İnsan

4.8K 329 329
                                    

Havin Akar'dan: 

  Gözlerimi zar zor açtım. Gözlerim yanıyordu. Eğer ellerim bağlı olmasaydı gözlerimi ovuştururdum lakin onu bile yapamıyorum. Hala bu s*ktiğimin cehennemindeydim! 

"Yeter ya, gerçekten yeter! Ne suç işledim acaba!?"

  Avazım çıktığı kadar bağırdım.

"Öldüreceksen öldür artık o*ospu çocuğu!"

  Sırtıma giren ağrı ile acıyla tısladım. Yerde yatsam daha rahat ederdim. Yattığım yere yatak demeye bin şahit isterdi. Benim çilem bana yetmeyecek mi!? Hep küçükken aksiyon dilendiğimden mi başıma geliyor bunlar? Ne bu, ceza falan mı? Hayatın "Al sana aksiyon it!" dediğini mi yaşıyorum lan ben!?

"Off!"

  Vücudumdaki ağrı hiç kesilmiyordu. Hatta bana göre katlanarak artıyordu. Bu ağrıyı unutmak için sürekli uyumak istiyordum çünkü ağrıyı ancak uyuyunca hissetmiyordum. Fakat uyandıktan sonrası ayrı bir dertti. Gözlerim yanıyor ve sanki göz kapaklarım birbirine yapışıyordu. Hala nasıl yaşadığımı merak ediyorum doğrusu. Öleyim de s*ktir olup gideyim ya!

  Gözlerimi kısa süreli kapatıp açtığımda aklıma Berfin geldi. Kim bilir şuan ne yapıyordu o şerro!

Berfin Yılmaz'dan:

  Oflayıp başımı ellerimin arasına aldım. Geri zekalılığımın bedelini ödüyordum şuan! 

"Barlas'ın bu halde olması senin suçun değil biliyorsun dimi?"

  Başımı kaldırıp ona sinirle baktım.

"Sana göre hiçbir ley benim suçum değil! Ama aslında öyle! Her şey benim suçum! Baştan girmeyecektim bu işe! O Maske denen herife nasıl inandım, hangi kafadaydım kim bilir! Eğer ben Maske'nin teklifini beş sene önce kabul etmeseydim ne Havin bu durumda olurdu ne de ben! Onu geçtim, keşke vaktim varken söyleseydim! Yani Havin, Barlas'ın yanındayken. İkisi birlikte net bulurdu! Artı bende bildiklerimi aktaracaktım. Zaten Barlas'ın eli kolu uzundur. 10 büyük mafyadan biri sonuçta. Aptalım, aptal!" 

"Kusura bakma ama evet, aptalsın. Hem de tanımadığın birinin söylediklerine güvenip en yakın arkadaşını satacak ve onu bu duruma sokacak kadar aptalsın."

  Derin bir nefes verip bakışlarımı çektim. Haklıydı. Geri zekalıydım!

"Yine de şuan yapabileceğimiz bir şey yok. En iyisi bunları konuşmayı bırakıp Barlas'ı bulmak. Bunları konuşmamızın bize bir katkısı olmaz. Aksine zaman kaybı. Maske'nin bizi bulma ihtimali de her geçen saniye artıyor."

  Histerik bir şekilde güldüm.

"Bulacak zaten. Bulmamasının imkanı yok."

"O zaman o bizi bulmadan biz Barlas'ı bulalım. En azından onun yanında güvende oluruz."

  Ona ciddi misin der gibi baktım. 

"Barlas beni gördüğü an öldürecek."

  Bana gözlerini devirdi. 

"Seni vuramaz çünkü sana ihtiyacı var. Havin ne halde, nerede, Maske kim vs. Bu yüzden seni öldüremez."

  Tam ağzımı açmıştım ki sesini yükselterek lafı ağzıma tıkadı.

"Her neyse, artık yola devam etsek iyi olur. Fazlasıyla mola verdik zaten."

  Ayağa kalkıp arabaya doğru ilerledi. Bende oturduğum kaldırım taşından kalkıp peşinden gittim. Arabaya binmemizle onun arabayı çalıştırması bir oldu. Dağlık yolda ilerler iken bana yönelen soru ile başımı sola çevirdim.

HackerWhere stories live. Discover now