'59'

5.2K 494 758
                                    

imagine dragons - all for you

Gözlerimi yavaşça araladığım o saniye başıma giren ağrıyla yüzümü buruştursam bile, midemin ağrıyor olması baş ağrımın pek üzerinde duramamama sebep olmuştu. Lâkin yine de etrafa göz atmıştım. Kendi odamdaydım, Taehyung yoktu. Derin titrek bir nefes almıştım. Doğru ya, beni odama getirip gitmişti.

Dün geceyi anımsadım o an. Serçe parmağımı ona uzattığım ana gittim. Taehyung serçe parmağını dolamamıştı parmağıma. Beklemiştim oysa, kolum yorulsa bile beklemiştim. Yorulduğu için geçen her saniyede yavaş yavaş düşse bile pes etmemiştim. Yine de Taehyung'dan bir hamle bile gelmemişti.

O ağlamıştı.

Gözlerinden sırasıyla düşen gözyaşlarının ardından beni izlemişti. Sonra hıçkırıkları da eklenmişti. Havada yorgun bir şekilde duran elimi bacağımın üzerine koyarak onu izlemeyi sürdürmüştüm. Ve benim güzel gülüşlüm de bana doğru eğilerek alnını omzuma yaslamıştı. "Senden ayrılan bendim." Uzun süren sessizliğin ardından kurduğu ilk cümle buydu. "Ama beni bırakan sendin."

Kalbime bir şeyler saplanmış gibi hissetmiştim. Bir şeyler olmuştu, onu yalnız hissettirecek bir şeyler olduğuna emindim. Ama o an soramamıştım bunu. Serçe parmağımı uzattığım elimi saçlarına daldırarak, alnı omzuma yaslı olan bedenin saçlarını okşamıştım. Diğer elimi de beline sarmıştım işte. Tüm bunları yaparken de sessiz kalmıştım.

"Jimin çok yalnız hissettim." Benim de gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Ama sesimi ona duyurmamak için alt dudağımı dişlemiştim. "Herkes benden nefret ediyor."

Yorumların hepsini gördüğünü bana söylediği bu kelimeler sayesinde anlamıştım. Bir umut bakmaz diye düşünmüştüm ama Taehyung bakmıştı. Emindim, ben bir iki tanesine göz atarken o bakabildiği kadar bakmış, okumuştu. Çabuk etkileniyorduk biz yorumlardan. Herkes böyle miydi bilmiyordum ama en ufak bir yorum bizi kötü hissettiriyordu.

Yargılandığımız veya kötü yorumlar aldığımız zaman bazen canlı yayın açmıyorduk, bazen de fotoğraf falan atmıyorduk. Kısacası sosyal medyadan uzaklaşıveriyorduk. Hem yorumları görmemek, hem de yeni bir olay çıkmasını önlemek amacıyla yapıyorduk. Kısacası kendi çapımızda kendimizi korumaya çalışıyorduk. Genelde o yüklenme dönemlerinde yalnız hissederdik. Ne yaparsak yapalım, bizi sevmiyorlar derdik. Hatamız varsa onu düzeltmeye çalışırdık. Gerçi yoksa bile elbet bir şeyleri düzeltmek için çaba harcıyorduk.

Biz çaba harcıyorduk harcamasına ama bunu çoğu kişi fark etmiyordu.

"Benim sesim çok kötüymüş Jimin biliyor musun?" Hayır, hayır. O an sadece kötü hissediyordu. Bana bu cümleyi kurduğunda öfkelenmiştim ama işte Taehyung sadece kötü hissediyordu. "Çirkinmişim birde."

"Tanrım, kes şunu!" Daha fazlasını duymak istemediğim için ikaz etmiştim onu. Saçma yorumlardı bunlar. Tamam, bunlar kişisel görüşlerdi. Taehyung'u herkes yakışıklı bulmak zorunda değildi. Ya da sesi de herkese hitap edecek değildi. Yine de bu yorumları kendilerine saklasalar olmaz mıydı? Belki de nazik bir şekilde yorum yapmak daha doğruydu. Sonuçta Taehyung'da bir insandı. Bu kadar yüklenmenin bir manâsı yoktu. "Kim ne derse desin, senin sesin ömrüm boyunca favorim olacak. Ve ömrüm boyunca dünya üzerinde bulunan en güzel, en özel varlık olacaksın benim için."

Bilgisayar ekranlarının arkasına sığınarak oturdukları yerden bizi ve bizim gibi birçok insanı eleştirip duruyorlardı sadece. Taehyung'da şu an onların hedefindeydi. Ve ben o süreç içerisinde yanında olmamıştım.

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now