Kurtarmak

5K 345 505
                                    

"Maalesef bacağınızı kesmek zorunda kaldık Barlas Bey."

  Doktorun dediği ile zar zor yutkundum. Gözlerimi bacağımdan çekemez iken kafamda bin bir türlü düşünce geçiyordu. Ama aralarında en önemlisi Havin'i bu halde nasıl bulacağım idi.

"Barlas Bey, emin olun elimizden başka bir şey gelmedi. Bacağınızın fazla kesilmesinin dışında, saplanan bıçak oksitlenmiş. Bacağınıza yayılan mikrop fazla hızlı ilerlemiş. Adamlarınız eğer biraz daha geç kalsaydı büyük ihtimalle komple bacağınızdan olurdunuz."

  Bir şey diyemez iken kafamı salladım. Bakışlarımı bacağımdan ayıramıyordum. 

"Siz istirahat edin en iyisi."

  Birkaç saniye sonra doktor odadan çıkmıştı. Fakat doktorun çıkmasıyla içeriye birilerinin girmesi bir olmuştu. 

"Barlas!"

  Kafamı kaldırdığımda Tuna'nın geldiğini gördüm. Yüzünde pişmanlık dolu bir ifade vardı.

"Seni dinlemeyip peşinden gelseydim keşke."

  Bir şey demedim. Tuna bacağıma bakar iken konuştu.

"Uğraştım. Gerçekten çok uğraştım. Kesmemeleri için çok uğraştım. Özür dilerim. Hem seni dinlediğim için hem de bacağını kesmelerine müsaade verdiğim için çok özür dilerim."

"Ben bu halde Havin'i nasıl bulacağım Tuna?"

  Tuna gelip bana sarılınca bir elimi sırtına koydum. 

"Bulacağız. Ne halde olursak olalım Havin'i bulacağız."

Havin Akar'dan:

"Ağzına s*çtığımın p*çi!"

  Koluma sapladığı bıçağı aşağıya doğru indirdiğinde ağzımdan bir çığlık koptu. Tırnaklarımı avucumun içine geçirir iken adam bıçağı kolumdan çekti. Derin derin nefesler almaya çalışır iken cızırtılı sesi duydum.

"Dikin!"

  Yanımda ki doktor kılıklılar yarayı temizler iken hiç de nazik değillerdi.

"Aşağılık herif!"

  Bağırarak dediğim şeyden sonra karnımda sıcak bir sıvı hissettim. Yine dikişlerim kopmuştu.

"Biriniz karnını diğeriniz kolunu diksin."

  Doktorlardan biri tişörtü kaldırdı. İki doktorda aynı anda iğneyi geçirirken kendimi sıkıyordum. Fakat dayanamayıp neredeyse çığlık atarak konuştum.

"Geberteceğim lan seni o*ospu çocuğu!"

  Nefes dahi alamazken yanaklarımdan yaşlar süzülüyordu.

"Bu yaptıklarım daha hiçbir şey Havin. Asıl cezan sen iyileştikten sonra başlayacak."

"İyileşmeme izin mi veriyorsun it!"

  Can havliyle dediğim şeyden sonra başım dönmeye başladı. Sesler uğultulu gelir iken bilincim kapandı. 

°°°

Gözlerimi açtığımda kolumda ve karnımda sızı vardı. Karnımdaki dikiş yüzünden doğru dürüst nefes bile alamaz iken bakışlarım yanımda duran kıza çevrildi. Gözlerim anında fal taşı gibi açılmıştı, sinirle konuştum.

"N'oldu? Niye geldin?"

  Tersleyen ses tonum ile gözleri doldu. Bu daha da sinirlenmeme sebebiyet verir iken titreyen sesiyle konuştu.

HackerWhere stories live. Discover now