'31'

7.4K 750 465
                                    

Bir önceki bölüme yapmış olduğunuz yorumlara en kısa zamanda cevap vereceğim. Ama şimdi uyumak zorundayım ve bekletmemek için yorumlara cevap veremeden bölümü atıyorum.

Keyifli okumalar..

Banyo.

Boş bir banyo, içerisini dolduran bizler ve aşk kokan bir atmosfer.

Gözyaşı, hüzün, korku, heyecan ve sevgi.

Öpüşmek için yanıp tutuşan ama ilk adımı atmak için utanan iki kişi.

Neden utanıyorduk bir fikrim yoktu. Aynı cinsiyete sahip olduğumuz için mi yoksa aynı grubun üyeleri olup aile gibi büyüdüğümüz için mi?

Ya da sevgimizin bu kadar güçlü olmasına rağmen geç fark etmemizin utancı mı vardı?

Bilmiyordum, gerçekten düşünme yetimi kaybetmiş gibi hissediyordum. Tek bildiğim Kim Taehyung ve onun o mükemmel, eşsiz sevgisiydi.

"Ne dedin sen?" Taehyung tam karşımda gözlerimin içerisine bakarak bu cümleyi kurmuştu bana. Büyük bir şaşkınlık vardı üzerinde.

"Seni deli gibi öpmek istiyorum." Diye fısıldadım bu sefer. Ondan bekliyordum ilk atağı, benim cidden yapacak bir gücüm veya cesaretim yoktu.

Sonra bir şey oldu. Bu garip sessizliği bozan bir kahkaha yayıldı banyoda. Dolu dolu olmuş gözlerimle karşımda çıldırmış gibi gülen Taehyung'a bakakaldım.

Ama o beni umursamadan gülmeye devam etmiş, daha sonra da dudaklarını aralamıştı. "Saçmalamayı kes Jimin!"

Ona bazı şeyleri anlatmak istedim o an ama bana izin vermedi. Beni dinlemek istemiyormuşçasına cümlelerine devam etti. "Zaten her gün seni öpme düşüncesiyle başa çıkmaya çalışıyorum. Yapma bunu."

"Neden Taehyung?" Diye sordum. "Bununla artık başa çıkmanı istemiyorum."

"Sırf gruptan çıkmamam için böyle şeyler yapıyorsan eğer yapma Jimin." Şimdi durum anlaşılmıştı. Hislerim onun açısından karışıktı ve o gruptan bu sebeple ayrılacağını söylerken sanki gitmesini istemiyormuşçasına böyle davrandığımı zannediyordu.

Ama bilmiyordu ki, düşünceleri çok saçmaydı. Bu aralar ikimiz de mantıklı düşünemiyor olmalıydık. "Taehyung çok saçma düşünüyorsun."

"Biliyorum." Diye fısıldadı. Sesi titremişti, üzülmüştüm o an. "Biliyorum saçma ama ne yapabilirim Jimin?"

Sağ eli yavaşça sol yanağımda yer edindi. Parmakları usulca yanağımda gezindi. Bu his, onun nazikçe beni sevdiği zaman içimde oluşan bu his muntazamdı. Kelimelere dökemiyordum artık çoğu şeyi.

Kim Taehyung bana kelimeleri unutturmuştu.

"Senin beni seviyor olman aklıma hiç uğramıyor." Derin bir nefes aldı ve eli yavaşça boşluğa düştü. İçimde bir yerlerdr soğukluk hissetmiştim. "Benimle o gün sana itiraf ettiğim gün içini dökerek konuşmuştun. Ben o an beni, benim seni sevdiğim gibi sevdiğini düşünmüştüm. Sadece benim gibi kabullenme zorlukları çektiğini zannetmiştim. Fakat Jimin, ben artık benden rahatsız oluyormuşsun gibi hissediyorum."

"Olmuyorum." Diye çıkıştım ona. Lakin bana umutsuzca bakıp başını iki yana sallamıştı. "Beni dikkatle dinle Taehyung. Bir daha tekrar etmeyeceğim çünkü."

Sessiz kalmayı tercih etmiş ve o gözlerini üzerime dikmişti. Her ne olursa olsun ümitliydi. Ve yavaş yavaş 'öp beni' cümlesi kafasına dank etmeye başlamıştı. Bu yüzden belli etmemeye çalışsa bile heyecan vardı. Eli ayağı titriyordu ve bunları benden gizlemek için ellerini yumruk yapıp açarak kendini rahatlatmaya çalışıyordu.

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now