Oyun

11.5K 679 178
                                    

"Eğer şuan yanında annen, baban ya da en azından abin bile olsaydı, seni güçlü görmek isterlerdi."

  Biraz daha aynaya baktığımda saçmaladığımı fark etmiştim.

"İyice kafayı yedin sen."

  Aynada kendi kendine konuşan kaç kişi vardır acaba? 

"Sana ne Havin ya sana ne!?"

  Banyoda daha fazla oyalanmadan çıktım. Odaya şöyle bir göz gezdirirken yatağın yanındaki komodinde bir telefon olduğunu görmüştüm. Kaşlarım merakla çatılırken komodine doğru ilerledim. İçeriye ilk girdiğimde bu telefonu fark etmemiştim. Telefonu elime alıp açma düğmesine bastım. Ekran anında açılırken tuş kilidi var mı yok mu diye ekranı kaydırdım. Yoktu. Kaydırmamla ana ekran açılmıştı.

"Bu devirde kim telefonuna şifre koymazdı ki?"

  Telefonu kurcalarken içinde hiçbir şey olmadığını fark ettim. Ne galeride bir fotoğraf vardı ne de telefonda ekstradan bir uygulama. Bunun üzerine bu sefer de arama kısmına girdim. Sadece dört kişi kayıtlıydı.

Barlas Doğan

Kaan Gebiş 

Tuna Zerzereli

Kemal Doğulu

  Sadece bu dört kişi, soyadları ile birlikte kaydedilmişlerdi. Hepsini anlamıştım fakat Kemal Doğulu kimdi ki? 

"Adım Kemal efendim."

  Acaba şu benim sürekli kapımda bekleyen adam mıydı? Gerçi başka kim olabilirdi ki. Yani, başka Kemal tanımıyordum.

  Her şeyi geçtim, bu telefonun burada ne işi vardı ki? Acaba Barlas'ın numarasına tıklasam mı? Ya bana telefonu niye kurcalıyorsun diye laf söylerse? 

"O kim ki sana laf söylüyor be!? Madem öyle telefonu benim kaldığım odaya bırakmasaymış!"

  Barlas'ın isminin üstüne tıklayıp telefonu kulağıma götürdüm. Birkaç saniyeden sonra açılmıştı.

"Bir şey mi oldu?"

  Barlas'ın soğuk sesi kulaklarıma dolarken telefonu açar açmaz dediği şeyi garipsemiştim.

"İnsan en azından alo der!"

  İmalı dediğim şeyi Barlas hiç takmamıştı.

"Niye aradın?"

"Telefonu odamda bulunca bir bakayım dedim. Arama listesinde ise dört kişi kayıtlıydı, ben de seni aradım. Bu telefonun burada ne işi var?"

"Senin telefonun o."

  Kaşlarım çatılırken konuştum.

"Senin telefonun, derken?"

  Barlas derin bir nefes verirken sabrının son kırıntılarında olduğunu düşünmeye başlamıştım. Ama niye?

"Havin uzatma, telefon senin işte! Yanlış hatırlamıyorsam en son telefonun paramparçaydı. Bir şey olduğunda arayabilmen için de sana bir telefon gerekiyor yanlış bilmiyorsam?"

"En son telefonumu ne zaman gördüm, inan hatırlamıyorum."

"Aferin. Başka bir şey yoksa kapatıyorum."

"Sen neredesin?"

  Ben banyoya girmeden önce evdeydi? Ne ara nereye gitmişti ki? İster istemez merak etmiştim.

"Şirketteyim. Hayırdır, çok mu merak ettin?"

  Sesi eğlenir bir tonda çıkmıştı. Şuan sırıttığına yemin edebilirim fakat kanıtlayamam!

HackerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin