Dağınık

7.5K 524 576
                                    

"Bilmem. Dolaşalım mı? Gece yürüyüşü güzel oluyor."

"Daha sonuçlar çıkmadı."

"Onlar geç çıkar. O kadar saat burada oturacak mıyız?"

  Barlas düşünürken ben de elimle, kolumdaki pamuğa bastırdım. N'olur gidelim ya! Aşırı sıkılmıştım. Gerçi uyanalı çok olmamıştı ama 2 dakika aksiyon olmayınca bir sıkıntı basıyordu. Psikolojik olarak resmen çökmüşüm!

"Peki. Kalk."

  Gülümseyip kalktım. Kapıya doğru ilerlediğimde Barlas açmamda yardımcı oldu. Odadan çıktığımda Barlas da arkamdan çıkıp kapıyı kapattı. Bir hemşire yanımıza geldiğinde bakışlarımı ona yönelttim.

"Bir sorun mu var?"

"Hayır sadece dolaşacağız."

"Anladım. İyi akşamlar!"

"Size de!"

  Barlas ile asansöre doğru ilerledik. Şansımıza bizim katta idi.

  Barlas düğmeye bastığında asansör aynasına yaslanıp beklemeye başladım. Barlas da kapının önünde duruyordu. Aklıma birkaç ay öncesi gelmişti. Barlas'ın şirketinde de bu anı yaşamıştık.

  Aslında fazla zaman geçmemişti ama niyeyse bana yıllar geçmiş gibi geliyordu. Ruhum yaşlanmış be!

  Asansör durduğunda inip bahçeye doğru yöneldik. Hastanenin bahçesinden çıktığımızda az da olsa birkaç kişinin de dışarıda olduğunu gördüm.

"Ne tarafa?"

  Barlas'ın sorusu ile sağıma ve soluma baktım. Sol taraf daha tenha idi sanki.

"Sol tarafa gidelim."

  Kafasını sallayınca ilerlemeye başladık. Hava çok güzel kokuyordu.

"Saat kaç?"

"Dört civarı."

"Neredeyse sabah olmak üzere."

  Barlas bir şey demez iken bende sustum. Havayı derin derin içime çekerken kafamı kaldırdım. Milyonlarca yıldız vardı lakin ne tesadüf ki ben hiçbirini göremiyordum. Bulutsuz gökyüzünde doğru düzgün yıldız yoktu resmen!

  Aklıma gelen şeyle Barlas'a döndüm.

"Ben hastayken n'oldu?"

  Kaşlarını çatarak bana baktı.

"Nasıl ne oldu?"

"Bilmiyorum. Berfin hastalandığım zaman sarhoş gibi olduğumu söylüyor. Gülmekten doğru düzgün benimle ilgilenemiyormuş."

  Barlas dediğim ile sırıtmaya başladı.

"Berfin'in dediği şeyler arasında tek doğru olabilir."

  Anlamayarak ona baktım.

"N'apıyorum ki mesela?"

"Hatırlamıyor musun?"

"Hayır. Normalde de hatırlamıyorum zaten. O yüzden de Berfin'e pek inanmıyordum."

"Berfin'e inanabileceğin tek konu bu olabilir."

  Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"O kadar mı kötü ya?"

  Sırıtıp önüne döndü. Ben bir şey demeyeceğini sanar iken kısa bir süre sonra tekrar konuştu.

"Kötü olduğundan değil. Sadece daha inatçı ve hırçın oluyorsun. O anki endişe ile de sabır zorluyorsun."

"Ne endişesi?"

HackerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin