'35'

7.1K 654 562
                                    

Taehyung'un ne ara yerinden kalkıp arkama geçtiğini bilmiyordum. Fakat olmuştu işte ve hemen ardımda ayakta durmasından dolayı eğilerek telefonumda ne yaptığımı izlemişti.

Diğerleri ise Sejin hyungla sohbet ederek gülüşmeye başladıklarından bize dikkat kesilen kimse yoktu. Fakat dikkat etseler bile göze çarpan bir durumumuz olmadığından yutkunup Taehyung'a çevirmiştim bakışlarımı. O sıra hala ayakta olan Taehyung sandalyemin arkasına kolunu atarak eğik bir biçimde durduğundan yüzlerimiz çok yakın duruyordu.

Bir saniye bu kalbime zarar veren bir durumdu. Lakin belli etmedim. "Sonuncusu favorim derken?"

"Son baktığın işte." Taehyung sırıtarak konuştuktan sonra elimde duran ve hala son gifi açık bir şekilde gözler önüne seren telefonuma bakışlarını çevirmişti. "O gün çok eğlenmiştik ondan öyle söyledim."

"Nasıl ya?" Deyiverdim hemen. O gifte Taehyung benim popomu bildiğin şaplaklıyordu ve benim aklımdan çok farklı senaryolar geçmişti. Böyle durumları düşünmek için oldukça erkendi. Fakat neden düşünüp gerilmiştim?

"İnanmıyorum Jimin çok fesatsın." Taehyung yine oyunculuk yeteneklerini bana göstermekten çekinmeyerek şaşırmış gibi yapmıştı. "Böyle şeyler düşündüğünü bilmiyordum."

"Saçmalama be!" Çirkefleşerek bağırdığım sırada tüm herkesin dikkati bize kaymıştı. Onların bir an da sessizleşmesinden anlamıştım. Ama asıl olay bu değildi. Asıl olay Taehyung'un hala oyunculuğu bırakmamasıydı.

"Neden bağırıyorsun ya?" Bir de mağduru oynama çabaları yok muydu, öldürüyordu beni. "Hyung bu Jimin bayağı sapıklaşmış. Hani zaten biliyorduk böyle cinsel içerikli kitaplar okuduğunu falan ama bu kadarını da beklemiyordum."

"Yine ne oldu ya?" Yoongi hyung bıkkın bir ses tonuyla konuştuğunda önüme dönmüş ve onlara bakmıştım. Gördüğüm ilk şey Namjoon hyungun yüzünü buruşturmasıydı. Zaten çok geçmeden de konuşmaya başlamıştı bile. "Bıktım sizden gerçekten. Taehyung kendine geldi tabii yine didişmeye başladılar. Artık huzur yok bize."

"Ama hyung-" Demişti Taehyung sitem ederek. "+18 giflere falan bakıyordu telefonundan gördüm."

Gòzlerim yerinden çıkacakmış gibi pörtlediği o sırada bakışlarımı elimdeki telefona çevirmiştim. Ama neyse ki ekranım kararmış bir vaziyette duruyordu. Taehyung bu cümleyi kurarken telefonu fark etmiş olmalıydı. Yoksa o da biliyordu herkesin telefon ekranıma bakacağını.

"Yuh artık." Jin hyung bana söylenip yaşlı amca misali ağzını şapırdatmıştı. "Ben oğluşlarımı pis şeylere baksınlar diye mi besliyorum?"

"Dedi geçen gün pornoya benzer bir film izleyen Jin hyung." Jungkook bir an da lafa atladığında herkes gülmüştü. Az önceki olayların hıncını almaya çalıştığı belliydi. Şimdi Jungkook onları bozuyordu.

Bu sayede konumuz da Taehyung'un istemediği bir biçimde amacından şaşmış oluyordu.

"Pislik yapmasana çocuğum." Jin hyung bizi çoktan unutarak Jungkook'a dikkatini vermişti bile. "Niye yalan sòylüyorsun büyüklerine?"

"Seni gördüm hyung, boşa çırpınma." Jungkook sırıtmaya başlamıştı bile. Bu çocuk büyüdükçe baş edilemeyecek derecelere gelmeye başlamıştı. "Hepiniz azgın ergenler gibisiniz."

"Ahh Jungkookie." Hah! Taehyung beyefendisi de devreye girmişti. Zaten atlamasa bir şeye şaşırırdım. "Sen hala ergenlikten çıkamadın. Onu ne yapacağız biz?"

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now