Rüya

14.1K 813 209
                                    

"Film güzelmiş."

"Bence de."

  Asla izlememiştim. Sürekli bir şeyler düşünüp durmuştum. Sürekli bir şeyler aklımı meşgul ediyordu.

  Elimi ağzıma götürüp esnedim. Savaş gülerek konuştu.

"Yavru Ceylan'ın uykusu gelmiş."

  Gülerek kafamı salladım.

"Sen yat."

"Yardım etseydim?"

"Ben hallederim."

  Deyip mısır kasesini alarak ayağa kalktı.

"Sen bilirsin. İyi geceler!"

"Sana da Yavru Ceylan!"

  Ben de oturduğum yerden kalkıp merdivenlere doğru ilerledim. Merdivenleri hızlı hızlı çıkarken tek düşündüğüm o odaydı. Heyecanla kapımın önüne geldiğimde içeri girip kapıyı kapattım. Tam o kapı koluna doğru ilerleyeceğim sırada kapı bir anda açıldı. Korkuyla arkamı döndüğümde Savaş'ın bana baktığını gördüm.

"Dişini fırçalamadan yatarsan dişlerin çürür Yavru Ceylan."

  Zorla gülmeye çalıştım. Ödüm bokuma karıştı geri zekalı!

"Evet ama diş fırçam yok."

"Ben sana aldım."

"Ciddi misin?"

"Evet, banyoda."

  Gülerek Savaş'ın boynuna atlayarak sarıldım. İlk başta şaşırsa da o da ellerini belimde doladı. Daha sonra ayrılırken de yanağından uzun uzun öptüm.

"Teşekkür ederim iyi ki varsın!"

  Kusmak istiyorum! Unutmayayım da buradan kurtulduğum zaman derimi yüzeceğim!

"Ne demek Yavru Ceylan."

  Gülerek tamamen ondan ayrıldım. Daha sonra ilerlemeye başlamasıyla onu takip ettim. Gene odayı göremedim ya! Kafayı yersin!

"Diş fırçan pembeli olan tamam mı?"

"Tamam."

  Deyip banyo olduğunu düşündüğüm yerin kapısını açtım.

"Ben kapıyı kapatsam olur mu? Tuvalete de gireceğim."

"Sıkıntı yok, rahat ol."

  Gülümseyip kapıyı kapattım. Kapıyı kapatmamla yüzümdeki gülümsemeyi silmiştim. Bu kadar gülmeye alışık değildim. Resmen çenem ağrımıştı!

  Aynanın önüne gelip pembe diş fırçasını aldım. Yanında duran diş macununu aldıktan sonra da biraz sıkıp dişimi fırçalamaya başladım. Hızlıca dişimi fırçaladıktan sonra tuvalete doğru yönelirken gözüme giren acıyla elim gözüme gitti. Gözüme iğne sokup çıkartıyorlardı sanki. Aşırı yanıyordu.

  Aklıma gelen şeyle sinirle fısıldadım.

"Kahretsin!"

  Lens kim bilir kaç saattir gözümdeydi. Aynaya doğru ilerleyip gözümü açmaya çalıştım. Fakat her açmaya çalıştığımda daha fazla canım acıyordu.

"Kör olacağım bu gidişle!"

  Elimi gözüme götürüp zorla açmaya çalıştım.

"Yeter ya!"

  Sinirle gözümü açıp parmağımı gözüme soktum. Lensi çıkarmaya çalışırken bir andan da bu acının tarifinin olmadığını düşünmeye başlamıştım.

HackerWhere stories live. Discover now