'38'

6.4K 561 382
                                    

Son bir kaç ay çok farklı geçmişti.

Mesela Taehyung anormal bir şekilde fazlaca sessizleşmişti. Ve bu ondan beklenmeyecek bir hareketti. Kim Taehyung'dan bahsediyorduk. Hani BTS grubunun en garip üyesi olan Kim Taehyung. Sessiz kalması garipti.

Sonra işler iyice garipleşmeye başladı. Grup içi tartışmalarımız elbet olmuştu. Ama ilk defa kalp kırıcı olan ve uzun süren kavgalarımız olmuştu. Taehyung yine kendisinden beklenmeyecek bir şekilde uzun süreli bir sinir patlaması yaşamıştı.

Kırmıştı ve kırdığı kadar da kırılmıştı. Ya da cümleyi düzeltmek gerekiyordu. Kırmıştık ve biz de kırdığımız kadar kırılmıştık.

Sonuç olarak çok üzülmüştük.

Sonrasında Taehyung gruptan çıkacağını söyleyerek yüreklerimizi ağzımıza getirmişti. Açıkçası bunun nedenini ölesiye merak etmiştim. Neden gitmek istiyordu? Biz bir aileydik, düzeltebilirdik. Neden düzeltme fikrinden ölesiye korkup kaçıyordu? Veya istemiyordu?

Çok sorgulamıştım. Çok sorgulamıştık.

Ben nedenini acı bir şekilde öğrenmiştim. O sırrı öğrenmek için, kendimden nefret etmiştim. Sonra kendimi kıskanmıştım. Bu tavırlarım Taehyung'un anlatmasına sebebiyet vermişti. Çünkü farkında olmadan üzüntüyle ve bolca şaşkınlıkla kendimi şanslı bulmuştum.

Bòyle aptallıklar kolay kolay yapmazdım ben fakat konu Taehyung olduğunda korkmuş olmalıydım. Hala daha korkuyorduk gerçi ama yapacak bir şey yoktu artık.

"Ha siktir!" Hemen yanımda oturan Taehyung elindeki telefonuna bakarken küfür etmiş ve yüksek bir sesle kahkaha atmaya başlamıştı. Bu sayede beni de geçmişe giden düşüncelerimden arındırmıştı.

"Ne oldu?" Diye sorup yatakta ona doğru yaklaştım ve telefonunun ekranına bakmaya çalıştım. Ama gülerken sürekli hareket eden Taehyung yüzünden bir şey gördüğüm söylenemezdi. "Sana diyorum, ne oldu?"

Derin bir nefes alarak kendini toparladığında şükürler olsun ki beni fark etmiş ve açıklama yapma gereksinimi duymuştu. "Biz diğerlerine gruptan çıkmayacağımı söylemedik."

"Evet de," Telefon ekranına bakmaktan vazgeçip kendimi geriye doğru attım ve başımı yastıkla birleştirdim. "bunda bu kadar gülecek ne var? Daha doğrusu bunda gülecek ne var? Söylememiz gerekirdi."

"Unuttuk işte." Elindeki telefonu bana uzattığında yavaşça elime aldım. "Onlar da gruptan çıkmamam için sanırsam benim hakkımda ki düşüncelerini videoya alıp twittera atmışlar. Ve sürekli beni övmüşler."

"Sen ciddi misin?" Aceleyle yerimden kalkıp elimden kayan telefonu doğru düzgün tutmaya çalıştım. Ve ekranda gördüğüm beş ayrı videoya şaşkınlıkla bakakaldım. "Onlara senin gitmeyeceğini söylemediğimiz için bizi öldürecekler. Muhtemelen bu videoların yerini ise bizim derp fotoğraflarımıza yaptıkları yorumları ve pis alışkanlıklarımızı paylaşacaklar."

"Aslında bu konudan yalan söyleyerek sıyrılabiliriz ama-" Bir süre düşündü. Daha sonra derin bir şekilde iç çekti. "-onlara daha fazla yalan söylemek istemiyorum. Unuttuk diyeceğiz, çünkü gerçekten unuttuk."

"Yapacak bir şey yok artık, iş işten geçti." Sonra arkamdaki yastığı kaldırıp yatak başlığına yasladım ve sırtımı yastığa yapıştırdım. Bakışlarım Taehyung'a kaydığında elimle yanımı patpatladım. "Gel de videoları izleyelim."

idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now