"Hye~ Okula gitmeliyiz." Bana seslenen Yoongi'ye döndüm ve uzattığı elini ittirdim. "Bugün pazar değil mi ?"
"Bugün salı. Çabuk kalk." Sarı saçlarını savurdu. "Kalkmıyor musun ?" Zorlukla omuz silktim. Halsiz olmalıydım.
Üstümden atlayarak iki kişilik yatakta arkama geçti. Kollarını bana doladı.
Mutlu olduğum için gülümsemiş olmalıyım.
Tek bacağını da üstüme attı. "Kalkmazsan böyle dururum." Tepki vermeden gözlerimi kapadım.
Ona döndüm ve dudaklarımızı birleştirdim. Göz yaşlarım akmıştı.
O göz yaşlarımı sildiği anda arkamdan In Ha çıktı ve boynuma baltayı geçirdi.
Kanım beyaz çarşafa yayılırken Yoongi In Ha'ya bakarak gülümsüyordu.
Ben neden her şeyi üçüncü kişi gözünden izliyordum ?
