Gizli Numara

23.8K 1.2K 261
                                    

  Eve geldiğimde arabayı garaja park edip asansöre doğru ilerledim. Şansıma bu kattaydı. Hemen girip 3. katın düğmesine basıp beklemeye başladım.

"Sonunda şu Maske ve Barlas Doğan denen heriflerden kurtuldum!"

  Gerçekten sıkılmıştım. Bir şeyin gereksiz yere uzamasından nefret ederdim. Tek tesellim paramı almaktı.

  Asansörün kapısı açılınca asansörden çıkıp kapımın önüne geldiğimde kapıyı çalmak için yumruğumu kaldırıp beklemeye başladım. Ne yalan söyleyeyim hiç içeri giresim yoktu.

"Yol yakınken geri mi dönsem acaba?"

  Stresten beynim ağrıyordu. Resmen beynim zonkluyordu ve ben bunu hissediyordum. Bunun üstüne bir de Berfin'in çenesi ve tribi eklenecekti.

"Boş versene. Sanki hiç yaşamadığım şey. "

  Kapıyı çalıp açılmasını beklemeye başladım. Nitekim ben kapıyı çalar çalmaz açılmıştı. N'aptı, kapıda falan mı uyudu bu?

"Oo Havin Hanım teşrif etmiş. Buyurun efendim buyurun."

  Deyip eliyle içeri gösterdi. Deli ya bu kız. Yine de yüzüme masumane bir gülümseme takıp içeri geçtim.

"Ay ay en sevdiğim arkadaşım beni kapıda mı karşıladın?"

"Kes be yalakalığı!"

  Ouww, sinirli.

Cidden?

  İç sesimin dediği şeyle hafiften sırıttım. Gülmeye muhtaçtım şuan.

"Ya sen neredesin!?"

"Kapıyı kapat da salonda konuşalım istersen?"

  Bunu demem üzerine hızla kapıyı çarpıp eliyle salona giden koridoru işaret etti.

"Yürü lan salona!"

  Lanlı lunlu konuştuğuna göre baya sinirli. Hızlıca salona geçtiğimde Roxy'i gördüm. Hemen üstüme atlamasıyla gülerek boynuna sarıldım.

"Keyfin yerinde galiba?"

  Roxy dediğime cevap olarak yüzümü yalamıştı. Gülerek kafasını okşadım.

"Akıllı kızım benim!"

"Senin kızın akıllı da sahibi akıllı değil!"

  Berfin'in sitemle dediği şeyle kafamı ona çevirdim. İki dakika rahat yok ya!

"Berfin Roxy'i dört gündür görmüyorum. Azıcık izin verir misin?"

"Senin bu başına buyruk halin yüzünden belki ne ben ne de Roxy seni bir daha görebileceğiz!"

"Bak çok ciddiyim, Roxy'i üzerine salarım!"

  Gülerek dediğim şeyle Berfin daha da sinirlenmişti.

"Bu durumda bile gülebiliyorsun Havin! Ya ben anlamıyorum, neden böylesin!? Lan iki dakika durumu özetlemek çok mu zor! Önce LaBaTa Holding'i batırmaya çalışıyorsun sonra git düzelt diyorum asla diyorsun ama şimdi de LaBaTa Holding'e gidiyorsun ve ne halt yediğin belli değil!"

  Kulaklarım kanadı.

"Berfin, canım arkadaşım ben oraya virüsü durdurmak için gittim."

"Ben deyince niye gitmedin!?"

"Sakin olursan anlatacağım."

"Sakin falan olamam ben! Senin başına bir iş gelecek diye diken üstündeyim Havin anla şunu! Zaten yaptığın iş, iş değil! Mafyalarla, saçma sapan kimliğini belli etmeyen kişilerle muhatapsın! Bir gün başına iş açacaksın, başına bir iş gelecek! Sana şu lanet işi bırak diye daha kaç kere diyeceğim!? Hadi kendini düşünmüyorsun, bari beni düşün! Sana bir şey olursa n'apacağım ben!?"

HackerWhere stories live. Discover now