Keşke

4.8K 353 198
                                    

Havin Akar'dan:

  Berfin odadan çıkalı neredeyse yarım saat olmuştu. Odaya ne gelen vardı ne de giden. Gerçi gelen yoksa gidende olmaz.

  Ofladım. Birisi gelse de tuvalete gitsem anasını satayım ya! Hiçbiri de demiyor ki bu kız napıyor, aç mı susuz mu, tuvaleti gelmiş midir!

"Ağzına s*çtıklarımın!"

  Burada kala kala küfretme potansiyelimi de arttırmıştım. Dakika başı küfrediyordum.

"İstanbul hanımefendiliği de elden gitti."

  Tuvaletim var, diye avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum. Aslında bağırasım vardı ama bir andan da gururuma yediremiyordum.

Şu durumda ne gururu geri zekalı!

  O da doğru. S*kmişim gururunu, madem beni bu hale soktular çekecekleri kadar çekecekler!

"Tuvaletim var!"

  Bağırabildiğim kadar, daha doğrusu dikişlerimin izin verdiği kadar, bağırdım. Kapının önünde adamlar vardı. Mutlaka duymuş olmaları gerekiyordu. Fakat yine de hiç kimse kapıyı açmamıştı.

"Alo! Tuvaletim var lan!"

  Çıt çıkmaz iken sabrım taşmış bir şekilde son kez bağırdım.

"Eğer üç saniye içinde tuvalete gitmezsem yatağa işerim! Bunu yapmaktan hiç çekinmem, hiç de utanmam!"

  Benim bu bağırışımdan sonra içeriye embesillerden biri girdi.

"Bağırma!"

"Tuvalete götürün o zaman!"

  Adam ipleri çözüp hızlıca beni kucağına aldı.

"Yavaş yavaş! Canım acıyor!"

  Adam beni zerre takmaz iken tuvaletin içine bırakıp kapıyı sertçe kapattı.

"Kır kır!"

  Arkasından bağırdıktan sonra yavaşça klozete doğru ilerledim. Yürümekte çok zorlanıyordum. Bedenimi taşıyamıyordum. 

  Hızlıca işimi gördükten sonra elimi olabildiğince sessiz yıkadım. Daha sonrada tuvaletteki dolabın kapağını açtım. Havluların arasından telefonu bulduğumda hızlıca açıp Barlas'a mesaj attım. 

Ben: Barlas anca yazabiliyorum.

Ben: Bu süre zarfında hiçbir şey öğrenemedim çünkü Maske p*çi, Savaş kadar nazik değil. 

Ben: Tuvalete bile zor götürüyor embesil kılıklılar.

Ben: Durumumu soracak olursan aynı bir şey değişmedi.

Ben: Fazla vaktim yok, benden bu kadar.

Ben: Sakın bu numaraya mesaj atma!

  Hızlıca mesajları silip telefonu kapattım. Bu telefonu bulmam iyi olmuştu. Aslında ben bulmamıştım. Yatağımın yanında, yerde duruyordu. Bende ne olur ne olmaz yastığın içine saklayıp vakti geldiğinde de banyoya saklamıştım. 

  Onu oraya kim bıraktı bilmiyordum ama çok da umurumda değildi. Kim bıraktıysa fark etmemişti. Başta ne kadar yazmayı pek istemesem de sonradan hemşirelerin ben uyurken, daha doğrusu onlar benim uyuduğumu sanarken, dedikleri aklıma gelmişti.

"Adam tuvaletler dışında her yere kamera koymuş. Akıl alır şey değil! Bazen unutup üstümü odamda değiştiriyorum. Sonra aklıma geliyor ve utancımdan ne yapacağımı şaşırıyorum!"

HackerWhere stories live. Discover now