Yakıldı

13.6K 842 501
                                    

"Havin bir şey söyle!"

Yakalanmıştım. Ve sanırım her şey buraya kadardı.

"N'oldu İnci? Niye konuşmuyorsun?"

  Daha sonra hemen ekledi.

"Ya da sana Havin mi demeliydim?"

  Kahretsin kahretsin!

"Havin çıldırtma insanı! Cevap ver!"

  Savaş üstüme yürüyerek bağırdı.

"O telefonu bana ver!"

"Asla!"

  Deyip yana kaçtım. Oradan da odadan çıktım.

"Buraya gel!"

  Peşimden dışarı çıkmasıyla çaresizce odanın içinde kaçışmaya başladım. Savaş da peşimden koşuyordu. En sonunda beni duvara sıkıştırınca hızlıca elimi arkama koydum. 

"O telefonu bana ver Havin!"

"Eğer sen iki katlı, bahçe duvarları yüksek, şehirden uzak bir yere hatta neredeyse ormanın içindeki bir eve kaçırılsaydın sen de oradan kaçmak için çaba sarf etmez miydin!?"

  Daha sonra hemen ekledim.

"Üstelik kaçırıldığın ev simsiyah! Bahçede birisini kolayca boğabilmek için kocaman bir havuz var! Yetmezmiş gibi evin her tarafından kol gezen korumalar! Sen de kaçmaya çalışmaz mıydın!?"

  Umarım vermek istediğim mesajı anlamıştır. Gerçi Barlas bu mesajı anlamayacak kadar salak bir insan değildi. Mutlaka anlamıştır. Benim korkum ise olduğum yer hakkında ufak da olsa bir şeyler anlatabilmekti. Etrafı çok inceleyememiştim. Buraya benzeyen bir sürü ev vardır muhtemelen. Umarım Barlas'ın doğru evi bulması uzun sürmezdi.

"Evet kaçmanın yolunu arardım fakat sırf kaçmak için karşı tarafın duygularıyla oynamazdım!"

  İmalı dediği şeyle kaşlarımı çattım.

"Senin duygun mu var!? Ayrıca bir şeyler ima etmek yerine açık açık söyle!"

"Bilmiyor muyum sanıyorsun!? Bu evin her yerinde kameralar ve ses kayıt cihazları var! Bu kamera ve ses kayıt cihazları da 24 saat izleniyor, kontrol ediliyor!"

  Bunu demesi üzerine yutkundum. İşte şimdi ne kadar büyük bir boka bastığımı anladım. Kendime kızdım. Bir mafya tarafından kaçırılmıştım ve evinde kameraların olduğunu tahmin etmem gerekirdi. 

  Bana gözlerini kısarak baktı.

"Senin gibi zeki bir kadının aslında bu olasılığı tahmin etmesi gerekirdi. Nasıl oldu da bu detayı atladın? Yoksa zekanı gözümde fazla mı büyütmüşüm?"

  Sesinde ve yüzünde oluşan alay tınısıyla kendime hakim olamayıp suratına yumruğumu geçirdim.

"Sen kimin zekasıyla alay ediyorsun it!"

  Beklemiyor olmalı ki sendeledi. Bunu fırsat bilip bir de kafa attım. Yere düşmesiyle üstüne çıkıp yumruklamaya başladım.

"Seni alçak s*rtük!"

  Bir anda yumruğumu tuttu ve ben daha ne olduğunu anlamadan pozisyonlarımızı değiştirdi. İki elimi de kafamın üstünde sabitlerken sırıtarak suratıma baktı.

"Şimdi n'apacaksın?"

  Ellerimi çok sıkı tutuyordu. Ayaklarımı ise üstüme çullandığı için onları da hareket ettiremiyordum. Sinirle suratına bakarken bağırdı.

HackerWhere stories live. Discover now