on yedi: todays winner

5.2K 383 97
                                    

 Nereye geldiğimizi bilmezken tabela beni aydınlatmıştı.  Yoongi için burası son derece normal bir yer olabilirdi ama hiç bilmediğim bir yer olduğu için içimi kaplayan endişeye engel olamıyordum.

 Onun yanımda olduğu düşüncesiyle rahatlamak için çabalıyordum. 

"Endişelenme, seni düzgün bir yere götüreceğim." Yine de ilerledikçe kalabalık artıyor, kalabalığı oluşturan erkek sayısı da gözüme çarpıyordu. Maksimum üç kız vardı ve biri de bendim. Kendimi kasmamak için çabaladım, malum aşırı zekiydim. Zekamla herkesi alt üst edebilirdim. Kapalı alana girdik.

"Bugün bu sahnede ilk kapışacaklar : JaeSung ve Untitled!" İsimsiz ? Sanırım kendine fazla güvenmeyen biriydi. Ya da fazla güvenli olduğu için böyle bir şeye başvurmuştu.

 Yine de yapacağı rapi merak içinde bekliyordum. Kapışma başlamış ve ritim verilmişti. Yoongi ile ben köşede duruyorduk ve etraftaki herkes, Yoongi dahil, rapin arasında çılgınca şeyler söylüyorlar 'oo' ya da 'aa' gibi tepkiler bırakıyorlardı.

 Bende onlara ayak uydurduğumda  Yoongi hırkasını belime bağlamıştı. "Zıpladıkça eteğin açılacak." dediğinde gülümseyerek ona baktım. "Pekala, teşekkür ederim." Untitled da son derece iyi rep yapıyordu. 

 Elimi tuttuğunda gülümseyerek sonucu bekledim.

"Bu roundun kazananı ; UNTİTLED !" Alkışladığımda Yoongi ellerimi aşağı indirdi. "Onu alkışlama. Hiç hoşnut değilim ondan." dediğinde ona şaşkınca baktım. "İyi rap yaptı ama." dediğimde bana kaşlarını çattı. "İyi izle." dediğinde ilerleyen ona baktım.

"Şimdi ise yarışmacılar : UNTİTLED VE SUGA! Evet evet, SUGA sonunda buraya geldi."

Kendine uzatılan mikrofonu aldı ve ritimi bekledi. Untitledin kapüşonuna baktı. Suratını kapatacak kadar uzun olan kapüşonuna bakarak güldü. "Untitled başla." dedi sunucu ve Untitled başladı.

 Bir kaç birbirinden ayrık kelime söyledi ve ben bile bunun çok iyi olduğunu söyleyemezdim. Yoongi ise bir anda bir atakla başlamıştı ki, herkes tezahürat yapıyor ve bende bağırıyordum. Onun sözleri öyle etkileyiciydi ki, bence bu sözleri okulun yarışmasına kullanabilirdik.

"Bana diss atmaktan yararlanan tüm hyunglar paranın lezzetini tattı,

Tek ağızla bir çift şey söylüyorlar ve büyük şirkete kapağı atıyorlar

Hakkımda ne biliyorsun, benim olanı kontrol edemezsin,

Eğer ayrılacaksan, söylediklerini geri al,

Eğer nasıl başardığımı sorarsan, gerçekten bir fikrim yok,

Ama en azından daha az uyudum ve gelişmek için etkin kaldım.

Başarının sırrı hakkında hala emin değilim ama başarısızlığın sırrını bildiğimi düşünüyorum,

İşin sırrı tıpkı senin gibi aptalı oynamak ve gevezelik etmek ama ölmek zorunda kalsam öyle yaşamazdım!"

 Herkesin 'oooo' sesleri yükseldi ve ben de bağırdım. "Bastır be !" Kalabalığın sesinde ne kadar çıkmıştı sesim bilinmez tabii.

