'9'

8.2K 841 495
                                    

"Hey!" Arkamdan gelen ve son zamanlarda sürekli duyduğum o sesi tekrardan duymuştum. "Jimin?"

Ve işin içine isim de eklenilince yavaşça adımlarımı durdurup arkama baktım. Yanıma gelen kişi Taehyung'tu. Garip bir şekilde şu çocuk yanıma her yaklaştığında geriliyor veya heyecanlanıyordum. Son zamanlarda sürekli dibimdeydi ve inanılmaz derecede çok konuşuyordu. Bazen kendi kendine espiri yapıp ben çekingenliğimden dolayı gülmeyince yine kendi kendine gülerdi. Üzerine bir de espirisini övüp dururdu.

Garip ve farklı bir aurası vardı. Herkesin üzerinde farklı etki bırakıyordu. Bazıları hiç sevmiyordu onu, salakça davrandığını düşünüyorlardı. Bazıları ise onun bu tavrını eğlenceli buluyor, onunla sürekli vakit geçirmek istiyordu. Bunun büyük bir örneği ise Jungkook'tu. Bizim en küçüğümüzdü, onda da ya bundan dolayı ya da bu küçük yaşta farklı bir şehire geldiği için çekingenlik vardı. Çekingenliğinin bir kısmını Hoseok hyungla diğer bir kısmını Taehyung'la atmıştı.

Taehyung'la şakalaşmaya ve oyun oynamaya bayılıyordu. Fakat ben dahil diğerlerine de ilk gün ki gibi olmasa da çekingen davranıyordu.

Fakat Taehyung öyle değildi. Herkesle ilk günden çok samimi olmuştu. Bazen bizden daha kıdemli olan Yoongi hyung ve Namjoon hyung Taehyung'un bu tavırlarına garipseyen bakışlar atıyorlardı.

Sanırsam onlar da benim gibi grubun düzenini bozacağını düşünüyorlardı. Bilmiyordum ama ben pek Taehyung'la aynı grupta çıkış yapmayı istemiyordum. Farklı biriydi o, hemen sinirlenen de bir yapısı vardı. Grubun huzurunu bozabileceğini düşünüyordum. Şuanlık 7 kişiydik biz ama bir kişinin grupta bulunmama ihtimali vardı. Şirket buna daha tam karar verememişti. Fakat tanıtım videomuzun çekilmesine de çok az kalmıştı. Sanki son dakikada birimize büyük bir sürpriz yapacaklarmış gibi hissediyordum. Ve ne yalan söyleyeyim bu kişinin ta kendisi olmaktan korkuyordum.

"Efendim?" Dedim karşımdaki bedene çok bakmamaya özen göstererek. Biraz daha susarsam o zorla konuşturacaktı zaten beni.

"Hani bir kişinin grupla çıkış yapmama ihtimali var ya.." Dedi birden. Suratı asılmıştı, biraz göz ucuyla baktığım zaman görmüştüm. "O galiba benim."

"Nereden biliyorsun ki?" Diye sordum, her ne kadar onun olmasını istesem de çaktırmadım. "Belki de öyle bir şey olmayacak."

"Bir kaç kişi konuşurken duydum." Eğer dedikleri doğruysa sevinmiştim. Fakat içimde de garip bir his vardı. Bu hissi tanımlayamamıştım. Kendimi mutlu olduğuma dair inandırmıştım. Ama bu çok uzun sürmedi.

Taehyung'la konuşmamızın üzerinden yaklaşık bir 7-8 gün geçmişti. Şirket üyelerin hepsini toplamış ve bir video çekeceğini söylemişti. Bu ilk defa tam bir grup olarak insanların karşısına çıkmamızdı. Herkes heyecanlıydı. Hepsi yerlerine oturmuştu. Fakat bir çalışan Taehyung'un o heyecanını söndürmüş ve video çekilirken kapının orada beklemesini söylemişti.

Garip bir şekilde onun üzüntüsünü belli etmeyerek gülüşüne ve yavaşça kapının oradaki çöpün yanına geçişine üzülmüştüm. Tek ben değil, diğerleri de üzülmüştü. Bunu onların heyecanla konuşmalarını durdurup garip bir yüz ifadesine büründüklerinde anlamıştım.

Daha sonra video çekilirken o bizi izlemişti. Biliyordum, şirketin son dakika birimize sürpriz yapacağını biliyordum. Ama keşke böyle yapmasalardı. Neden son dakika bunu yapmak zorunda kalmışlardı onu da bilmiyordum.

Tek bildiğim bir şey varsa Taehyung'a fazlaca üzülmemdi. Ama yine de o kimseye bunu yansıtmamıştı. Hepimizle eskisi gibi konuşmuştu. Hatta okulda beni arkadaşlarına karşı bile savunmuştu.

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now