İlan-ı Aşk

9.4K 587 664
                                    

  Gözlerimi yavaş yavaş açarken başımda inanılmaz bir ağrı vardı. 

"Alev Hanım?"

  Parlak ışık gözümü alsa da birkaç saniyenin sonunda gözlerimi açabilmiştim. Bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde hastanede olduğumu anladım. Bakışlarımı sola çevirdiğimde önlüklü biri duruyordu. 

"Alev Hanım? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

  Doktor kılıklının dediği şeyle zar zor yutkundum.

"Su."

  Komodinde ki sürahiden su doldurup dikelmeme yardım etti. En sonunda bardağı elime verince geri çekildi. Suyu tek dikişte içip bardağı geri komodine koydum. Ulan insan masraftan kaçınmayıp cam bardak koyar! Plastik bardak koymuşlar!

"İyi misiniz?"

  Bakışlarımı doktora çevirdim. 

"İyiyim. De... n'oldu? Ben bir şey hatırlamıyorum."

  En son kolum kasılmıştı. Gerisi yoktu. 

"Havale geçirdiniz Alev Hanım. Arkadaşlarınız da sizi hastaneye getirdiler."

  Alev Hanım, demesi gözümden kaçmazken başımı salladım. 

"Ağzınızı açar mısınız?"

  Ağzımı açtığımda doktor çubuğu boğazıma soktu. Öksürerek geri çekildim. O kadar sokmanın anlamı ne acaba!? 

"Boğazınız hala kızarık. Mide bulantısı var mı?"

"Biraz."

"Pekala. Birazdan arkadaşlar serumu yenileyecek daha sonrasında kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Geçmiş olsun."

"Teşekkürler."

  Doktor odadan çıktıktan birkaç saniye sonra tekrar kapı açıldı. İçeriye abim, Tuna ve Barlas girmişti.

"Oy oy abisinin gülü hasta mı olmuş? Havale mi geçirmiş? Oy benim kardeşim yüreğimize mi indirmiş!?"

  Sonda kurduğu cümleyi sinirle söylemişti. Kendimi tutamayıp gülmeye başladım. 

"Ne gülüyorsun kızım!? Sen niye saçını kurutmadan uyuyorsun lan!?"

  Abimin dediği şeyle kaşlarım çatıldı. Fakat daha sonra hatırlamam ile bakışlarımı düzelttim.

"Ya ben normalde de öyle uyuyorum! Bu sefer hasta olacağım tuttu!"

"Kızım sen manyak mısın!?"

"Evet?"

  Abim tam ağzını açmışken lafını kestim.

"Abi gerçekten başım ağrıyor. Hafiften midem de bulanıyor, n'olur sonra konuşalım."

  Abim derin bir nefes alıp kafasını salladı. 

"Nasıl hissediyorsun kendini?"

  Barlas'ın sorusu ile bakışlarımı ona yönelttim. 

"Midemin bulanması dışında iyiyim. Baş ağrısına alışığım zaten."

  Kafasını salladı. Neden bilmem ama duruşu çok dikkatimi çekmişti. Dimdik duruyordu. Vücudu yapılı olduğu için daha bir heybetli görünüyordu. 

"Sorulacak bütün soruları sordukları için ben susuyorum."

  Tuna'nın gülerek dediği şeyle güldüm. 

"Otursanıza."

  Üçü de oturacak yer olmasına rağmen keriz gibi ayakta dikiliyordu.

"Harbi lan!"

HackerWhere stories live. Discover now