştirdiğimiz zaman eski Kim Taehyung gibiydin. Bu yüzden endişe duymamıştım. Fakat sen değişiyorsun Taehyung."

"Nasıl biri oluyorum?" Sordu, yine donuktu. Ses tonu açmış olduğu suyun sesinden bana pek fazla ulaşmasada bunu hissetmiştim.

"Sinirli, gergin, ne düşündüğü belli olmayan donuk bir insan oluyormuşsun gibi hissediyorum." Yutkundum. Çıplak bir şekilde banyoda ciddi bir konu hakkında konuşuyorduk. Galiba bunu da bizden başka kimse yapmazdı. Normal bir çift değildik. "Yani biliyorum canın sıkkın ama-" Sustum bir an da. Pişman olmuşçasına ona baktım. "-bencillik yapıyorum değil mi?"

Gülümsedi. Evet o tüm bu cümlelerime sadece gülümsedi ve ellerinden birini ensesine götürüp orada oyalandı. "Hayır, bencillik falan yapmıyorsun."

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now