idol あ vmin ✓

'52'

danny fernandes - come back down

İçimizi ürperten bir sessizlik hakimdi odaya. Ama bu sessizlik uzun sürerse de pek iyi sonuçlara yol açmayacaktı. Mesela biz neden bu kadar gerildiğimizi Pd-nim'e anlatamayacaktık. Bu sefer Taehyung'da konuşmuyordu. Gerçi karşımızdaki kişi üyelerden biri değildi ki, ne söyleyebilirdi? Şimdi sadece ekranda yazan yeri okuyordu. Ve bir de fotoğraflar vardı tabii. Durum böyle olunca acilen beyin fırtınası falan yapmamız gerekiyordu. Yaratıcı cümlelere ihtiyacımız vardı. Aksi takdirde Bang Pd-nim'in sabrı tükenmek üzereydi.

"Bizim yakın olduğumuzu biliyorsunuz." Taehyung donuk bir ifadeyle konuştuğunda ses tonunun soğukluğu beni üşütmüş gibiydi. Hayır, sinirli olduğunu biliyordum. Ben de az önce ki fotoğraflar yüzünden sinirliydim biraz. Ama bu kadar sinirleneceği aklımın ucundan bile geçmemişti. "Bunlar normal şeyler."

"Normal mi?" Bang Pd-nim, Taehyung'un kurduğu cümlelerin ardından dalga geçercesine konuştuğunda sertçe yutkunmuştum. Tamam, şüphe çekecek olabilirdik ama şu an o fotoğrafların tek sorumlusu da şirketti. Neden bu gerçek üzerinde de konuşmuyordu ki? "Jimin senin üzerinde uzanıyor ve siz ikiniz birlikte, aşırı samimi bir şekilde yeni almış olduğun ev için eşya bakıyorsunuz."

"Biz bunu çoğu kez yapıyoruz." Bu sefer konuşan bendim. Ama bu konunun bu derece garip anlatılması sinirlerimi bozmuştu açıkçası. Çok kez kamera karşısında bu şekilde durmuştuk biz. Özellikle samimi kısmına baskı yapmasına anlam verememiştim.

"Bir şeyi merak ediyorum." Ona diklendiğimiz için olsa gerek sinir kat sayısı biraz daha artmıştı. Bunu bize olan bakışlarından daha net bir şekilde anlayabiliyordum. Daha dik, daha öfkeli bakıyordu. Ve kaşları imkânı varmışçasına biraz daha çatılmıştı. "Haberler çıkmadan önce bu tarz hallerinize tek tük rastlarken, neden haberlerin ardından ayrılmaz bir ikiliye dönüştünüz?"

Taehyung anlık gülmüştü. Sinirden güldüğü belliydi. Bu sayede Bang Shi Hyuk'un delici bakışları hemen onu bulmuştu. Taehyung bu gülme eylemini uzatmasa bile sanki uzatmış gibi uzunca süzmüştü onu. Tanrım, albüm öncesi çok kötü şeyler olacaktı.

"Olayın ciddiyetinin farkında değilsiniz sanırsam." İkimize yönelik konuşsa bile hala daha Taehyung'a bakıyor olması üzülmeme sebebiyet vermişti. Neden güldü diye hemen ona yükleniyordu ki? "Dispatch bu yıl sizi açıklayacağını söyleyen bir mail attı bize. Üzerine bu fotoğrafları koyacaklarmış. Sizin sevgili olduğunuzu biliyorlarmış. Bilmem anlatabildim mi?"

Evet, okumuştum. Ama Taehyung'un dediklerini yerine getirmeye çalışarak kendimi kasmamaya çalışıyordum. Gerginliğimi öne sürmem demek açıklamamızla eş değerdi. Bu yüzden daha sakin kalmaya çalışarak Taehyung'un konuşmasını bekliyordum. O benim gibi değildi, belki bunun için bir şeyler söyleyebilirdi.

"Fotoğraflara bakarak mı karar vermişler buna?" Ve Taehyung beni şaşırtmayarak konuştuğunda derin bir nefesi ciğerlerime buyur etmiştim. Çünkü az önce Bang Shi Hyuk maili sesli bir şekilde okuduğundan dolayı yeniden gerilmiştim. "Yani bizim kamera karşısında da böyle bir anımız var. Neden o zaman bu damgayı yapıştırmamışlar?"

"Sizi çeken kişi konuşmalarınızı duymuş." Bang Shi Hyuk, Taehyung'un söylediklerinin ardından kendinden emin bir şekilde konuşmuştu. Ve bu Taehyung'un da gerilmesine sebebiyet vermişti. Sessiz olan bu odada sertçe yutkunmasını hissedebilmiştim. Şimdi ne bok yiyeceğimizi düşünüyor olmalıydı, aynı benim gibi. "Şu fan sitelerinde konuşmalarınız anlatılmaya başlanmış bile."