altmış iki : stalker

3.3K 276 190
                                    

(...)

"Harika ya cidden, harika!" Elimi alnıma koydum. "Min Yoongi her şey senin yüzünden, mi? Cidden neler döndüğünü bilmek istiyorum."

 Kapıya doğru ilerlerken Yoongi aniden bileğimden yakaladı ve beni içeri çekti. "Dışarısı pek de güvenli değil."

"Tabii ki de güvenli değil. DaeGu'da bir binanın ışıkları yanmayan eksi bilmem kaçıncı katındayız ve senin fotoğraflarının üstüne dökülmüş kanlar, senin renk renk saçların ve bir de aşırı yıpranmış korkunç bir defter var karşımızda! Elbette güvenli değil!" Sinirden, korkudan ve telaştan neredeyse saçlarımı yolacaktık. Yoongi'de benden pek farklı değildi ancak o düşünebiliyor ve mantıklı hareket edebiliyordu. Bileğimi sıktı ve konuştu. Sesi sertti, tane tane çıkıyordu kelimeleri ve rahatça bana söz geçirebilmişti.

"Sakin ol ve iki dakika düşünmeme izin ver." Onu ilk defa bana karşı bu kadar sinirli görüyordum. Sözlerine incinmemiş değildim ancak bu cümleyi o kadar büyütemezdim. Sonuç olarak ilk kez böyle bir durumla karşı karşıyaydık. Belki de çok hayati, karakolluk bir durumdu, belki de bir eşek şakasından fazlası değildi. Ancak durumun son derece ciddi olduğunu düşünüyordum. Ürkütücüydü de.

 Ellerini saçlarına daldırdı ve dirseklerini diz kapaklarına dayadı. Gözlerini yumdu. İki saniye geçmeden ani bir hareketle kucağındaki eskimiş defterin yapraklarını geçirmeye başladı. O sayfaları dikkatle çevirirken bende aradan bir kaç cümleyi okuyordum.

'Bugün yine çok sıkıcıydı.'

'Hey günlük! Bugün birini gördüm!'

'Bugün o çocuğun arkadaşı benimle konuştu ve ondan uzak durmamı söyledi.'

'Bu aralar okula gelmiyor, onun neyi var?' Yoongi sayfalarda bir şeyler arar gibi dikkatle çeviriyordu. Her sayfada yaklaşık beş,altı cümle vardı ve ben okuyabildiğim kadarını okuyabiliyordum.

'Taşındığıma ilk kez bu kadar sevindim! Artık her sabah onunla aynı otobüse binebiliyorum.'

'Bugün müzik öğretmeniyle konuşmak için sınıfımıza geldi. Göz göze geldik, çok romantikti.'

'Kelebek sistemiyle sınav olduğumuzdan, bugün yan yana oturduk.Üstelik sınavda benden silgi istedi. Silgiyi verirken ellerimiz değdi!!!!!'

'Hey bugün bir fotoğraf kamerası aldım! Bak, burada onun fotoğrafı var!'

  Hemen yan sayfaya yapıştırılmış fotoğraf güzel çekilmişti ancak bir o kadar da ürkütücüydü. Yoongi bir kaç sayfa daha çevirdiğinde durumun hiç de normal olmadığını anladık. Yoongi'nin bir stolker'ı vardı. Uzun zamandır onu takip eden bir stolker'i.

 Baştaki cümlelerden basit bir platonik aşk hikayesi sanıyordunuz, ama sayfaları çevirdikçe işler değişiyordu.

'Bugün onunla birlikte Seul'a gittim.'

'Aşırı güvenlikli bir sitede oturuyor. İçeriye nasıl gireceğimi bilmiyorum.'

'Bu çocuk da çok yakışıklı. Hatta onunla tanıştım bile! Sadece gerçek adımı ona söylemedim.'

'Ben ilk kez birini öldürdüm! Bu çok eğlenceliydi!' Altında bir ölünün resmi vardı ve inanın bana, midenizi kaldıracak kadar iğrençti. Bir insan neden öldürdüğü birinin fotoğrafını çeker ki?

Hayır ,neden birini öldürdü ki?

'Bu lanet kız o yakışıklının kız arkadaşıydı. Ama ne yazık ki artık onun kız arkadaşı yok!'

sound || min yoongiМесто, где живут истории. Откройте их для себя