yetmiş bir : pt.2°

2.9K 181 108
                                    

(...)

Annelerimiz kafeye gittikten yaklaşık beş dakika sonra Yoongi korku filmi izlemekte ısrarcı olmaya başlamıştı. Benim korktuğumu biliyordu!

"Bunu izleyelim. Puanı yüksek." Yoongi afişe tıkladıktan sonra filmin başlatma tuşuna bastı. Film yüklenirken kalkıp ışığı kapattı. "Ya~"

"Korkma, ben buradayım." Yanıma oturmadan önce üstüme serdiği örtüye ayaklarımı sokup iyice saklandım. Arkamdaki yastığı düzelttikten sonra Yoongi yanıma oturdu. Çekinmeden kafamı onun omzuna yasladım, çünkü şimdiden korkmuştum.

Yoongi kolunu benim belime attı ve iki kez patpatladı. "Hem kafan dağılacak, hem de daha iyi hissedeceksin. Ben maçlardan önce hep böyle yaparım."

Yoongi belimdeki elini sıkılaştırdı ve kafasını bana eğdi. Film başlamıştı,eski bir evin bahçesinde koşturan bir çocukla birlikte.

Son derece gerilmiş olsam da Yoongi'nin hemen dibimdeki nefes alışverişi beni yatıştırıyordu. Beli elimdeydi, güvende hissettiriyordu.

Yoongi mırıldandı. "İyi misin?"

"Evet." Dedim aynı tonda. Filme odaklanmış gibi gözüksem de tüm duyularım Yoongi'nin üzerindeydi. Yoongi başını sağa sola çevirerek kafamı okşar gibi yaptığında gözlerimi kısıp gülümsedim. Film aklımdan tamamen uçmuştu, huzur içindeydim.

Ancak ekranda aniden beliren şeye göz yumamadım ve yerimde sıçradım. "Ödümü kopardın aish-!" Bağırdığımda Yoongi kıkırdamış,belimdeki elini patpatlamıştı. "Yoongi-ya~" dedim uykulu bir sesle. Uykum olduğundan değil, huzurlu hissettiğimdendi. Bilgisayar ekranı korkuyken, Yoongi'nin kokusu huzurdu.
"Hm?" Dedi Yoongi kısık sesle. "Öylesine..." Diyerek karşıladım cümlesini. Fazla bir şey değildi istediğim, onun boynunda, kokusuna hapsolup uyumak istiyordum.

Gözlerimi kapamışken bilgisayardan gelen çığlık sesiyle bende çığlık attım. "Aaa- Ne bağırıyorsun ya!" En sonunda bikgisayara bağırmaya başlayınca Yoongi elini alnıma koymuş yavaşça okşamıştı. "İzlemiyorsun değil mi?"

"Sesler yetiyor." diye mırıldanmama karşılık kıkırdadı. Gözümü aralayarak filme baktım, kapı aralıktı ve banyoda dilerini fırçalayan kızı kapının arasından çift göz izliyordu.

"Bu sahneden sonra hayatta kapıları aralık bırakamam." Yoongi tepki vermediğinde merak içinde başını tutarak yüzüne baktım. Saf.
Kendi uyuyakalmıştı.

Kafasını kısa süreliğine suvara yasladım ve bilgisayarın kapağını indirdim. Bunu yaparken sessiz olmaya özen gösteriyordum. Yavaşça Yoongi'nin yanından kalktım ve laptopu masaya geri bıraktım.

Ardından Yoongi'yi yavaşça yastığa doğru eğdim, uykusunu açmamak için çabalıyordum. Kafası yastığa yerleştiğinde alnına gelwn saçlarını geriye ittirdim.
Kalkarken yatağın kenarına bıraktığım örtüyü de alıp üstüne serdikten sonra bir kaç saniye ona baktım.

"Şirin." Diye mırıldandım. Ardından paytak adımlarla kapıya ilerledim.

Karanlık koridorun eşlik ettiği salona gitmee fikrini içimdeki korkuyla birlikte bir kenara attım ve kapıyı kapatıp Yoongi'nin başucuna geri dönmüştüm.

Yatağın yanına oturdum ve kafamı Yoongi'nin yanına koydum. "Yanıma gelsene." Aslında uyumuyor olmasına sırıtırken konuştum. "Annemler geldiklerinde öyle görmesinler. Uyu sen, ben böyle iyiyim."

"Annelerimiz biz barışalım diye bizi aynı otele gönderdi ve yazın Jeju'ya tatile gideceğiz. Farkındasın değil mi?" Bakışlarını bana çevirdiğinde başımı yatağa koyarak yanıtladım onu. "Farkındayım..."

sound || min yoongiWhere stories live. Discover now