"Vazgeçiyorum." Herkes şok olmuş biçimde kalmıştı. Untitled  vazgeçmişti. Sahneden indiğinde  ona bakmıştım. Kapüşonu hala kapalıydı. Onunla tanışmak isterdim, kolay vazgeçen biriydi ve bunu çekinmeden yapmıştı. Cidden, neden böyle yapmıştı ki. 

"FİNAL ZAMANI! SUGA VE YUNHAE!" Sahneye fiziği güzel bir kız çıktığında kala kalmıştım. Yoongi ile atışacaktı. Benim kıskançlık devrelerim kendini belli ederken Yoongi alnını silerken dudağını yaladı. Bunu yaparken seyircilere bakıyordu. 

 Kıza haddini bildirmeliydi. Kız onun yanında neydi ki ?

 Ritim verildiğinde, kız başlamıştı. Düz bir ses tonuyla hızlıca konuşuyor gibiydi. Bir nota iniş çıkışı yoktu. Düz sesle, ritme uygun bir şekilde konuşuyordu yalnızca. Ona destek verenler de baya fazlaydı. Sanırım kızı bu yüzden finale saklamışlardı. 

 Yoongi saçlarını karıştırdı ve kendi rapine başladı. Aklından çıkarıp bize sunduğu güzel sözlere hasta olmuştum.

"Belirsiz ve iki yüzlü olan herkes , biraz şerefiniz olsun

bir tane verse'ü* bile düzgün yapamayan piçler

buırada gelmiş rap ve müzik tartışıyor..." Bunu kıza bakarak söylemişti ve kıza sırıtmıştı.

*verse : sözlerden nakarata kadar olan kısımdır. 

"Zaten o yüzden buradaki herkes,

aynı tarzda ucuz ve basit rap yapıyor.

Tek seferde yalnız iki ya da üç kelime söyleyebiliyorlar.

Tıpkı ölüm yatağındaki hastalar gibi,

anasını sevdiğimin konuşma felçli düzenbazları

Hepsi de sahte

dön bir aynaya bak

eğer bir şey yapacaksanız da orjinal bir şey yapın ezikler!" (cyper pt3)

 Alkış sesleri koptuğunda kız yine elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığında çuvallamış ve ritmin ortasında durmuştu. Bu haline bütün salon kahkaha atarken bende güldüm. Kız da bıkkınca sahneden indi.

"KAZANAN SUGA!!" dendiğinde kendisine bir zarfta para uzatıldığında ağzım açık kalmıştı. Bu şey resmi bir şey miydi ki para veriliyordu ? Yoongi eliyle parayı reddetti ve güldüğünde bende içime inen rahatlıkla gülümsedim. Mikrofonu teslim edim yanıma geldi. Kolunu bana attı ve yürümeye başladık.

"Su~ga, Su~ga !" diye komik bir sesle tezahürat yaptığımda kıkırdadı. "Sevgilin havalı." dediğinde karşımızda bize bakan In Ha ve Kwon' a baktım. Bunlar ne ara buraya gelmişlerdi ?

 Kwon pis bir kahkaha saldığı zaman Yoongi'nin yüzündeki ifade beni korkutmaya yetmişti. Yine de sevimliydi.

 O sevimliliğin ardından Kwon'a geçirdiği yumruk ve Kwon'un sersemlemesinin üstüne In Ha'nıın ona koşması beni güldürmüştü.

"Çok romantiksiniz cidden." Yanlarına eğildim. "N'oldu In Ha ? Sevgilinin canı mı yandı ?" Kahkaha attığımda bana atacağı tokadı bileğini sertçe ittirerek engelledim. "Uğraşmayı kes In Ha. Aklını başına al." dedim ve çömeldiğim yerden kalkarak Yoongi'nin elini tuttum. "Bence artık gidebiliriz." dediğimde havalı bir şekilde gözlerimin içine baktı. "Nereye ?" 

"Bildiğin başka yarışma varsa oraya."

sound || min yoongiWhere stories live. Discover now