yirmi üç : just do some mistakes

3.8K 352 38
                                    

Uyandığımda her yerimde ağrı vardı. Vücudumdan akan kanlar kurumuştu. Esnemek için ağzımı açtığımda çenemdeki acı kendini göstermişti.
Kafamı yana çevirdim. Hava kararmıştı. Aşağıya bağırarak yardım istemek istedim ancak telefondan aramak daha mantıklıydı.
Çantamın ön gözünden telefonuma uzandığımda orada olmadığını görünce iç geçirdim.

"Piç adam."  Mırıldandım.
Zorlukla ayağa kalktım ancak başım dönüyordu. Durdurmak için duemaya çalıştım fakat bu bana kulak çınlaması olarak geri dönünce yeniden yere çömeldim.

Kapı çalmaya başlamıştı. Bu adam evde değil miydi, niye açmıyordu ?

Ayağa kalkmak için çabaladım ancak boşa çıkınca öyle durdum. Annem bu adamı boşamalıydı. Onu ikna etmekle uğraşmayacaktım ama içimden bir ses annemin o adamla benim aramda seçim yapması gerektiğini söylüyordu.
Bunu yine de annemin yüzüne söyleyemezdim elbette...

"İyi misin ?" İçeriye bu adamın oğlu girdiğinde elimden gelen hızla eteğimi kapattım. Zorlukla konuştum.
"12. katta 112. daireden Yoongi'yi çağırır mısın ?" Bu halime karşılık hızla kabul etti ve odamdan çıktı.

(...)

İçeriye Yoongi değilde SeoRa Ummi girince şok olmuştum. "Kızım ! İyi misin ? Bizim eve çıkalım." Ona uyarak zorlukla ayağa kalktım.

"O adamı gözüm tutmamıştı." diye mırıldandı Unni asansöre binerken. Onların katına çıktığımızda benim salona uzanmama yardım etti. Bana ilaç içirdi ve pansumanımı yaptı.

"Çok teşekkür ederim... Minnettarım, nasıl teşekkür etsem bilemiyorum."
SeoRa Unni gelip saçımı okşadı. "Önemli değil. Böyle zamanlar da bana gel." dediğinde ona sarıldım. "Hey, çok sarılmaya çalışma. Kolun acıyacak." Gülümseyerek geri çekildim.

"Anne ! Ben geldim !" Yoongi'nin sesi ile ona döndüm. Çenemi görmemesi için saçımı eğdim. "Se-sen neden buradasın ?" Omuz silkmek istedim ama yapamadım.  Bana yaklaştı ve saçımı azıcık geriye attı. Çene kemiğimdeki yarayı görünce yavaşça baş parmağını yaramda gezdirdi. "Nasıl oldu bu ?" Annesi bizi izliyordu ve aniden konuştu.  "Kolunda bacağında ve belinde de var." dediğinde sinirle bana baktı.  "O adam mı yaptı ?" Başımı salladım.
Annesi burada olduğu için fazla küfretmemeye çalışıyordu.
"Koluna bakayım." dediğinde gösterdim. "Etrafı kızarık."
"Kemerle." dedim kısaca. "Çok kanamış. Bu adamı elimde geberteceğim." dediğinde elimi önünde salladım. "Sakın Yoongi. O sen yaşıtın değil." Omuz silkti. "O zaman benim yanımda kalmalısın. Her daim." Annesi yanımızdan uzaklaşmıştı.

(...)

Uyandığımda Yoongi'nin yanında yatıyordum. Üstümde üniformam yoktu. Bol bir pijama takımı vardı.
Kalkmak için çabaladım ama bir şey yapamadım.
Sabah sabah evin kapısı büyük bir gürültü ile çalındı. Yoongi uyandı. "Odada kal." Başımı sallayarak onayladım.
Kapının oradan gelen ses çok tanıdıktı.
"Ya onu buraya getirirsin ya da ben onu saçından sürüklerim."

Büyük bir gürültüde kapının kapandığını duymuştum. Yoongi'm, yalnızca başımıza iş açmıştı.

sound || min yoongiWhere stories live. Discover now