'33'

7.5K 713 498
                                    

Hepimiz sonunda hazırlanmış, evden çıkmıştık. Fakat sabahın körü olduğu için hava serindi biraz ve üzerimde duran bol beyaz sweatim ise bana bu konuda hiç yardımcı olmuyordu.

Kısacası üşüyordum.

Anladığım kadarıyla üşüyen tek kişi de ben değildim. Özellikle hala daha ayakta uyuklayan üyeler titremekle meşgullerdi. Bu yüzden olsa gerek kapısı henüz açılan servise atmaya çalışıyorlardı kendilerini.

İlk önce binen Yoongi hyung olmuştu. O ayakta bile derin uykuya dalabilme yeteneğiyle bunu nasıl becermişti hiçbir fikrim yoktu.

Arkasından binen kişi hemen uyanıklık yapan Jungkook olmuştu. Yoongi hyungun yan versiyonu gibiydi. Sadece ve sadece yaştan kaybediyordu. Eğer bizlerden büyük olsaydı burnumuzdan getirirdi ve evet buna adımın Jimin olduğuna inandığım gibi inanıyordum.

Daha sonra Taehyung binmişti. Ve ben onu izleyeceğim diye gerizekalı gibi sona kalmıştım.

Neyse ki ben de binebilince gözlerim hemen Taehyung'u aramıştı. Yanına oturmak istiyordum. Yanına oturmak ve kafamı omzuna koyarak yolculuk yapmak istiyordum.

Fakat Hoseok hyung çoktan Taehyung'un yanını kapmış, kafasını omzuna koyarak yarım kalan uykusuna devam etmişti.

Taehyung'mu? Taehyung bana bakıp hemen hizasında duran tek kişilik yeri göstermişti bakışlarıyla. Oraya oturmamı istiyordu. Halbuki içimden geçen şey Hoseok hyungu yattığı yerden kaldırmaktı. Sanırsam Taehyung bakışlarımdan anlamıştı ne yapmak istediğimi.

Yine de yapmak istediklerimi bir kenara koyarak Taehyung'un gòsterdiği yere oturmuştum. Diğer üyeler zaten sabah saatlerinde oldukları için ya yarı uyanıklar ya da uyuyorlardı. Bu yüzden saniyelerce arabanın içinde kafamı arabanın tavanına vurmamak için eğik bir şekilde bekleyen beni fark etmemişlerdi.

Oturduğum andan itibaren yandan yandan Hoseok hyungun ve Taehyung'un olduğu tarafa bakmaya başlamıştım.

Kıskanıyordum işte.

Bu kıskançlık biraz farklı bir kıskançlıktı. Hoseok hyungu çok seviyordum. Taehyung ve Hoseok hyung arasında aşk manasında bir şey olmayacağını da biliyordum. Benim kıskandığım nokta tamamen Taehyung'un ilgisiydi.

İşte o ilgi hep benim üzerimde olmalıydı. Taehyung hep benimle ilgilenmeliydi. Taehyung hep bana sarılmalıydı. Ve şuan Taehyung'un omzunda yatan kişi de ben olmalıydım.

Ama olmuyordu.

Bundan sonra kesinlikle Taehyung'u tembihleyecektim. Arabaya binerken benimle beraber binsin ki yan yana oturabilelim. Ondan ayrı kalmak istemiyordum. Çocuk gibi davranıyordum farkındayım. Ama zaten yıllardır kendimi kandırıp ondan mahrum kalmıştım. Bir kere o yılların acısını çıkarmam gerekiyordu.

Ya da Taehyung'la böyle bir ilişkiye başlamanın heyecanı vardı üzerimde ve bu yüzden ondan ayrı kalmak istemiyordum.

Bilmiyordum.

Derin bir nefes verdiğimde hala Taehyung'un olduğu tarafa bakmaya devam ediyordum. Taehyung'da nefes veren ben dikkatini çekmiş olsa gerek hemen başını çevirip bana bakmıştı. Göz göze geldiğimizde suratımın asık olduğundan emindim.

Ama yapacak bir şeyim yoktu.

Aksine yapmak istediğim şeyler vardı.

O beni yatıştırmak istercesine bana öpücük atarken kaşlarımı çatıp önüme dönmüştüm.

Onunla sarılarak yatarken akşama kadar sohbet etmek istiyordum. Sonra sohbet ederken elimle yanaklarını sevmek istiyordum.

Sohbeti tatlı bir şekilde bölüp tadına daha doyamadığım dudaklarından öpmek istiyordum.

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now