'37'

7K 611 515
                                    

O büyük gün çatmıştı.

Nedendir bilinmez hepimiz heyecanlıydık. Hadi ben Taehyung'la başbaşa vakit geçireceğim için heyecanlıydım.

Diğerlerini ise bir türlü çözememiştim.

"Hyung her yeri gezelim olur mu?" Jungkook arabanın arka taraflarında oturan Yoongi hyunga doğru heyecanla konuşmuştu. Yoongi hyung ise ona cevap olarak sadece yüzünü buruşturmuştu.

"Her yerin yemeğinden yiyeceğim." Jin hyung klasikliği denen bir şey vardı bizde. Tabii yemekten bahsedecekti. "Jungkook ısmarlayacakmış."

"Ben öyle bir şey demedim!" Bir an da çemkiren Jungkook yüzünden derin bir şekilde iç çekmiştim.

"Zengin olduğunuzu bu kadar belli etmeyin çocuklar." Sejin hyung imayla konuştuğunda Taehyung bıyık altından gülümsemişti. "Sonra şirket maaşınızdan kısar falan."

Namjoon hyung dayanamayıp kahkaha atmıştı. Aklına bir şey gelmiş olmalıydı.

Zaten sonrasında kahkahasına zor bela ara verip konuşabilmişti. "Geçenlerde eski çekimlerimizi izledim. Altına gelen yorumlar çok komikti."

"Dur ben söyleyeyim." Demişti Sejin hyung. Bizim aksimize konuya oldukça hakim gibiydi. "Birisi şunlara zengin olduklarını söyleyebilir mi, tarzında yorumlar oldukça fazla. Ve o görevi ben üstleniyorum galiba."

Bu sefer biz de kahkaha atmaya başlamıştık. Bòyle yorumlar geldiğini ilk defa duyuyordum. Gerçi son zamanlarda kòtü yorumlara maruz kaldığımızdan sadece onları okumuştuk ama eski yorumlara bakmayı aklıma not edinmiştim.

"Siz zenginsiniz, kendinize gelin." Menajerimiz bizden bıkmış bir tavırla konuşuyordu. Yakında istifa edecekmiş gibi duruyordu. "Paranız yokmuş gibi her şeyi birbirinize itelemeyi bırakın artık."

"Olsun yine de ısmarlamam ben." Jungkook inattı. Ve küçük olmasını sürekli òne süren bir aptaldı. Ama sevimliydi işte. Ona kıyamıyorduk. "Ayrıca ben küçüğüm. Onlar ısmarlamalı."

"Ben kimlere ne anlatıyorsam zaten." Kendi kendine söylenen Sejin hyungu Jungkook takmayarak bana bakmıştı. Ve inanın Sejin hyung bu duruma fazlasıyla bozulmuş gibiydi.

"Jimin hyung çok şanslı." Dediğinde inanamazca parmağımla kendimi göstermiştim. "Ben mi? Neden?"

"Taehyung hyungla gidiyorsun çünkü." Tamam Taehyung'la gitmem bir şanstı. Konuşacak çok fazla konumuz vardı ve bir daha bu şekilde başbaşa kalmak zor olacağından mutluydum. Fakat Jungkook tam olarak hangi şanstan bahsediyordu, anlayamamıştım. "İyi de bu ne alaka şimdi?"

"Adam dizide oynadı. Paraya para demiyor." Demişti birden. "Zaten hepimize pahalı pahalı hediyeler aldı. Sana orada para harcatmaz."

Konuşacak gibi olduysam bile Sejin hyung buna izin vermemişti. "Jimin üzgünüm araya giriyorum ama Jungkook'a söylemem gereken bir şey var."

"Tabii hyung, söyleyebilirsin." Diye mırıldanmış, onları izlemeye devam etmiştim.

"Şirket zaten size orada harcayabilmeniz için para verdi ya." Dedi komik bulduğum bir tavırla. Fakat Jungkook onu sinir etmeye devam ediyordu. Bunu da ona tepkisizce bakmasıyla bile başarabiliyordu. "Hiçbiriniz kendi paranızdan harcama yapmayacaksınız. Ulan ben bile bu kadar para konusunu dert etmiyorum be."

idol あ vmin ✓Où les histoires vivent. Découvrez maintenant