Hareket

10.5K 713 183
                                    

"Havin, Kaan abin olabilir."

  Kaşlarım çatılırken kafamı iki yana salladım.

"Mümkün değil."

"Neden mümkün değil?"

"Berfin, benim abim öldü!"

"Nereden biliyorsun!?"

  Berfin'in dediği şeyle durdum. O ise benim bu durmamdan yararlanıp konuşmasını sürdürdü.

"Abine ne olduğunu bilmiyorsun. Seni ayrı onu ayrı bir odaya kapatmışlardı. Ya onu da seni kurtaran adam gibi bir başkası kurtardıysa?"

  Derin bir nefes alırken söylediği şeyler mantıklı geliyordu. Abimle bir yerden sonra ne kadar dirensek de bizi ayırmışlardı. Ve onu nereye götürdüklerini de bilmiyordum.

"Tamam, haklı olabilirsin. Ama Kaan bir mafya. Eğer ben onun kardeşi olsaydım ölüp ölmediğimi araştırır ve eninde sonunda bulurdu."

"Sen araştırdın mı?"

  Berfin'in yönelttiği soru tekrar ağzımı açtım.

"Aynı şey değil."

"Evet aynı şey! O bir mafya ise sen de usta bir hackersın. Sen de istesen onu bulurdun!"

"Ben onun öldüğünü düşündüm!"

"O da senin öldüğünü düşünmüş ve bu yüzden aramamış olamaz mı!?"

  Derin bir nefes aldım. Haklıydı, doğru söylüyordu. Fakat içimde bir yerlerde bunu bir türlü kabullenemiyordum.

"Bak, kabullenmek istemediğini biliyorum fakat bir düşün! Bu kadar benzerlik olması çok fazla değil mi?"

"Abim asla mafya olup birilerinin canına sebepsiz yere kıyacak kadar cani olamaz."

"Belki de sana, annesine, babasına yapılan şeylerin öcünü almak istiyor. Olamaz mı?"

  Olurdu. 

"Evet olabilir ama saydığın bu özelliklere sahip olan bir sürü insan var."

  Bana bayık gözlerle baktı.

"Eğer bu özelliklerin hepsi başka bir insanda da varsa bil ki o abinin ikizidir."

  Ofladım. Doğru söylüyordu. Dediği her şeyde haklıydı fakat ben sürekli dediği şeylerin aksini kanıtlayan bir şey bulmak istiyordum. Nedense bir türlü inanmak istemiyordum.

"Ne olursa olsun bu dediklerini kanıtlayan somut bir ifade yok. Abimi tam olarak hatırlamıyorum. Hemen bu sonuca varamayız."

  Derin bir nefes verdi.

"Evet ama bence Kaan'ın abin olma ihtimali çok yüksek."

  Cevap vermedim. Gerçekten olabilir miydi ki? Bir yanım deli gibi inanmak isterken bir yanımda deli gibi inkar ediyordu. 

"Yalnız kalmak istiyorum."

  Berfin kafasını salladı. Fakat ağzını açmasıyla tekrar konuştum.

"Hala seni affetmiyorum."

  Berfin başta şaşırırken daha sonra üzgünce kafasını eğdi.

"Sadece üzgün olduğumu bil istemiştim."

  Cevap vermeden çıkmasını bekledim. O da cevap vermediğimi görünce odadan çıktı. Arkasından kapıyı kapatırken iki elimle suratımı kapattım. 

"Anne Havin'in bir suçu yok, ben yaptım."

"Baba vazoyu ben kırdım."

  Aklıma abimin sürekli aslında benim yaptığım fakat kendisi yapmış gibi gösterdiği anılar gözümün önüne gelirken aklıma gelen şeyle ellerimi yavaşça yüzümden çektim.

HackerWhere stories live. Discover now