Yanıyorsun

8.6K 580 528
                                    

  Başımdaki ağrı ile gözlerimi açtım. Resmen kalbim beynimde atıyordu. Yavaşça yattığım yerde doğruldum. Saçlarım önüme düşerken iki elimi de şakaklarıma götürdüm. Bir süre masaj yaptıktan sonra aklıma saçlarımın ıslak olduğu gelince yataktan kalkıp banyoya ilerledim. 

  Banyoya girdiğimde kurutma makinesini alıp saçlarımı kurutmaya başladım. Saç diplerim hala ıslaktı. Ve yeni kalkmama rağmen üstümde bir yorgunluk vardı. Kolumu bile zor kıpırdatıyordum ağrısından. En son daha fazla dayanamayıp kurutma makinesini kapatıp banyodan çıktım. Çıkmamla kapının çalması bir olmuştu.

"Gel!"

  İçeriye Olga girmişti.

"Havin H... aman Havin, yemek hazır."

"Tamam geliyorum. Sağ ol haber verdiğin için."

"Rica ederim de... sen iyi misin? Bir solgun görünüyorsun?"

  Kaşlarını çatarak bana baktığını görmemle derin bir nefes verip konuştum. 

"Başım ağrıyor biraz, önemli bir şey değil."

"Emin misin?"

"Evet evet eminim. Sen in aşağıya bende birazdan geliyorum."

  Kafasını sallayıp odadan çıktı. Oflayarak ellerimle yüzümü sıvazladım. Hiç aç değildim. Aksine midem bulanıyordu.

"Hasta mı oluyorum ya?"

  Hiç hastalığı çekecek durumda değildim. Hızlıca banyoya girip suratıma su çarptı. Daha sonra da aynı hızla odadan çıktım. 

  Merdiven basamaklarını hızlı hızlı inip yemek yediğimiz odaya geldim. Kapıyı açtığımda herkesin beni beklediğini gördüm. 

"Kusura bakmayın. Anca gelebildim."

"Güya bir dahakine sofraya ilk sen gelecektin!"

  Talya'nın imalı ama gülerek dediği şeyle mahcupça gülümsedim.

"Artık başka bir zamana."

"Hala bir ümidim yok."

  Gülerek göz devirip her zamanki yerime oturdum. Oturmamla herkes yemeğini yemeye başlamıştı. Herkes iştahla yemeğini yerken ben ise ağzıma zorla bir şeyler götürmeye çalışıyordum. O da kimse bir şey çakmasın diyeydi. Yoksa ağzımdaki yemeği çiğnemek bile beni yoruyordu.

"Havin sen iyi misin?"

  İsmimi duymam ile kafamı kaldırdım. Berfin kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. Tabi onun sorusu ile herkes şuan bana garip garip bakıyordu.

"İyiyim. Neden sordun?"

"Zar zor yemek yiyorsun. Hasta falan mısın?"

  Kaşlarım çatılmıştı. Bana ilgi gösteriyordu. Benimle sanki düşmanıymışım gibi konuşan kadın bana şuan ilgi gösteriyordu. Bir tuhaflık hissetsem de çaktırmamak için bakışlarımı değiştirerek konuştum. 

"Kendimi aç hissetmiyorum o yüzden."

  Kafasını sallayıp önüne döndü. Ben ise bakışlarımı Barlas'a çevirdim. Barlas bana göz kırpıp yemeğine dönünce bende önüme döndüm. Kesin gene odasına gidecektim. Ulan bari faydalı bir şeyler bulalım ya! 

  Herkes yemeğini bitirince izin isteyip sofradan kalktım. Odama doğru ilerleyip kapının önüne geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim. Arkamdan kapıyı kapatıp banyoya ilerledim. Hızlıca dişimi fırçalayıp banyodan çıktım. Çıkmam ile Berfin'i görmem bir olmuştu. 

HackerWhere stories live. Discover now