'34'

7.2K 696 601
                                    

İlk bölüm geçmiş zamana aittir. Keyifli okumalar.

Canım sıkkındı.

Nedeni belki çoğu insan için basit gelecekti fakat sahnede detone olduğum için fazlasıyla berbat hissediyordum. Sanki onca kişinin önünde rezil olmuşum hissiyatı vardı.

Onca insanın önünde dans gerektirmeyen, durduğum yerden sakince söylediğim bir şarkıda detone olmuştum. Üstelik çoğu idol ve sanatçı bazen bu performanslarımızı izliyordu. Yıllardır bunun eğitimini alan beni acemi olarak nitelendirecek olmaları yada en kötüsü yeteneksiz deme olasılıkları beni korkutuyordu.

Bunlar haricinde ise buradaki çoğu insan bizi yeni görüyordu. Onlara mükemmel bir performans sergilemek varken böyle bir durumla karşılaşmaları büyük bir hayal kırıklığı olmalıydı.

Gözlerimin dolduğunu hissettiğim o an neyse ki performansımız sonlanmış, sahne ışıkları sönmüştü. Bir sonra ki sahne solo performans olacaktı. Bu yüzden sahne arkasında olacaktım.

Fakat o an ki can sıkıntısından mı kaynaklıydı bilinmez ama solo performansın kime ait olduğunu, daha doğrusu şarkı sıralamasını unutmuştum. Ama üzerinde pek durmamıştım. Tek bildiğim şey benim söylemeyecek olmamdı.

Sahnede detone olduğumdan dolayı moralimin bozulduğunu tüm üyeler anlamıştı. Söylememe veya bana bakmalarına gerek yoktu. Bu durumu fazla önemsediğimi biliyorlardı. Bu yüzden ilk olarak yanıma Namjoon hyung gelmiş ve dolu dolu olan gözlerime bakarak içimi rahatlatmak istercesine gülümsemişti. "Sorun yok Jimin. Hastaydın yeni iyileştin bundan dolayı olmalı."

"Çok fazla pratik yapmam gerekirdi." Diye mırıldandım. Bu sırada gözlerimle etrafı tarıyordum. Taehyung'un çoktan yanıma gelmesi ve bana sarılması gerekiyordu çünkü. Ayrıca onun söyledikleri içimi rahatlatıyordu. Fakat yoktu.

Şu an sahnede kimin olduğunu da bilemiyordum. Aynı şekilde Jungkook ve Hoseok hyung da ortalarda gözükmüyordu.

Çalışanlar beni teselli etmeye çalıştığı o sıralarda Yoongi hyung eliyle omzumu patpatlamış ve canımı sıkmamam gerektiğine dair bir kaç şey söylemişti. Fakat ona cevap vermek yerine küçük bir baş sallamasıyla geçiştirmiştim. Onun yerine ise yanıma gelip saçlarımı ve üstümü düzelten çalışana doğru konuşmuştum. "Sahnede kim var?"

"Taehyung." Dediğinde tamam dercesine başımı sallamıştım yeniden. Demek bu yüzden yanıma gelmemişti.

Bundan dolayı az önce ki olan meseleyi kafama çok takmamaya çalışarak kendimi henüz etrafa yayılan Taehyung'un sesini dinlemeye vermiştim. Bu sırada Hoseok hyung ve Jungkook'da yanımıza gelmişlerdi. Muhtemelen lavabo ihtiyaçlarını gidermeye falan gitmişlerdi.

Önemsemedim, Taehyung'u dinlemeye devam ettim. Sesinin benim üzerimde değişik bir etkisi vardı. Sakinleştiriyor, huzurlu hissetmeme neden oluyordu.

Fakat zaman çabuk geçmişti. Ve biz çoktan sahneye yönelmiştik bile. O sıra Taehyung hala sahnedeydi ve biz de sahneye çıktığımız da ilk işi bana bakmak olmuştu.

Suratım asıktı fakat o bana baktığı an bile bunu düzeltmek adına bir şey yapmamıştım. Ve o bir an da bana gülümsemiş, hızla üzerime doğru gelmeye başlamıştı. İlk başta anlamasam da kucağıma atlayan Taehyung'la suratımda kocaman bir gülümseme belirmişti.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
idol あ vmin ✓Where stories live. Discover now