'29'

6.9K 724 337
                                    

Düşüncelerimin esiri olmuştum. Belki de hislerimin bilemiyordum.

Şuan her şey bir yapboz parçası gibi yerlerine oturuyordu. Sanırsam hislerimi anlayabilmem için Taehyung'un bana açılması gerekiyordu.

Ama net bir şekilde tek bildiğim bir şey varsa o da ikimiz arasında ilk bir şeyler hissetmeye başlayan o kişinin kendim olmamdı. Taehyung'a ben lise zamanlarında bir şeyler hissetmiştim. O zamanlar oturup hislerimi sorgulamam bile bunun kanıtıydı. Fakat ben korkak olan taraf olarak yıllarca kendimi kandırmıştım.

Fark etmem gerekirdi. Lise zamanlarında kızlar hiç ilgi alanıma girmemişti. Taehyung'la tanıştığımdan beri de Taehyung'u aşırı önemser olmuştum.

Sürekli onu izleyerek dalmalarım, güldüğünde gülümseyişlerim, ağladığında ağlayışlarım ve sürekli sarılmak istemem. Hepsi aslında tek bir şeyi ifade ediyordu.

Aynı evin içinde 7 kişi beraber kalıyorduk. Bütün üyelere değer verirdim. Ailem olarak görürdüm. Fakat bazen fanların bizi kardeş olarak görmesinden rahatsızlık duyar, gerilirdim. Bu gerilmelerime ise bu zamana kadar hiç cevap bulamamıştım.

Meğerse ben Taehyung'la bana kardeş denmesinden dolayı geriliyormuşum. Bazen Taehyung 'Jimin arkadaşım' diye söze başlardı röportajlarda. Buna bile sinirlenir, ona da her zaman 'sadece arkadaş mı?' diye sinirle söylenirdim. Herkes bana döndüğünde ise 'biz bir aileyiz, arkadaşlığı geçtik' diye kendimi savunurdum.

Bu savunmama da kendim bile inanırdım. Lakin biz arkadaş değildik, ben onu arkadaştan daha öte görmüştüm.

Mesela üzüldüğümde sarılmak istediğim bir insan olarak görmüştüm. Saçlarında dudaklarımı gezdirmek, ağladığında ona destek olmak, üzüldüğünde sürekli güldürmek istediğim bir insan.

Çoğu zaman garip gelirdi bana ama ellerimi ellerinden hiç ayırmak istemediğim zamanlar olurdu.

İşte tüm bunların hepsi zihnimde bir mantıkla kavuşabilmişti.

Evet, ben Taehyung'u seviyordum. Kardeşlikten ve arkadaşlıktan uzak bir sevgiydi bu. Arkadaş olarak görmeye çalıştığım bu insanın küçük bir göz kırpışını kaçırmak istemeyeceğim kadar seviyordum.

Ve onun da beni seviyor olması mükemmel bir hissiyattı. Fakat gelin görün ki Taehyung'a hislerimi söyleyemeyecek kadar çekingen bir insandım.

Çekinmemin sebebi bunca yıldır arkadaş adı altında sarılmamızdan tutun beraber uyumuşluğa kadar bir çok anımız vardı. Ve cinsel kimliğimi şimdi anlamayı geçin, bu kişinin grup arkadaşım olması çekinmeme sebebiyet veriyordu.

Aynı zamanda korkuyordum.

Bu olay duyulursa üyelerin veya şirketin ne tepki vereceğini bilmiyordum. Benim içten içe ürpermeme neden oluyordu. Aynı zamanda Taehyung'la bir şeylere başlarsak eskisi gibi rahat olamamaktan korkuyordum. Birbirimizden uzaklaşmamız kötü hissettirirdi. Onu kaybetmeyi istemiyordum. Ama aynı zamanda deli gibi sarılma isteğim vardı.

İkimiz içinde yeni olan bu hisler ve cinsel yönelimimiz yüzünden ne yapacağımızı bilmiyordum. Bu yüzden nasıl davranmamız gerektiğini de bilmiyordum. Her şeyin kötüye gitmesinden inanılmaz bir derecede korkuyordum.

Derin bir nefes verdim. Düşüncelerimin kurbanı olmaktan nefret etmem bir yana, bir haftadır bu şekildeydim. Taehyung normal davranıyordu. Fakat ben durumları kabullendiğimden olsa gerek her hareketinden heyecanlanır olmuştum.

Diğerleriyle konuşup eğlenmesi de beni delirtmeye devam ediyordu.

"Zaman geçiyor." Diye konuşan Namjoon hyungla düşüncelerimden sıyrılmış ve yerde bitkince oturan bedenlerde gözlerimi gezdirmiştim. Neyden bahsediyorlardı? "Ne yapacaksın?"

idol あ vmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin