'8'

8.6K 841 583
                                    

Yorum yaparsanız sevinirim, keyifli okumalar ♡

Üzgündüm.

Garip bir şekilde saniyesinde modum düşmüştü. Bakışlarım Taehyung'un hiçbir ifade barındırmayan yüzünde oyalanıyordu. Ama o hala daha kilidini kapatmadığım telefon ekranımda yazan yorumlara bakıyordu. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi önüne dönmüş, ellerini masada birleştirip etrafa bakmıştı.

"Taehyung?" Ona seslendiğimde bana bakmamıştı. Fakat yine de hafif bir şekilde mırıldanmıştı devam etmemi istercesine. "Gereksiz yorumlar işte."

"Anlamadığım.." Deyivermişti birden. Ayrı konulardan konuşuyor gibiydik fakat aynı konudan bahsediyorduk. "Neden tek bana yüklenildi? Yeteneksizliğimin etkisi büyük galiba."

"Sen yeteneksiz değilsin!" Diye çıkıştım ona. Değildi, onun ses tonu mükemmeldi. Dansı harikaydı. Kendine özgü bir tarzı ve ses geçişleri vardı. Fiziksel yönden baktığımızda yüzü muntazamdı. Taehyung ne ararsan bulabileceğin türde biriydi. "Takma onları. Bu haberler son bulacak, odaklanma problemini ise..."

Elimi yavaşça sırtına koydum ve sıvazladım dostâne bir tavırla. "Beraber atlatacağız."

Taehyung rahatsız olmuşçasına elimi sırtından ittiğinde şaşırmıştım. Ona destek olmaya çalışıyordum. "Taehyung."

Ona doğru fısıldadım. Fakat bir tepki alamamıştım. Sinirlendiği bariz belliydi. Ama bize, en yakın arkadaşlarına böyle davranmamalıydı. Biz ona yardım etmeye çalışıyorduk.

"Üzgünüm Taehyung."  Usanmadan yeniden konuştum. Beni tınlamayacağını bildiğim halde yine konuştum. "Sana yüklenilsin istemezdim."

Bakışları yavaşça bana kaydığında bir şeyler söyleyecek gibiydi. Bekliyordum, bana gülümsemesini, sarılmasını veya içini dökmesini. Fakat Taehyung istediklerimin hiçbirini yerine getirmemişti. Tek yaptığı soğukça konuşmaktı. "Olan oldu Jimin, bir süre beni kendi halime bırak. Ben hallederim."

Kaşlarım çatıldı yavaşça, halledilecek bir şey varsa beraber halletmeliydik. "Sana destek olmamıza izin vermelisin."

Bir an için düşmanıymışım gibi hissettiren bir bakış attı bana. Yutkundu sertçe, daha sonra dudakları aralandı. Kalın ve her zaman hoşuma giden o ses tonu bir anda sertleşti. "Desteğinizi istemiyorum, kendim halletmek istiyorum."

Ve o an bütün grup üyelerinin bizi dinlediğini anlamıştım. Taehyung'un bu cümlesinden sonra Namjoon hyung bir an da ayaklanmış ve bir şey söylemeden odadan çıkmıştı. Onun ardından ayaklanan diğer kişi Yoongi hyungtu. Fakat o keskin cümlelerini kurmadan gitmemişti. "Toplantı bizimle alakalı değildi Taehyung, seninle alakalıydı. Fakat biz kötü hissetmeni istemediğimiz için hepimiz çağırılmış gibi yapıp toplantıya geldik. Madem desteğimizi istemiyorsun biz de gideriz. Sen de ne bok yiyorsan onu yemeye devam et."

Yoongi hyungta odadan çıktığında şaşkındım. Yoongi hyungun dediklerini bilmiyordum. Bana da Taehyung gibi hepimizin toplantıya çağırıldığı söylenmişti. Bana neden yalan söylemişlerdi ki?

Ben az önceki konuyu düşünürken üyelerin hepsi odadan çıkmıştı. Hepsi de birer birer Taehyung'a kötü bakışlar atmıştı. Fakat benim çıkmak ve onu yalnız bırakmak gibi bir niyetim yoktu.

Odada Taehyung, ben ve bir kaç çalışan dışında kimse kalmadığı sıralarda çalışanlar sessizce bana bakıyordu. Galiba çıkmamı istiyorlardı. Ama çıkmayacaktım.

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now